
Üzgünüm Trump, Filistinliler -MGGA- 'Gazze'yi Yeniden Büyük Yap'a kanmayacak
Trump ve Netanyahu gibi her şeyi paraya çevirmeye alışmış insanlar için paranın satın alamayacağı bir şey olduğunu anlamak mümkün değil: onur.
Marco Carnelo’nun Middle East Eye’da yayınlanan makalesini Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.
ABD Başkanı'nın Gazze Şeridi'ni devasa bir gayrimenkul geliştirme alanına dönüştürmeye yönelik gerçeküstü önerisini hayata geçirmesinin hiç gerçekçi değil.
Böylece ABD Başkanı Donald Trump'ın dünyayı yeniden şekillendirmeye yönelik geniş jeopolitik vizyonuna Gazze Şeridi de eklenmiş oldu. Grönland, Kanada ve Panama Kanalı'ndan sonra Trump, dünyanın en büyük açık hava moloz depolama alanına göz dikti.
Bu “cehennem gibi” bölgeyi, belki de Akdeniz kıyısı boyunca Mar-a-Lago tarzı bir dizi tatil köyü de dâhil olmak üzere, harika bir emlak gelişimine dönüştürme sözü verdi.
Bu açıklamayı, Gazze'yi cehenneme çeviren kişinin, yani İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yanında yaptığı için ortam ürkütücü bir ironi ile doluydu. Ne yazık ki, Oval Ofis'e kabul edilenler arasında hiçbir gazeteci bu çirkin koşulları vurgulamaya cesaret edemedi.
MAGA (Make America Great Again) ve Elon Musk'ın MEGA'sına (Make Europe Great Again) ek olarak şimdi de Filistin için bir versiyonumuz var: MGGA “Make Gazza Great Again” (Gazze'yi Yeniden Harika Yap)
Trump'ın açıklamasının ne kadar ciddi olduğu henüz belli değil. ABD Gazze'de en son bir şey inşa etmeye çalıştığında - harap olmuş Filistin nüfusuna insani yardım girişini kolaylaştırmak için 320 milyon dolarlık bir yüzer iskele - sadece birkaç hafta faaliyet gösterdi ve ihtiyaç duyulan büyük miktardaki yardımın sadece küçük bir kısmının bölgeye girmesine izin verdi. Proje hızla terk edildi.
Bu kez, Musk'ın “Hükümetin Verimliliği Departmanı” tarafından denetlenen ABD harcamaları farklı olabilir; belki de hükümet ilk kez Biden döneminin saplantılı “Daha İyisini İnşa Et” sloganına gerçek bir anlam kazandırabilir.
Ancak ortada büyük bir sorun var: yeniden inşa süreci devam ederken Gazze'de yaşayan yaklaşık iki milyon Filistinliye ne olacak? Trump, arazileri önerdiği devasa gayrimenkul geliştirme projesi için bir inşaat alanı haline gelirken orada kalamayacaklarını belirtti.
İmkansız gerçekler
Trump, komşu ülkelerin Filistinlileri kabul edeceğinden emin görünüyor, ancak komşuları düşündüğünde bu kavram oldukça sınırlı ve Gazze ile en uzun kara sınırını paylaşan ülkeyi dışarıda bırakıyor: İsrail'i hariç tutuyor. Ona göre Filistinliler Mısır'a, Ürdün'e ve başka yerlere gitmeli.
Trump, Mısır, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin 1 Şubat'ta yayınladıkları ve Filistin nüfusunun zorla nakledilmesi fikrini reddettikleri ortak açıklamayı önemsemiyor gibi görünüyor.
Belki de onların fikirlerini değiştirebileceğinden emindir. İkna işe yaramazsa, Kanada ve Meksika'yı sıkı sınır önlemleri almaya zorlamak için kullandığı gümrük vergileri ya da yardımları kesmek gibi başka araçları da var. Bu neden Arap devletlerinde işe yaramasın?
