1. YAZARLAR

  2. NURAY KAYACAN

  3. Aslanlar Şehri Singapur
NURAY KAYACAN

NURAY KAYACAN

Yazarın Tüm Yazıları >

Aslanlar Şehri Singapur

03 Kasım 2010 Çarşamba 23:52A+A-

Yanda gördüğünüz arma ve bayrak Singapur’un simgeleridir. Öncelikle ülke tarihine biraz değinelim. Singapur’un bilinen kayıtlı ilk tarihi M.S 3.yy.da Çin kaynaklarında  "Pu-luo-chung" ("Yarım adanın ucundaki ada") ismiyle geçmektedir. Adanın ilk tarihi ile alakalı çok az şey bilinse de, ilk kayıtlardaki bu ifade, Singapur renkli tarihini simgelemesi açısından önemlidir. 14. yy.da Singapur, Endonezya merkezli Sri Vijaya devletinin kontrolu altına alındığında Temasek (“Deniz sehri”) adıyla biliniyordu. Hint-Pasifik Okyanusu ve Asya-Endonezya bağlantılarındaki kilit konumu sebebiyle yüzyıllarca Arap, Çinli, Hintli ve Sömürge devletleri gemilerinin geliş geçiş yeri olmuştur.11. yy.da bu stratejik ada "Singa Pura" ("Aslan Şehir") ismiyle anılmaya başlandı. Bir efsaneye göre Sri Vijaya’lı bir prens bu adada gördüğü bir hayvanı aslan zannetmesiyle, Singapur’un modern ismi doğmuş oldu.

Gemilerine stratejik liman yerleri arayan İngilizlerin Singapur’u tercih etmeleriyle, Singapur’un tarihinde önemli bir sayfa daha açıldı. Stamford Raffles’in direktifleriyle kurulan liman ve oluşan serbest ticaret bölgesi, Amerika ve Ortadoğuda dahil olmak üzere dünyanın bir çok yerinden gemileri adaya çekti. 1824’de Modern Singapur’un kurulmasından sadece 5 sene sonra, adanın nüfusu 150’den 10000’e çıkmıştı.1832 yılında Singapur, Penang ve Malaka bölgelerinin (Malezya’nın önemli ticret bölgeleri) idare merkezi olarak atandı. 1869’da Süveyş kanalının açılması ve buharlı gemilerin keşfinden sonra önemi daha artan Singapur, Doğu ve Batı ticareti rotalarının merkezi haline geldi. İki dünya savaşında da önemli cephelerden biri oldu. Savaşın başlarında alınamaz bir kale kabul edilen Singapur’u Japonlar 1942 yılında işgal ettiler. Savaştan sonra İngiliz sömürgesine geri dönen Singapur, milliyetçilğin güçlenmesiyle,1959 yılında özerkliğe, 1965 yılında da bağimsızlığa kavuştu.

Tarihten sonra biraz da coğrafya dersine girelim. Malezya ve Endonezya arasında bulunan Singapur’un yüzölçümü  647.5 km2. Singapur, Adasının uzunluğu, yaklaşık 43 km ve eni ise 22,5 km’dir. Ülke ekvatorun yaklaşık 130 km kadar kuzeyinde bulunmaktadır.

Ülke sıcak ve nemli Muson ikliminin etkisinde. Yıllık ortalama sıcaklık 25 - 30 derece. Her mevsim yağışlı. Singapur ani ve hızlı yağışlara alışmış bir ülke. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlara her an yakalanmak mümkün. Kasim - Ocak ayları arasında bu yağış daha yoğun. Anlayacağınız üzere ülkede en çok satılan materyal şemsiye. Hiç görmeyeceğiniz desen ve çeşitte şemsiye mevcut. Öyle sıcak ve bunaltıcı bir hava var ki, bu şemsiyeler yağmurun durduğu ender zamanlarda güneşten korunmak için de çok işe yarıyor.

Geniş caddeleri yüksek binaları olan yeşil mi yeşil bir ülke.Yeşilin  çok farklı tonlarını kocaman yükselen gökdelenlerin arasında görme imkanı var.

Singapur'da Orkideler bir sembol. Ülkeye ilk orkideyi Vanda Joacqim getirip üretmiş. Ulusal Orkide bahçesi cennetten bir köşe. Elliyi aşkın orkide çeşidi var. Yani bedava girebildiğiniz Botanik bahçelerinde, orkide görebilmek için para ödemek zorunda kalmanız bana pek bir fırsatçılık gibi göründü ama biz dahil tüm ülkeler aynı oranda gözüaçık sanırım.

Nüfus ve sosyal hayata değinecek olursak; 4 buçuk milyon nüfuslu Singapur çok kültürlü bir ülke. Singapurun %75’ini Çinliler, %15’ini Malaylar, %7’sini Hintliler ve gerisine de diğer azınlıklar meydana getiriyor.

