1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Rıdvan Kaya, "28 Şubat Süreci"ni Anlattı
Rıdvan Kaya, 28 Şubat Sürecini Anlattı

Rıdvan Kaya, "28 Şubat Süreci"ni Anlattı

Vuslat Dergisi, 15 günde bir düzenlediği konferanslar serisine bu hafta Özgür-Der Başkanı Rıdvan Kaya’yı konuk etti. Kaya, “28 Şubat Süreci ve Müslümanlar” başlıklı bir konferans verdi.

16 Şubat 2010 Salı 10:47A+A-

"28 Şubat Süreci ve Müslümanlar" başlıklı konferansta konuşan Rıdvan Kaya, 28 Şubatın öncesinde ve sonrasında yaşananları ve Müslümanlara bıraktığı etkiyi anlattı.

Rıdvan Kaya konuşmasına ilk olarak 28 Şubatın bir günde yaşanan bir olay olmadığını aksine bu sürecin Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu andan itibaren her zaman için var olduğunu söyledi. Müslümanların her zaman için hedef tahtasına koyulduğunu anlatan Kaya, 94 seçimlerinde Refah Partisinin İstanbul ve Ankara Büyükşehirlerde kazandığı başarıdan sonra sistemin bütün kollarının tekrardan irtica yaygaraları koparmaya başladığını söyledi.

Darbenin medya ayağının yoğun bir şekilde irtica propagandası yaptığını dile getiren Rıdvan Kaya, yargının da 312. madde kılıcı ile birçok Müslümanın hüküm giymesine sebep olduğunu ifade etti. Kaya bu süreçte ilk defa Sol sendika grupları ile TÜSİAD gibi patron derneklerin darbe konusunda birleştiğini söyledi.

Rıdvan Kaya, Refah Patisinin de bu süreçte derin devletle ilişkisi olan DYP ile koalisyon hükümeti kurmak gibi bir hatasının olduğunu belirterek, yapılan bunca propagandadan sonra askerin Sincan'da düzenlenen Kudüs Günü etkinliğini, "Bir Halk Düşmanı" tiyatro oyunu gibi sebepleri bahane ederek Sincan'da tank yürüttüğünü söyledi.

Ülkede, medya ayağı ile bir darbe olgusunun geliştirildiğini anlatan Kaya  "Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya klasörlerle MGK toplantısına girdi. Bu dosyalar çok önemli bilgiler olarak lanse edildi. Fakat daha sonra klasörlerin gazetelerin haber küpürleri ile doldurulduğu  anlaşıldı."  dedi.

28 Şubat MGK toplantısında askerin hükümete zorla bazı kararlar imzalattığını kaydeden Rıdvan Kaya, bu kararların zorla meclise dayatıldığını, Erbakan'ın 18 karara imza attığını fakat kararların uygulanması için direndiğini, alınan kararların Mesut Yılmaz tarafından uygulandığını vurguladı.

Darbelerin "Halk cahildir, biz biliriz, halk için halka rağmen" gibi sakat bir düşünceyle beslendiğini söyleyen Rıdvan Kaya, bu mantıkla gerçekleşen 28 Şubat'ın Müslümanlara sıkıntılar yaşattığı gibi, darbeyi yapanlar için de birçok olumsuz sonuçlarının olduğunun altını çizerek, başörtüsü yasağı ve katsayı uygulamasının halen yürürlükte bulunduğunu, insanların kesintisiz eğitim sebebiyle çocuklarına istediği gibi bir eğitimi veremediğini kaydetti.

Yaşanan bütün baskılardan ve uygulanan bütün kanunlardan sonra darbecilerinden amacına ulaşamadıklarını söyleyen Rıdvan Kaya şunları söyledi: "her darbeden sonra olduğu gibi bu Post-modern darbeden sonra da kendi istemedikleri insanlar güçlü bir şekilde iktidara geldi. Bu durum daha önce ki darbelerde de görülüyor. Yani darbeyi yapanlar darbeden sonrasını iyi kontrol edemiyorlar. Ayrıca ülke ekonomik, siyasi ve sosyal olarak krize sokarak halkın gözünde değerleri düştü."

Ülkeyi büyük bir cezaevi haline getiren süreç ve Müslümanların yaşadığı birçok sıkıntıyı hatırlatan Rıdvan Kaya, konuşmasının son bölümünü ise Müslümanların yaşananlar karşısındaki durumlarını değerlendirmeye ayırarak  28 Şubat öncesinde İslami Kimliğin sahih bir temel üzerine oturmadığından dolayı bu süreçten sonra da bu açıklıların ağır maliyete mal olduğunu ifade etti. Kaya "İslami Hareket her zaman için kendisini bir maske arkasına gizleme ihtiyacını hissetti. Adnan Menderes'le beraber sağcılığa kayan Müslümanlar 80 darbesinden sonra Özal çizgisine kaydı. Müslümanlar 28 Şubat'la beraber liberal kimliğin arkasına gizlendi. Artık televizyon programlarında Müslümanların sorunlarını onlar savunur oldu. Onları takdir ediyorum ama sonuçta Müslümanlar kendi haklarını kendi kimlikleri ile savunamıyorlar. Bu zamanla zihinlere ve kalplere işliyor. Bu sebeple artık bireysel Müslüman profili ortaya çıkıyor. İyiliği emir kötülükten men edemiyoruz. Ben kimsenin hayatına karışmam veya kimse kimsenin kılık kıyafetine karışmasın gibi insan profilleri ortaya çıkıyor. Ama oysaki başörtüsü Allah'ın emridir. Artık günümüzde İslami sözcüğü dışlandı. Bu ve buna benzer kelimeler hayatımızdan çıktı. Müslümanlar mücadelelerinde ilkesiz hareket ediyorlar. Bu da beraberinde kimliksizliği sağlıyor." dedi.

Bir diğer olumsuz sonuç olarak, yapılan ümitsizlik propagandası sebebiyle insanların geleceğe dair karamsar bir düşünceye sahip hale gelmelerini gösteren Rıdvan Kaya, Müslümanların İslamın gösterdiği yolda mücadele etmekle yükümlü olduklarını, başarının ise Allah'ın elinde olduğunu hatırlatarak sözlerine son verdi.

Konferans, dinleyenlerin yoğun sorularına verilen cevaplarla daha verimli bir hal alarak tamamlandı.

(Vuslat Dergisi)