
Palestine Action polis rehberi, protestocuların haksız yere tutuklandığını gösteriyor
Daha önce görülmemiş bir terörle mücadele polisi belgesi, göstericilere nasıl davranılması gerektiğini açıklıyor. Bu belgeyi ilk kez yayınlıyoruz.
John McEvoy’un Declassified UK’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Declassified'ın elde ettiği bir iç terörle mücadele polis belgesine göre, Palestine Action (Filistin Hareketi) yasağının ardından gözaltına alınan çok sayıda protestocu, asılsız gerekçelerle tutuklanmış olabilir.
28 Ağustos tarihli yedi sayfalık “taktik kılavuzu”, İngiliz polis güçlerine yasaklanmış gruba destek verdiği şüphelenilen kişilerin hareketlerine nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyor.
Belgede, Private Eye (İngiliz hiciv, haber ve araştırmacı gazetecilik dergisi) karikatürünü gösterme veya “Filistin'de soykırım, harekete geçme zamanı” yazılı pankartlar taşıma gibi eylemlerin tutuklama gerekçesi olmaması gerektiği özellikle belirtiliyor.
Kılavuza göre, özel konutlarda Palestine Action (Filistin Hareketi) pankartları asmak veya “Palestine Action” tişörtleri giymek gibi diğer protesto biçimlerine izin verilecek.
“Filistin'i destekliyorum, şimdi harekete geçmek gerekiyor”, “Soykırıma karşı çıkın, Filistin'i destekleyin” ve “Filistin'e bakıp harekete geçilmemesi gerektiğini düşünüyorsanız, soykırımın yanlış tarafındasınız” yazılı pankartlar da kabul edilebilir bulunmuştur.
Grup Temmuz ayında yasaklandı ve bu, İngiliz tarihinde ilk kez bir doğrudan eylem örgütünün terör örgütü olarak damgalanması anlamına geliyordu.
O zamandan bu yana, rehberde artık yasaklanmaması gerektiği belirtilenler de dâhil olmak üzere, gruba destek verdikleri iddiasıyla 2000'den fazla kişi tutuklandı.
Palestine Action'ın yasaklanmasına karşı sivil itaatsizlik kampanyası düzenleyen Defend Our Juries'in bir sözcüsü Declassified'a şunları söyledi: “Aylarca süren halkın açıkça yasaklara karşı gelmesi ve alaycı tavırları sonucunda, polis memurları o kadar kafası karışmış durumda ki, terörle mücadele polisi neyin suç teşkil ettiğini ve neyin etmediğini açıklığa kavuşturmak zorunda kaldı.”
Halktan gizlenmiş
Medya ve sivil toplum kuruluşları, yasağın sonuçları konusunda hükümetin şeffaflık eksikliğinden duydukları üzüntüyü dile getirdiler.
Yasağın ardından Filistin ile ilgili protesto faaliyetlerinin denetlenmesi konusunda rehberlik talep eden bilgi edinme hakkı talepleri, genellikle “ulusal güvenlik” gerekçesiyle reddedildi.
Declassified tarafından elde edilen polis kılavuzu “FOIA muafiyeti” olarak işaretlenmiştir, ancak grubun yasaklanmasıyla ilgili Yüksek Mahkeme'deki yasal itirazda atıfta bulunulmuş ve daha sonra mahkeme aracılığıyla elde edilmiştir.
“Kapalı bir belgenin açık özeti” olarak etiketlenmiştir, bu da kapalı oturumda yapılan yargı incelemesinin bir bölümünde sunulan daha geniş bir kanıtın özeti olduğunu göstermektedir.
İngiltere'nin terörle mücadele polisi, bu bilginin neden halktan gizlendiğini açıklamadı. Bir sözcü, “Yasaklama ile ilgili kararlar hükümetin yetkisi dâhilindedir. Yargı incelemesinin sonucunu bekliyoruz ve yargılama süreci sona erene kadar başka yorum yapmayacağız” dedi.
*John McEvoy, Declassified UK'nin baş muhabiridir. John, çalışmaları İngiliz dış politikası ve Latin Amerika üzerine odaklanan bir tarihçi ve film yapımcısıdır. Doktora tezi, 1948 ile 2009 yılları arasında Kolombiya'da İngiltere'nin gizli savaşları üzerineydi ve şu anda Augusto Pinochet'nin yükselişinde İngiltere'nin rolü üzerine bir belgesel üzerinde çalışmaktadır.









HABERE YORUM KAT