1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Amerikalı gençler İsrail’e sırt çeviriyor
Amerikalı gençler İsrail’e sırt çeviriyor

Amerikalı gençler İsrail’e sırt çeviriyor

Abdullah Muradoğlu, Amerikan gençliğinin İsrail’in uygulamalarını fark ederek siyasi desteği sarsan kalıcı bir nesil değişimi başlattığını savunuyor.

07 Aralık 2025 Pazar 10:33A+A-

Abdullah Muradoğlu/Yeni Şafak

Amerikalı gençler İsrail’i gömdü..

İsrail’de İngilizce yayınlanan “İsrael Hayom” gazetesi 2 Aralık’ta New York’ta bir zirve düzenledi. Gazetenin patronu Trump’ın ve Cumhuriyetçiler’in büyük bağışçılarından “Kumarhaneler Kralı” milyarder Siyonist Sheldon Adelson idi. 2021’de ölen Adelson, Netanyahu’nun destekçisiydi. Zirvenin ev sahipliğiniyse Adelson’ın eşi Miriam Adelson yapıtı.

Bill Clinton’ın eşi, Dış İşleri eski Bakanı ve Demokratlar’ın 2016’daki “Başkan adayı” Hillary Clinton zirvede yaptığı konuşmada İsrail aleyhine dönen gençleri tarihi bilmemekle, İsrail hakkındaki bilgileriyse “TikTok” başta gelmek üzere sosyal medyadan almakla itham etti. Clinton gençler için , “Kısa videolar izliyorlar, bazıları tamamen uydurma, bazıları ise gösterdiği iddia edilen şeyi hiç temsil etmiyor” diyordu. Clinton’ın söyleyemediği şey ise gençlerin İsrail yanlısı ana akım medyanın yalanlarına aldanmayı bırakmış olmalarıydı.

İsrail’in soykırım yaptığı İsrailli-Amerikalı Prof. Omar Bartov başta gelmek üzere yüzlerce akademisyen tarafından dile getirildi. Bartov 71 yaşında, diğerleri de genç sayılmazlar. Yahudi akademisyen Bartov’un 15 Temmuz 2025’de “New York Times”da yer alan makalesinin başlığıysa “Ben soykırım uzmanıyım. Gördüğümde anlarım” şeklindeydi. Zırvalayan Hillary Clinton ise “BM”nin, “Uluslararası Adalet Divanı”nın, “Uluslararası Ceza Mahkemesi”nin İsrail’le ilgili kararlarını da bilmezden gelerek gençleri sosyal medya kurbanı ilân ediyordu.

İsrail’in ABD’de çok kötü bir halkla ilişkiler politikası izlediğini söyleyen Clinton, “Hikâye olması gerektiği kadar etkili bir şekilde anlatılmıyor” diyordu. Clinton İsrail’in ABD’de iki partili yerleşik desteği kaybedip kaybetmediğine ilişkin sorulara ise, “Bu Cumhuriyetçilerle Demokratlar arasındaki bir ayrılık değil. Bu nesiller arası bir ayrılık” diye cevap veriyordu.

Trump’ın ilk Başkanlık döneminde ABD’nin İsrail Büyükelçisi olan David Friedman ise siyasi partilere odaklanmanın daha derin bir demografik değişimi gözden kaçırdığını savunuyordu. Genç Yahudiler’in yüzde 80’inin, yüzde 90’ının İsrail’i açıkça eleştiren Zohran Mamdani’nin New York Belediye Başkanı seçilmesi için onay vermiş olabileceklerine dikkat çeken Friedman, “çünkü benim yaşımdakilerden ona oy veren birini tanımıyorum” diyordu.

Friedman İsrail aleyhinde değişen havanın “Evanjelik Hıristiyanlar”ı ve “seküler-laik” gençleri de etkileyen “çok büyük bir nesil sorunu” olduğunu söylüyordu. Friedman, genç nesildeki değişimin uzun vadede ABD siyasetine ve liderliğine yansımayacağını düşünmenin hayalperestlik olduğunu vurguluyordu. Friedman “Bu sorun Sol kesimde de, Sağ kesimde de var ve açıkça siyasete de yansıyor” diye devam ediyordu. Tucker Carlson gibi “Önce İsrail değil, Önce Amerika” diyen Trumpçı muhafazâkârlar da zirvede suçlananlar arasındaydı.

ABD’nin BM Büyükelçisi Mike Waltz ise ‘Yahudi-Hıristiyan değerleri’nin ABD-İsrail ittifakının merkezinde olduğunu savunarak, “Cesur İsrail ordusu birçok yönden bizim için savaşıyor” diyordu. İsrailli bir Bakan Trump’ın Suriye politikasıyla çatışan şekilde İsrail’in Suriye’deki askerî operasyonlarını ve işgallerini savunurken Waltz’un bu sözleri çok dikkat çekiciydi.

5 Aralık tarihli “İsrael Hayom” gazetesinde “Daha fazla Mamdani gelecek ve Trump bunu durduramaz” başlıklı yazısında Yoav Limor da genç Amerikalılara yönelik kamuoyu savaşında İsrail’in yenik düştüğünü vurguluyordu. New York belediye seçimini yerel bir olay olarak görülmemesini isteyen Limor, “Mamdani bir şeyi temsil ediyor ve bu şey ABD, Amerikan Yahudileri ve İsrail Devleti için çok endişe verici” diyordu. Limor İsrail’de Trump’ın sorunları çözeceğine, Trump çözemezse de “Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi”nin(AIPAC) her türlü önlemi alarak işleri yoluna sokacağına dair bir inanç olduğunu belirterek şöyle diyordu:

“Sorun şu ki, gerçeklik bize her şekilde işlerin yolunda olmadığını gösteriyor. Sadece Trump sonsuza kadar başkan kalmayacağı ve Cumhuriyetçi Parti içinde bile bugün İsrail’den açıkça uzaklaşan pek çok ses olduğu için değil, aynı zamanda Amerikan siyasi söyleminde her zaman korunan bir çiçek olan İsrail zehirli bir meyveye dönüştüğü için.”

“İsrael Hayom Zirvesi” Amerikan gençlerinin İsrail aleyhine dönmelerine yakılmış bir ağıt niteliğindeydi. Bu zirve de önceki Siyonist etkinlikler gibi adeta “ağlama duvarı”na dönüştü. Zirvenin gündemi kamuoyu algısı, genç nesil ve İsrail’i çevreleyen anlatı savaşları hakkında Amerikan kamuoyunda daha geniş bir tartışmanın odak noktası haline geldiğini gösteriyor.

 

HABERE YORUM KAT