Ülkede konuşulan diller İngilizce, Malayca, Çince ve Tamilce. Ayrıca, Singlish adı verilen içinde Çince, Malayca ve Hintçenin bulunduğu İngilizcenin biraz değiştirilmiş halini kullananlar da oldukça fazla. Ülkenin resmi dili ingilizce. Köylü bir kadının bile, Çinceyi andıran bir lehçeyle, sizden oldukça hızlı bir şekilde İngilizce konuşabilmesi oldukça sinir bozucu.

Her millet kendi kültürünü yaşatmak için ülkede mahalleler oluşturmuş. Çoğunluğunu Çinlilerin oluşturduğu ülkede %50 Budist ve Taoist, %15 Müslüman, %15 Hristiyan ve %4 Hindu bulunuyor. Buna bağlı olarak çeşitli budist ve hindu tapınaklarına, camilere, kiliselere rastlamak mümkün. Her bölgede cami bulabiliyorsunuz. Budist tapınakları da çok gösterşli, ilginç ve görülmeye değer. Ama siz siz olun hindu tapınağına gitmeyin. Bir kaç porselen inek putu görmek için para vermek, camera sokmak için üzerine estra para ödemek, ayakkabılarınızı çıkarttıkları için o sıcak taşlara basarak ayaklarınızı yakmak, sıçraya sıçraya tapınağı gezmek hiç de mantıklı değil. Üstelik maden ayakkabı çıkartıyorsunuz, hiç olmassa yerleri biraz temiz tutun diyesi geliyor insanın.

Nüfûsun hemen hemen % 95.4’ü okur-yazar. Kültür seviyeleri oldukça yüksek ve malesef bunun farkındalar ve bu özgüvenlerini size hissettirmekten imtina etmiyorlar. Bunun yanısıra Singapur halkı oldukça saygılı ve sıcakkanlı.

 Siyasi hayata gelecek olursak, Singapur Cumhûriyeti parlamenter demokrasi sistemine dayanıyor. Yasama gücü tek meclisli Millet Meclisinin elinde. Meclis, 79 üyeli olup, üyeler beş senede bir seçiliyor. Ülkenin kuruluşunda ve bu günkü haline gelişinde büyük paya sahip olan devlet başkanı Sellapan Rama Nathan, ülkeyi üçüncü dünya ülkesinden, birinci dünya ülkesi seviyesine çıkarmasına rağmen, hiç bir yerde büstüne veya resmine raslayamıyorsunuz. Bu da dünya ölçeğinde pek raslanan bir durum değil.

Dünyanın ekonomi alanında en güçlü ülkelerden biri ve çok güçlü ticaret alanları olan bir ülke Singapur. Ekonomi ticarete dayalı.Tarım alanları yok denecek kadar az. Dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Kişi başına düşen milli gelir 35.000 dolar. 30 yıl öncesine kadar 3. dünya ülkesiyken bugün bölgenin en zengin ülkesi konumunda. Singapur limanına yılda 140 bin gemi geliyor. Buda her 3 dakikada bir gemi geldiğini gösteriyor. Şehrin en yüksek gökdelenine çıktığınızda, deniz yönüne bakacak olursanız mavilikten ziyade gemi manzarası var denebilir. Tabi öbür yöne bakıldığında üzerinde bulunduğunuz otel binasının üzerine inşa edilmiş havuzda yüzen zenginleri de görebilirsiniz. Gökdelenlerin arasında aşağıaya akan su havası verilmiş bu yapı, ülke tanıtımlarında da bolca kullanılıyor.

Singapur, Uzak Doğu'da yüzölçümü olarak küçük ama ticaret açısından oldukça büyük bir ülke. Türkiye'den Singapur'a uçuş süresi yaklaşık 10-12 saat. Saat farkı 5 saat ileri.

Ülke gerçekten çok temiz, trafik çok düzenli. Metro ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarına her an ve her yerden ulaşma imkanı var. Otobüse bindiğinizde akbil tarzı bir kartı okutuyor, inişte tekrar okutuyorsunuz ki bu mesafeye göre ücret ödemenizi sağlıyor. Bu sistemin yakında ülkemizde de uygulanacağı aşikar, aşikar olmasa da mantıklı denebilir. Bunun yanı sıra taksi ücretlerinin de gayet uygun olduğunu idrak ettiğiniz de otobüse bir daha binme gereği duymayabiliyorsunuz. Hatta bazen uzun taksi kuyrukları bile oluşabiliyor. Öğrenilmesi gereken en önemli nokta, turist olduğunuzu şöföre çaktırmamak. Zira bu durumda kötü niyetli şöför tarafından dolandırılmanız içten bile değil, ki başıma geldi oradan biliyorum. Buna rağmen taksiler tercih ediliyor.

Singapur’un en ünlü caddesi Orchard Caddesi. Görkemli oteller ve büyük alış veriş merkezleri bu cadde üzerinde. Ama bakılmasına gerek yok, ödenebilecek meblalarda ürünler mevcut değil. Elektronik malzemelerin ucuz olduğu sipekülasyonlarına uyup da gittiğiniz alışveriş merkezlerinde eli boş dönüyorsunuz. Fiyat avantajı olmasına rağmen, aradaki fiyat farkı garantisiz ürün alma riskine değmiyor. Singapur nehri ve Singapur Limani da görülecek yerler arasında. Ayrıca Hint Mahallesinde ışıltılı elbiseler, Arap Street’te rengarenk  kumaşlar görülmeye değer, lakin ortalama bir zevkiniz varsa almaya değer değil. 

Singapur kurallar ve ilginç yasaklar ülkesi. Ülkede sakız üretmek ve ithal etmek, çevre kirliliği oluşturması nedeniyle yasak. Sakızı eczanelerden pasaport yada kimliğinizi gösterek alabiliyorsunuz. Sakızı yere atmanın cezası 1000 dolar. Çöpleri yerlere atmak, kapalı yerlerde sigara içmek, hız limitini aşmak, yaya geçitleri dışında karşıdan karşıya geçmek, sarı çizgilerin olduğu yerlerde taksi çevirmek bu yasaklardan bazıları. Evlerde temizliğe önem vermedikleri halde, ortak kullanım alanlarında temizliğe çok önem veriyorlar. Yani bu şekliyle bizim kültürün tam aksi. Biz çevreyi kirletir, evimizi bal dök yala kıvamına getiririz.

Birçok adaya sahip Singapur’un Asya kıtasının en Güney noktası olan Sentosa Adası en meşhurlarından biri. Sentosa Adası'na gitmek için Faber Tepesindeki teleferik kullanıyorsunuz

Nefis bir manzara seyrediyor turistler bu geçişte. Sentosa Adası oldukça ilginç küçücük bir ada. Her taraf yemyeşil. Serbest dolaşan maymunlar, adayı dolaştıran tren (Monorail) Sentosa Adasında. Çok kısa bir tarihe sahip olunmasına karşın tarihlerini anlatan muhteşem bir müze kurulmuş. Hareketli mumya heykeller, sesler eşliğinde ziyaretçileri gerçekten o günlere götürüyor. Ayrıca başka bir bölümde de sinevizyon ile tarihlerini başka bir açıdan sunuyorlar. Bütün bunlardan sonra lazerli su gösterisini, dünyadaki tek pembe yunus gösterisini izlemek de mümkün.

Sentosa Adasında bulunan dev deniz akvaryumunda köpek balıklarından deniz atlarına kadar çesitli türden denizaltı canlılarını yürüyen bir yolla aralarındaymışcasına izleyebilirsiniz.

Yemeklerine gelince, Singapur’un Laksa Noodle (Hindistan cevizi sütünden yapılan bir çeşit makarna) ve Chilli Crab (Acı soslu yengeç)’i meşhurdur. Özellikle Asya Mutfağı’na ait yemekler, değişik soslarla yapılan noodle (makarna) ve tropikal meyve suları burada rahatlıkla bulunan yemeklerdir. Tabi siz helal değil diye bunların hiçbirini yiyemiyorsunuz. Ayrıca kokularından yanlarına dahi yaklaşamadığınız bu yemekleri yemek gibi bir isteğiniz de olmuyor. Burada boykot ettiğiniz Mc Donaltsın, Singapur’da helal olması, her yerde M logosu aramanız, oldukça paradoksal bir durum.

Uzak Doğuda ünlü olan düryen meyvesi burada da çok meşhur. Alışmamış olanlar için yemesi çok zor bir meyve. Kimilerine göre çürümüş sarımsak veya soğanı andıran bir kokuya sahip. Ama tiryakisi olanlar da var. Düryen meyvesi otobüs ve metro gibi toplu taşıma araçlarına hatta uçaklara alınmıyor. Cezası 500 dolar. Çünkü kokusu insanları ciddi manada rahatsız edebiliyor. Bir yersen alışırsın diye ısrar edenlere, “ne zorum var, neden alışayım” demeniz önerilir. 2003 yılında düryen meyvesi şeklinde inşa edilen Esplanade Opera House ülkenin en meşhur mimarilerinden biri. Bununla birlikte tadı oldukça güzel olan, mutlaka denemeniz gereken birçok tropikal meyve var.

Singapur’da üç üniversite var; National University of Singapore (NUS), Nanyang Technological University (NTU) ve Singapore Management University(SMU). NUS dünya sıralamasında 19. ve NTU 50. sırada yer almakta.

Öğrenim ücretinin %80’i Singapur devleti tarafından ödenmekte. Bunun karşılığında öğrenciden mezun olduktan sonra Singapur’da herhangi bir iş yerinde 3 yıl çalışması bekleniyor. Bu nedenle buraya okumak için gelen öğrencilerden çoğu bu ülkeye yerleşiyor ve yine çoğu Singapurlu kadınlarla evleniyor. Sonuç: karma ırk, karma kültür, çekik gözlü çocuklar, yaşadığı ülkeyi sevemeyen, sevdiği ülkede yaşayamayan, ekmek neredeyse orası vatandır mantığında insanlar ve bu seferki adres, BİR UZAK DOĞU...

YAZIYA YORUM KAT