1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Başörtüsü Yasağına Direniş Üniversite Kayıtlarında Sürüyor

Başörtüsü Yasağına Direniş Üniversite Kayıtlarında Sürüyor

Ekim 1997A+A-

Üniversitelerin 1. sınıflarına yeni kayıtlar 1 Eylül 1997 ile 12 Eylül 1997 tarihleri arasında yapıldı, ilk iki gün normal seyrinde devam eden kayıtlar, 3. günü başörtülü öğrencilerden başörtüsüz fotoğraf istenmesiyle krize dönüştürüldü. Açık fotoğraf vermeyi kabul etmeyen öğrencilerin kayıtları yapılmıyordu. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde "başörtümüz kimliğimizdir" diyerek bu uygulamaya karşı direnen bir grup öğrenci, kayıtların 4.gününde İ.Ü. Edebiyat Fakültesi önünde bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasında sorunu gündeme getiren öğrenciler kendilerine herhangi bir gerekçe gösterilmeden Rektörlüğün talimatı doğrultusunda bu uygulamaya gidildiğini ifade eden Edebiyat Fakültesi dekanını, İ.Ü. Rektörünü kınadıklarını, bu uygulamanın Türkiye çapında on yıllardır süren başörtüsü zulmünün bir neticesi olduğunu vurgulayarak müslüman kamuoyunu, insan haklarını korumak adına kurulan dernekleri bu konuya duyarlı olmaya, kendilerine destek vermeye davet ettiler.

Sorunun kimlik tespitinden öte müslüman kadının başörtüsünde odaklanan İslami değerlere saldırmanın laikçe tepkisi olduğunu vurgulayan öğrenciler bu zulme sessiz kalamayacaklarını ilan ederek direnişlerini değişik zeminlerde sürdürerek haklarını koruyacaklarını ifade ettiler.

Öğrencilerin bu çağrısına cevap veren Mazlumder Başörtüsü Komisyonu ile İnsan Hakları Derneği, 8 Eylül günü Fakülte'nin önünde diğer fakültelerdeki müslüman öğrencilerin katılımıyla basın açıklaması yaptılar. Başörtüsü komisyonu sözcüsü yaptığı açıklamada başörtüsü zulmünü kınarken mağdur öğrencilere gereken her türlü yardımı yapacaklarını, devletin müslüman halkın değerlerine saldıranlara engel olması gerektiğini, soruna yabancı kalanlara karşı halkın sessiz kalamayacağını belirttiler, insan Hakları Derneği'nin temsilcisi ise başörtüsünün müslüman olmanın bir gereği, evrensel bir insan hakkı olduğu vurgusu yaparak eğer buna engel yasal bir hüküm varsa bunun derhal düzeltilmesini, başörtüsünün kanunla yasaklanmasının mümkün olmadığını söyledi. Başörtülü öğrencilerin mağduriyetinin giderilmesi için yasama organını insan haklarına saygılı kanunlar yapmaya davet eden temsilci insan Hakları Derneği olarak öğrencilerin sorununa sahip çıktıklarını belirtti. Hukukçular Derneği üyesi avukatlar da öğrencilere destek vererek hukuki yardım için Edebiyat Fakültesi'ne geldiler. Avukatlar ve komisyon üyeleri kayıtların yapılması için öğrenci işleri ve dekanla yaptıkları görüşmelerden olumlu sonuç alamayınca durumu tespit ettirmek için iki gün fakülteye noter getirdiler. Çünkü kayıt yapılmasına izin vermeyen dekanlık, kaydın neden yapılmadığının belgelenmesine de engel oluyordu. Yasal bir düzenlemeye dayanmayan, hukuka aykırı, keyfi bir uygulama söz konusuydu.

Avukatların girişimi devam ederken üst sınıflardaki öğrenciler de sürekli fakültede bulunarak birinci sınıflara destek olmuş, öğrenci işleri bürosu ve dekanla görüşmelerini kesmeyerek bu zulme boyun eğmeyeceklerini göstermişlerdir. Öğrencilerin kararlı tavrı ve direnişi, sivil kuruluşları harekete geçirirken, "bu kadar yaygara koparmaya gerek yoktu" diyen Fakülte Dekanı'nın da uygulamadan geri adım atmasını sağladı. Direnişe, kayıtların başörtülü fotoğraflarla yapılmasıyla ara verildi.

1 Ekim 1997'de ara sınıfların kayıt yenileme işlemleri başladı. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde başörtülü fotoğraf alınırken diğer fakültelerde öğrenci işleri bürolarına fotoğrafların baş açık olarak çekilmesi için uyarı yazıları asıldı, kayıt müracaatları kabul edilmedi. Yasakçı zihniyet, MGK'dan güç alıyordu. İstanbul Üniversitesi fakültelerinde yaygınlaştırman kayıtlardaki başörtüsü yasağı, diğer üniversitelere de taşınmaya başladı

Cuntacı rejimin dayatmaları, İmam-Hatiplerden sonra başörtüsüne de uzandı. Ancak, dayatmalar karşısında iradesini teslim etmeyen örneklikler de tarihe tanıklık etmeye hazırlanıyordu.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR