1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Peygamberimizi ne kadar iyi tanırsak sapmaz, sapıtmaz ve yoldan çıkmayız
Peygamberimizi ne kadar iyi tanırsak sapmaz, sapıtmaz ve yoldan çıkmayız

Peygamberimizi ne kadar iyi tanırsak sapmaz, sapıtmaz ve yoldan çıkmayız

Kısa zamanda semiren, lüks bir hayatın tadını çıkarmaya çalışan, insanları kandırıp aileleri parçalayan sahtekarlara karşı Hz. Muhammed'i tanıyarak ve onun izinden giderek karşı durabiliriz.

23 Ekim 2022 Pazar 18:25A+A-

Cemal Aydın, Star Açık Görüş ekindeki yazısında Hz. Muhammed'i örnek almayı en güzel aktaran eserlerin hangileri olduğuna değinerek, Müslümanlara hatırlatmalarda bulunuyor. Başucu olabilecek eserleri neden hatırda tutmak için sık sık okumamız gerektiğini ve bu dünyanın geçiciliğine aldanmamayı öğütleyen Allah Resulü'nün yolunu takip etmenin önemini aktarıyor.

 

Yüce Allah, Kur'ân'da Peygamberimizi bizler için "en güzel numune/izinde gidilecek kişi" (Ahzâb, 33/21) olduğunu açık ve net olarak belirttiğine göre, onun nasıl biri olduğunu, nasıl bir hayat sürdüğünü çok iyi bilmemiz gerekir. Peygamberimizin bütün hâl ve tavırlarını tüm yönleriyle ve tam anlamıyla bilmezsek, onun izinde yeterince gidemez, bilinçli ve uyanık bir Müslüman olamayız.

Şu hakikati açık, net ve kesinlikle belirtelim ki: Efendimiz aleyhisselâmın hayatını ne kadar çok iyi bilirsek o kadar doğru yolda kalır, ins ve cin şeytanlarının şeytanlıklarından kendimizi korumayı da o derece başarır, sapmaz, sapıtmaz ve yoldan çıkmayız. Hiçbir sahtekâr şeyh, hiçbir üç kâğıtçı hoca efendi, bizi İslâm dışı davranışlarda bulunmaya sürükleyemez. İnsan kılığına bürünmüş o türden hiçbir beşerî İblis bizi kandıramaz, yanlış yapmaya sevk edemez.

Zamanımızda son derece kurnaz, şeytana pabucunu ters giydirecek kadar hinoğlu hin öyle sahte şeyhler, öyle sözde hoca efendiler çıktı ve çıkıyor ki -büyük ihtimalle kâfir cinlerin de yardımıyla- kendilerini gaybı bilirmiş, görünmez âlemle irtibatları varmış gibi gösterip pek çok insanı kandırıyorlar. Allah adamı sanıp da kendisine bağlananları aldatıyor, parasını yiyor, emlâkini elinden kurnazca alıyor ve ailelerini çökertiyorlar. Bu sahte şeyhler, sahte hoca efendiler arasında insanların ırz ve namuslarını lekeleyecek kadar ileri giden aşağılık herifler de oluyor.

Mucizeler model alınamaz

Öte yandan, Peygamberimiz aleyhisselâm asla sadaka kabul etmez, verilen hediyeleri de yoksullara dağıtırken, bunlar tam aksini yapıyor, kısa zamanda semiriyor, lüks bir hayatın tadını çıkarmaya bakıyorlar.

Bir akşam karanlığında Allah Resulü aleyhisselâm yanında bir hanımıyla bir yere giderken az ileride gördüğü sahâbîlerine yüksek sesle seslendi: "Yanımdaki hanımım Safiye'dir!" Onlar, "Yâ Resulallah, biz senden de mi şüphe edeceğiz?" dediklerinde de şöyle buyurdu: "Şeytan, insanın vücudunda, damarlardaki kan gibi (gizlice) dolaşır. Ben, onun sizin kalbinize bir şüphe atmasından korkarım!" (Buhârî ve Müslim)

Peygamberimiz aleyhisselâm, kadın erkek ilişkilerinde son derece hassastı. Nitekim sahâbîlerine söylediği yukarıdaki sözü, sadece onlara değil, bizlere de yapılmış apaçık bir uyarıdır. Öyleyken, günümüzde şeyh ve hoca efendi bozuntusu ahlâksızların, şehvet düşkünü şeyh müsveddelerinin, o uyarının tam aksini yaptığını, müritlerinin hanımları ve kızlarıyla senli benli olmaya çalıştığını sık sık duyuyoruz.

Peygamber Efendimizin hayatını ilk gençlik yıllarımdan itibaren çok merak ettiğim için bu konuda yazılmış ciddi eserlerin hemen hemen hepsini titizlikle gözden geçirdim. Hatta Hindistan ve Pakistan'da yapılan yarışmalarda bu dalda birinci olmuş kitapları bile Fransızcalarından okudum.

Bazı kitaplarda Allah Elçisi'nin hayatı öyle anlatılıyor ki mucizeden geçilmiyor. Sayısız mucize karşısında şaşırıp kalıyorsunuz. Neredeyse her adım attığında bir mucize. Kendisinden sürekli mucize fışkırıyor. Doğumundan ölümüne kadar dur durak bilmeden mucize gösteriyor.

Ben asla bazıları gibi mucize inkârcısı falan değilim. Fakat şuurlu bir Müslüman olarak şu soruları sadece ben değil, bizler, hepimiz sormak ve gerçeği sorgulamak durumundayız: O kadar fazla mucize gösteren bir peygamberi biz nasıl kendimize model alıp da izince yürüyebileceğiz? Her an mucize gösteren bir Peygamberi nasıl taklit edebileceğiz? Her hâli bir mucize olan bir Peygamber, bizim nasıl numune-i imtisalimiz olacak?

Onu anlatan en iyi kitaplar

En mükemmel insan demek, davranışlarıyla, sözleriyle ve sosyal münasebetleriyle imrenilen ve onun gibi olma özlemi çekilen kimse demek değil midir? Eğer o "en mükemmel insan", her an mucize sergiliyorsa, biz nasıl onun gibi davranabileceğiz?

Bu türden soruları ve sorgulamaları daha fazla uzatmaya hiç gerek yok. Dolayısıyla, "en güzel numune/izinde gidilecek kişi" bizim numunemiz, örneğimiz, birebir taklit etmeye çalışacağımız Peygamberimiz aleyhisselâmın hayatını mucizelere boğmadan, olduğu gibi anlatan kitapları edinmek zorundayız. Efendimiz aleyhisselâmın hayatını gerçekten onun yaşadığı gibi bize yansıtan kitapları okursak, hem dinimizi çok iyi öğrenir, hem de Sünneti, yani Peygamberimiz aleyhisselâmın söz, davranış, kabul ve retlerini hakkıyla kavramış ve bilmiş oluruz.

Bu arada son derece önemli olduğu için İbn Haldun'un şu uyarılarına kulak vermemiz gerektiğini de hatırlatalım: "Peygamberimiz aleyhisselâma vahyedilen Kur'ân, en büyük, en yüce, en kesin ve (onun peygamberliğini) en ispatlayıcı mucizedir. Çoğunlukla, mucizeler bir peygamberin aldığı vahiyden ayrıdır. Bir peygamber, mucizeyi kendisinin peygamber olduğunun şahidi ve ispatı olarak ortaya koyar, o kadar. Hâlbuki Kur'ân, bizzat kendisi hem meydan okuyan vahiy, hem de (insanları) âciz bırakan bir harikadır, bir mucizedir. Bizzat kendisi, kendisinin ispatıdır." (Mukaddime: Evrensel Tarihe ve Toplum Bilimlerine Giriş, s. 144, Timaş Yayınları).

Şu âna kadar ben, Peygamberimiz aleyhisselâmın hayatını bizim kendisini model alabilmemiz açısından bize en iyiye ve en mükemmele yakın şekilde sunan sadece iki kitap gördüm:

Birincisi, daha çok edebî ifade ve mânevî duygu açısından güçlü olan Hz. Muhammed'in Hayatı'dır (mütercim bu kitabı lütfedip de baştan sona bir kere daha gözden geçirse büyük sevaba girer). Martin Lings'in bu eseri, okurunu sanki Peygamberimiz aleyhisselâm dönemindeki sahabenin arasında yaşıyormuş, sanki bir sahâbî imiş ve bizzat Allah Resulü'nün yanında bulunuyormuş gibi etkiliyor. Bu eserde Peygamber Efendimiz o kadar güzel canlandırılıyor ki, okuyucu Allah'ın Elçisi'ni görür gibi oluyor; onunla sohbet eder, onunla oturur, onunla gezer, onunla sefere çıkar, onunla birlikte savaşırmış gibi bir hava içinde hissediyor. Kitabın pek çok sayfasında göz pınarlarınıza hâkim olamıyorsunuz. Bu kitabın, okurunu son derecede duygulandırmasında elbette yazarın mânevî gücünün ve takvâsının da çok büyük etkisi var.