Ancak bildiğimiz kadarıyla Gazze'deki Filistinliler sınır dışı edilmeyi kabul etmeyecektir. Son haftalarda yüz binlercesi Gazze'nin güneyinden kuzeyine doğru evlerinin olduğu ya da eskiden olduğu yere dönmek için yürüyor.
Alternatifleri düşünmek yerine, artık kavrulmuş olan topraklarına geri dönmeyi tercih ettiler. Bunlar Trump ve Netanyahu'nun bilmesi gereken acı gerçeklerdir.
Yetmiş yılı aşkın trajik tarihi deneyim tüm Filistinlilere acı bir ders vermiştir: topraklarını terk ederlerse, asla geri dönmelerine izin verilmeyecektir.
Ve eğer İsrail ordusu, sonsuz finansmanı ve acımasız askeri taktikleriyle, son 15 aylık savaşta Hamas'a üstün gelemediyse, başka hiç kimsenin gelemeyeceğini varsaymak doğru olur.
Trump'ın Gazze'de hayalini kurduğu şeyi başarabilmesi için ABD Silahlı Kuvvetlerini Filistin halkını yerinden etmek üzere konuşlandırması gerekecektir. Trump gerçekten de başkanlığının açılışını yapmak ve Amerikan askeri güçlerini bir başka Ortadoğu savaşında -dünyanın en iyi donanımlı ordularından birinin kazanamadığı bir savaşta- konuşlandırarak ABD bütçesini daha da kısmak istiyor mu?
Tehlikeli bir değiş tokuş
ABD'nin İsrail'i desteklemek için harcadığı yüz milyarlarca dolar, ki kendisi de bu parayı Filistin halkını yok etmek için on yıllardır kullanmaktadır, Filistinlilere verilmiş olsaydı, o zaman her hane dünyanın herhangi bir yerinde lüks içinde yeniden yerleşmek için gerekli kaynaklara sahip olurdu.
Ne yazık ki Trump ve Netanyahu gibi her şeyi paraya çevirmeye alışmış insanlar için paranın satın alamayacağı bir şey olduğunu anlamak mümkün değil: onur.
Filistinliler, bugün bile tarihi Filistin topraklarının sadece beşte biri kadar olan kendi toprakları üzerinde kurulacak bağımsız ve egemen devletlerinde kendi kaderlerini tayin etmek istemektedirler. Hakları ve haysiyetleri satılık değildir.
Ancak ABD başkanı ve İsrail başbakanının tehlikeli bir şekilde gözden kaçırdığı çok önemli bir nokta daha var. İki milyon Filistinlinin, ciddi iç gerilimlerle boğuşan iki kırılgan ekonomi olan Mısır ve Ürdün'e gönderilmesi, bu iki ülkenin yönetim sistemlerini çökertebilir.
Mısır ve Ürdün sadece İsrail'e komşu iki Arap devleti değil; aynı zamanda İsrail'e karşı günlük düşmanca eylemleri önlemekle görevli güvenlik ve istihbarat servisleri arasındaki derin işbirliği sayesinde İsrail'in başlıca yerel güvenlik ortaklarıdır. Mısır ve Ürdün rejimlerinin çökmesi bu işbirliğini tehlikeye atacaktır.
Trump ve Netanyahu Gazze'ye sahip olmanın, Mısır ve Ürdün'ü kaybetmeye değip değmeyeceğinden gerçekten emin mi?
* Marco Carnelos, eski bir İtalyan diplomattır. Somali, Avustralya ve Birleşmiş Milletler'de görev yapmıştır. 1995-2011 yılları arasında üç İtalyan başbakanının dış politika ekibinde görev yapmıştır. Son dönemde İtalyan hükümetinin Orta Doğu barış süreci koordinatörü, Suriye özel temsilcisi ve Kasım 2017'ye kadar İtalya'nın Irak Büyükelçisi olarak görev yapmıştır.
HABERE YORUM KAT