1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. New York Times'a göre İsrailli tutsaklar ‘rehinedir’. Filistinliler ise ‘mahkûm’
New York Times'a göre İsrailli tutsaklar ‘rehinedir’. Filistinliler ise ‘mahkûm’

New York Times'a göre İsrailli tutsaklar ‘rehinedir’. Filistinliler ise ‘mahkûm’

​​​​​​​'New York Times'ın İsrail ve Filistin'den gelen son haberlere ilişkin tek taraflı yayınları değişmeden devam ediyor.

09 Mayıs 2025 Cuma 20:51A+A-

James North’un mondoweiss.net’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.


New York Times'ın İsrail ve Filistin'den gelen son haberlere ilişkin tek taraflı yayınları değişmeden devam ediyor.

Esir tutulan kişilerin serbest bırakılmasıyla ilgili Times haberleri yanlı olmaya devam ediyor. Serbest bırakılan İsrailliler “rehineler” olarak adlandırılıyor ve insanlarla ilgili detaylar ayrıntılı haberlere eşlik ediyor. Filistinliler ise “mahkûm” olarak adlandırılıyor, her ne kadar birçoğu, büyük olasılıkla yüzlercesi, yargılanmadan ya da herhangi bir hukuki süreç işletilmeden alıkonulmuş olsa da - ve Times'ın haberlerine çok az kişisel ayrıntılar veriliyor.

Times, İsrailli Bibas ailesinin 3 üyesinin 26 Şubat'taki cenaze törenini uzun bir makale ve bir video haberle ayrıntılı olarak ele aldı. Times muhabiri Isabel Kershner, Bibas ailesinin bazı destekçilerinin Netanyahu hükümetine yönelik eleştirilerini birkaç paragrafla haberleştirdi, ancak öfkelerinin yüzeyini ancak çizdi; çok sayıda İsrailli, Netanyahu'nun aslında kendi siyasi ve kişisel çıkarları için esir takasını geciktirdiğini söylemeye devam ediyor ve en az bir adam - oğlunun cesedi hala Gazze'de tutuluyor - sonuç olarak İsrail liderini “cinayetle” suçladı.

Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin cesur yöneticisi Dr. Hüsam Ebu Safiye İsrail tarafından hapsedilmeye devam ediyor ve kendisine işkence yapıldığına dair mide bulandırıcı haberler geliyor. İnsan hakları kuruluşları serbest bırakılması için küresel bir kampanya yürütmesine rağmen Times, 7 Ocak'tan bu yana bir kez bile onun ismini anmadı.

Times'ın 26 Şubat'ta esir takasıyla ilgili yaptığı bir haber çok açıklayıcı. Haberin 13. paragrafında, serbest bırakılan İsrailliler için defalarca ve karakteristik bir şekilde “rehineler”, Filistinliler içinse “mahkûmlar” dendikten sonra yer alan kilit paragraf şöyleydi:

"Serbest bırakılacaklar listesinde yer alan Filistinli mahkûmlardan bazıları İsraillilere yönelik ölümcül saldırılardan hüküm giymişlerdi. Aralarında reşit olmayanların da bulunduğu diğerleri ise İsrail güçlerinin kara harekâtı sırasında Gazze'ye girmesinin ardından resmi bir suçlama olmaksızın tutuklanmıştı."

Times editörleri bugün izin almış olmalı. Kaç “mahkûm” “ölümcül saldırılardan” hüküm giydi? Aralarında reşit olmayanların da bulunduğu kaç “diğer kişi” resmi suçlama olmaksızın tutuklandı? (Neden bu Filistinli küçüklere de “rehine” denmiyor?)

Bibas ailesine dönelim. Isabel Kershner, en azından kaç İsraillinin hükümete karşı öfke duyduğunu gizlemeye çalışmadı. Haberinde, cenaze törenlerine katılan İsraillilerin, “Ordu onları kurtarmakta başarısız oldu ve hükümet onları ve diğer birçok rehineyi zamanında evlerine getiremedi” dediklerini aktarıyor.

Bu, gerçeği küçümsemek için gösterilen şaşırtıcı bir çabadır. Ekim 2023'ten bu yana pek çok İsrailli, Binyamin Netanyahu'nun İsrailli rehineleri geri getirecek bir anlaşmaya varmayı kasten reddettiğini, çünkü;

1) Bir anlaşmanın kırılgan aşırı sağcı iktidar koalisyonunu parçalayacağını,

2) yeni seçimler anlamına geleceğini, bu seçimleri kaybedeceğini,

3) yolsuzluk davalarının yeniden başlayacağını

4) hapse girebileceğini iddia etmektedir.

New York Times'ın bu çirkin gerçeği haber yapmaktan neden bu kadar çekindiği ise tam bir muamma. On binlerce İsrailli bunu yüksek sesle ve sık sık dile getiriyor.

Şimdi Dr. Hüsam Ebu Safiye'ye dönelim. Bu site, Aralık ayında Gazze'nin kuzeyindeki enkazdan bir İsrail tankına doğru yürürken gösterdiği cesaretin artık ikonik bir fotoğrafla ölümsüzleştirilmesine ve tutuklanmasının ardından küresel bir endişe ve öfke oluşmasına rağmen, New York Times'ın bu olaya neredeyse hiç yer vermediğini (ve fotoğrafı yeniden yayınlamadığını) belirtmişti. Ayrıca gazetenin, uluslararası bir üne sahip olan doktorun bir profilini hazırlaması gerektiğini söyledik.

Bir ay daha geçti ve Times'ta Dr. Hüsam Ebu Safiye hakkında tek bir kelime bile yok. Bunun yerine başka yerlerde korkutucu haberler var; avukatı El-Cezire'ye “İsrail askeri hapishanesinde çeşitli şekillerde yoğun işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığını” söyledi.

Umalım da Dr. Safiye yakında serbest bırakılsın. Times o zaman bir ikilemle karşı karşıya kalacak: O bir “mahkûm” muydu? Yoksa bir “rehine” mi?

HABERE YORUM KAT