Hamidullah'ın eseri

İkincisi ise, kim ne derse desin, Prof. Dr. Muhammed Hamidullah merhumun İslâm Peygamberi'dir.

Batılılara İslâm Peygamberi'nin nasıl bir Allah Elçisi olduğunu anlatmak için yazılan bu eser, Peygamberimiz aleyhisselâmı her yönüyle en güzel anlatan, onun Allah tarafından insanlara model olacak hâl ve hareketlerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seren mükemmel ve muhteşem bir eserdir.

İslâm Peygamberi'ni okuyan kişi, onun gündelik hayatını, ailesiyle, insanlarla ilişkisini, devlet başkanlığını ve liderlik yönünü, siyasetini, diğer ülke liderleriyle münasebetini, diplomasisini ve bize örnek olacak daha sayısız nice tutumlarını en ufak ayrıntısına varıncaya kadar çok iyi bilir.

Muhammed Hamidullah'ın İslâm Peygamberi'ni dikkatle, büyük bir özenle ve de özümseyerek okuyan birini, hiç kimse din konusunda aldatamaz, kandıramaz, yoldan çıkaramaz! Çünkü o kitabı okuyan kimse, canından çok sevdiği Sevgili Peygamberini öylesine yakından tanır, onun öğrettiği İslâm'ı öylesine derinlemesine bilir ve öğrenir ki, artık onu âlim, şeyh veya hoca efendi geçinen habis ruhlu yaratıklar asla yanıltamaz, aldatamaz!

Müttaki bir alim

Türkiye'deki öğrencilerinin kendisiyle fotoğraf çektirme konusundaki çok fazla ısrar etmeleri üzerine Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, "Sahih-i Buhârî'de resim konusunda bir hadis var, o yüzden beni mazur görün!" diyecek kadar müttakî bir âlimdi. Pasaportundaki mecburî resmi saymazsak, kendisinin farkında olmadan çekilmiş sadece bir tek fotoğrafı bulunuyor.

İslâm ahlâkı, edebi ve erkânı konusunda böylesine titiz, böylesine kılı kırk yaran, takvâ ve verâ' sahibi Muhammed Hamidullah merhumun yazdığı eser de bir o kadar özenli ve güvenilir olacaktır elbette.

Onun İslâm Peygamberi'ni okuyan öğrenci ve öğretmenden tutun da halka, esnafa, bilim adamlarına, komutanlara, siyasîlere ve devlet başkanlarına kadar uzanan bütün kişi ve kesimler, Peygamberimiz aleyhisselâmı tam anlamıyla ve bütün gerçeğiyle görebilirler. Dahası, bu kitapta anlatılanlara bakarak, kendilerinin tutum ve davranışlarında onu örnek alır ve olgun birer mümin hâline gelebilirler. Önemli olan, Peygamberimizi sürekli yüceltmek, övgülere boğmak değildir, zaten her namazın sonundaki tahiyyatta ve başka zamanlarda salli ve bârik okuyarak yeterince övüyoruz. Önemli olan ve bizden asıl istenen, Peygamberimizin bize gösterdiği ve kendisinin de uyguladığı şekilde küçük cihad ile büyük cihadı azimle, kararlılıkla ve sebatla yapmaktır.

Hangisi kılavuzluk edebilir

Gerek sosyal medyada, gerekse başka alanlarda her türden iblisliğin, şeytanlığın ve baştan çıkarıcılığın alıp başını gittiği şu günümüzde kendimizi, ailemizi, çevremizi ve halkımızı mânen koruyabilmemiz için Martin Lings ile Muhammed Hamidullah merhumların Peygamberimiz aleyhisselâm hakkındaki kitaplarını zaman zaman okumamızda çok büyük, gerçekten çok büyük yararlar vardır. Bu iki kitaba benzeyen, okuru mucizelere boğmayan ciddi eserlere rastlandığında elbette onlar da okunabilir, fakat eski dönemlerde nedense çok tutulan, şerh üzerine şerhler yapılarak efsaneleştirilmiş bir eser olan Şifâ-i Şerif gibi kitapların artık günümüzde okunmaması gerekir. Çünkü o türden eserler günümüz insanına Hamidullah Hoca'nın İslâm Peygamberi kadar kılavuzluk edemez ve rehberlik yapamaz.

HABERE YORUM KAT

4 Yorum