"Şüphesiz ki rabbin, bilmeden günah işleyip ardından tevbe eden ve kendilerini düzeltenleri bağışlar"
"Sonra şüphesiz ki rabbin, bilmeden günah işleyip ardından tevbe eden ve kendilerini düzeltenleri bağışlar. Bundan sonra rabbin, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." (Nahl/119)
ثُمَّ اِنَّ رَبَّكَ لِلَّذ۪ينَ عَمِلُوا السُّٓوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ وَاَصْلَحُٓواۙ اِنَّ رَبَّكَ مِنْ بَعْدِهَا لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ۟ ﴿١١٩﴾
119- Sonra şüphesiz ki rabbin, bilmeden günah işleyip ardından tevbe eden ve kendilerini düzeltenleri bağışlar. Bundan sonra rabbin, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Allah teala bu âyet-i Celilede, müminlerin günahkârlarını, tevbe etmeleri halinde nasıl affedeceğini ve onlara merhametli davranacağını beyan etmektedir.
Ayet-i Kerimeden anlaşılmaktadır kî, esas mesele, kulun iman etmesi ve hataların ı idrak ederek işlediği günahlardan vazgeçmesidir. Kul böyle olduğu müddetçe ona Allah tealanın af ve merhamet kapısı daima açıktır.
TABERİ TEFSİRİ
Mehmet Okuyan'ın Tefsirinde "cahillikle bir kötülük işlemek" ifadesine özel bir vurgu yapar. Ona göre bu ifade, sadece bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir hatayı değil, aynı zamanda nefsinin arzularına uyarak, bilerek veya bilmeyerek günah işleyen herkesi kapsar. Yani, kişi bir günah işlerken o fiilin kötü olduğunu bilse bile, o anki gaflet, şehvet veya öfke gibi durumlar nedeniyle işlediği fiil, ayette geçen "cahillik" kapsamına girebilir. Bu, kişinin o anki bilincinin tam olmaması veya nefsinin baskın gelmesi hali olarak yorumlanır.
Ayetteki "ardından tövbe eden ve düzelten" kısmının önemine dikkat çeker. Sadece pişmanlık duymak yeterli değildir; bu pişmanlığın fiiliyata dökülmesi, yani "ıslah" edilmesi gerekir. Islah,işlenen hatadan dönmekle kalmayıp, aynı zamanda o hatanın izlerini silmeye çalışmak, telafi etmek ve bir daha aynı hataya düşmemek için çaba göstermektir. Örneğin, birine haksızlık yapıldıysa, tövbenin gereği olarak o haksızlığın giderilmesi, kul hakkının iadesi veya helallik alınması gerekir.
Bu ayet, Allah'ın rahmetinin genişliğini ve tövbe kapısının her zaman açık olduğunu müjdeleyen bir ayettir. İnsan ne kadar büyük bir günah işlemiş olursa olsun, samimi bir pişmanlık ve ardından gelen fiili bir düzeltme çabasıyla Allah'ın affına mazhar olabilir.
Ayette geçen "çok bağışlayandır, çok esirgeyendir" (Ğafûr, Rahîm) isimleri, Allah'ın kullarına karşı sonsuz merhametini ve günahları bağışlama kudretini vurgular. Bu, insanları ümitsizliğe düşmekten alıkoyan, onlara sürekli bir dönüş ve arınma imkanı sunan ilahi bir lütuftur.
MEHMET OKUYAN TEFSİRİ
HABERE YORUM KAT
4.. 66:Tahrim 8. ayeti okuyalim ve Nasuh tevbe nedir "? bir anlayalim..
Yanıtla (0) (0)NAHUH TEVBE: Hem samimi olan hemde sahibini samimi kilan tevbe demekdir.. Nasuh tevbe sütün memeye dönmemesi gibi, islenmis olan o günaha tekrar dönmemekdir. (4:18) isiginda ölüm gelinceye kadar günah isleyipte ölümü gärünce "Artik tevbe ettim" diyenin tevbesi yoktur..(2:37) Günaha aldirmamak günah islemekden daha agir bir günahdir. Isledigi günahi Allahin bile affedemeyecegini düsünmekde ondan daha beter bir günahdir.. Bir sercenin gagasindaki camur. okyanusu ne kadar kirletirse , Yüce Allah'in Rahmet olyanusunu tüm insanligin günahi o kadar kirletir---Rabbim tevbelerimizi kabul et . nasuh tevbe edenlerden eyle bizi. Bu yolda irademize halḱim olmamizi nasip eyle imanimizi artir bize güc ve kuvvet nasip eyle..amin .. selam osum..
3..." Onlar infak ettikleri zaman israfda etmezler, cinrilikte etmezler ikisi arasinda orta/dengeli bir yol tutarlar..Onlar Allah ile baska bir ilaha yalvarmazlar( Allah ve Resulünün hükümlerinden baskasini hüküm/kanun tanimazlar) Allahin haram saydigi/ kildigini cana haksiz ere kiymazlar. Bunu yapan kisi kiyamet günü azabi katlanan /katmerli ve icinde alcaltilmis olarak EBEDI kalacagi bir ceza ile karsilasacaktir Ancak iman edip iyi isler yapip O'na yönelenlerin kötülüklerini, Allah iyiliklere cevirir,, Allah cok bagislayandir, cok merhametlidir..O'na yönelip iyi isler yapan kisi Allah'a tam yönelmis olur..Rahman olanin kullari yalana sahitlik etmez.. Bos/meleyani seylerle karsilastiklarinda onurlu bir seklide gecip giderler. Kendilerine Rablerinin hatirlatildiginda onlar karsi sagir vr kör davranmazlar..Onlar söyle dua ederler..
Yanıtla (0) (0)--Rabbimiz eslerimizden ve nesillerimizden bize gözlerin aydinligini ver ve bizi MUTTAKI'ler /duyali olanlara önder kil--" (25:67.74 arasi pasaj ) böyle simdi soru su.. SÜNNET NEDIR? buradaki emredilenleri Resullullah(s) örnekliginde pratige/ hayata gecirmekdir. Hayata aktarmakdir SÜNNET.... ms Melayni / bos isleri terk müslümanin güzelligindendir buyrulmusdur. Sözlerinizi de bos islerde kullanip israf etmeyin selam ilsun Muuttaki kardeslerime..
2..Dah önce gecen bu surenin 110..ayeti benzerlik ifade eder. 25.sure olan Furkan suresinden mealen iki psaj verelim ..Verecegimiz ayetler kafalarini akillarini kiraya verenleri uyarirken nasil falana filana baglanip ona taparcasine kul köle olabiliyorlar. Hayret etmemek elde dgill..
Yanıtla (0) (0)"O gün zalim kisi
--"Ah nolaydim keske Resulullah lle birlikte biir yol tutsaydim" diyerek pismanligindan ellerini isiracakdir...
--Ah yazik bana keske falancayi dost edinmeseydim.. Kuran bana geldikden sonra o kisi beni süphesiz (sen/siz kurani anlamazsiniz diyerek)kurandan saptirmisdir. meger seytanlasmis olanlar insani yüz üstü birakirmis.. ve Elci(s) söyle diyecek ve ümmetini kiyamet günü sikayette bulunup.
-- Yarabbi benim kavmim bu kurani mehcür ettiler" diyecekdir,, Buradahki Mehcür kelimesini iyi anlayiniz...(25:27:30)
1.. Ayetlerde cahillikle, gafletle kötülük isleyip, sonra bundan pismanlik duyarak tevbe edenlere ve hallerini düzelterek dogru yola yürüyenlere ve Allahin Rahmet ve afiyetle muamele edecegi aciklanmaktadir.
Yanıtla (0) (0)Bu ayet diger ayetlerin konusuyla irtibat halinde olmakla ve konusunun bazi Müslümanlar tarafindan veya bazilarinin davranislari neticesinde gündeme gelmis olmasiyla birlikte, muhtevasinda Kur'anin TEVBE prensibi te'yid edilmekte ve üslubunda umumiyet ve kapsamlillik yer almaktadir.. Bu prensip 25 Furkan sursinde de yer Almaktadir..