
İstanbul görüşmelerinden sonra Gazze'de uluslararası bir barış gücüne daha mı yakınız?
İslam ülkelerinin dışişleri bakanları, Gazze'de ateşkes ve uluslararası barış gücü kurulması konularını görüşmek üzere bir araya geldi.
Justin Salhani / Al Jazeera
Yedi İslam ülkesinin dışişleri bakanları, Gazze'de uluslararası istikrar gücü kurulması ve bölgede ateşkes sağlanması olasılığını görüşmek üzere Türkiye'nin en büyük kenti İstanbul'da bir araya geldi .
Pazartesi günü yapılan toplantının amaçlarından biri, 10 Ekim'de yürürlüğe girdiğinden bu yana inişli çıkışlı bir dönemden geçen Filistin topraklarında ateşkesi sürdürmeye yardımcı olacak gücün kurulmasına ülkeleri bir adım daha yaklaştırmaktı.
İsrail, bu süre zarfında ateşkesi defalarca ihlal etti; geçen hafta da aralarında 46 çocuğun da bulunduğu 100'den fazla kişiyi öldürerek ateşkesi " yeniden başlatmadan " önce bir dizi ölümcül saldırı daha düzenledi. Ateşkesin başlamasından bu yana İsrail, Gazze'de toplamda en az 236 Filistinliyi öldürdü.
Toplantıya Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Pakistan ve Endonezya dışişleri bakanları, Türk mevkidaşlarıyla birlikte katıldı. Bunlardan bazılarının istikrar gücüne asker göndermesi bekleniyor.
Gazze Uluslararası İstikrar Gücü'nün statüsü nedir?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddelik Gazze barış planında yer alan Gazze'ye uluslararası güç gönderilmesine ilişkin görüşmelerin sürdüğünü söyledi .
Gazze Şeridi'ndeki güvenliği yönetmesi beklenen kurum henüz oluşturulmadı ve sorumlulukları henüz kamuoyuna açıklanmadı.
Fidan, toplantıya katılan ülkelerin, "bu tanımın içeriğine göre asker gönderilip gönderilmeyeceğine karar vereceklerini" söyledi.
Pazartesi günkü toplantıya katılan bazı ülkeler, daha önce, söz konusu gücün kurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden bir karar alınmasını talep etmişti. Gücün potansiyel üyeleri ise, yetkilerinin açıkça tanımlanmasını istiyor.
Daha önce Eylül ayı sonlarında Trump ile konuyla ilgili olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "verimli" olarak nitelendirdiği bir görüşme gerçekleşmişti .
Uluslararası gücün oluşumunu engelleyen nedir?
Söz konusu Arap ve İslam ülkeleri ile İsrail arasında hâlâ temel bir güven eksikliği mevcut. Bu, büyük ölçüde İsrail'in ateşkesin başlamasından bu yana attığı adımların ve Gazze'ye yönelik saldırılarının bir sonucu.
İsrail, ateşkes anlaşmasının kendisine düşen kısmını şimdiye kadar büyük ölçüde yerine getiremedi. Ölenlerin yanı sıra yüzlerce kişi de yaralandı. İsrail ayrıca, Gazze'deki Filistinlilerin evlerini yeniden inşa etmelerine veya kuşatma altındaki bölgeye kararlaştırılan sayıda yardım kamyonunun girmesine izin vermiyor.
İsrail ise Hamas'ın ölü esirlerin cesetlerini yeterince hızlı bir şekilde teslim etmediğini iddia ediyor. Ancak Hamas, İsrail saldırılarının yarattığı büyük moloz yığını ve İsrail'in Gazze'ye düzenlediği savaşta ceset arama çalışmaları için gereken ağır teçhizatın çoğunu imha etmesi nedeniyle işin karmaşık olduğunu belirtiyor. Hamas ayrıca, ateşkesin başlamasından bu yana İsrail'in Gazze'ye yeni makine girişini engellediğini de belirtiyor.
Fidan, İsrail'in ateşkesi sona erdirmek için bahane ürettiğini, İsraillilerin anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, bunun toplantıya katılanların ortak görüşü olduğunu söyledi.
Görüşmede ayrıca İsrail'in ateşkesi düzenli olarak ihlal etmesine son vermesi ve Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasına izin vermesi çağrısı yapıldı.
Önerilen istikrar gücü üyeleri, esasen İsrail'in ateşkese tam olarak bağlı olup olmadığı kesinleşmemişken Gazze'ye asker göndermeleri istenmesinden endişe duyuyorlar. Bu nedenle, uluslararası güçlerin askerleri, İsrail bombalamaya devam ederken saldırıya uğrama ve sahada polis denetimine maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalacaklar.
Türkiye'nin ateşkes konusundaki tutumu nedir?
Fidan, Hamas ile İsrail arasında kısa vadede çözülemeyecek büyük görüş ayrılıklarının bulunduğunu ancak Türkiye'nin barış yolunda çalıştığını söyledi.
Erdoğan, İsrail'in ateşkesi çok sayıda kez ihlal etmesini sert bir dille eleştirdi.
Türkiye'nin cumhurbaşkanı, AA’nın aktardığı açıklamalarda, "Hepimiz İsrail'in bu konudaki sicilinin çok zayıf olduğunu görüyoruz" dedi.
Erdoğan, "Ateşkes anlaşmasından bu yana 200'den fazla masum insanı katleden, Batı Şeria'ya yönelik işgal ve saldırılarını sürdüren bir yönetimle karşı karşıyayız" dedi.
“[İşgal altındaki] Batı Şeria’nın ilhakına, Kudüs’ün statüsünün değiştirilmesine veya El-Aksa Camii’nin kutsallığına zarar verme girişimlerine izin veremeyiz.”
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler nasıl?
Türkiye'nin İsrail ile uzun bir ilişki geçmişi var; 1949'da onu tanıyan ilk Müslüman çoğunluklu devlet oldu.
Ancak İsrail'in Gazze'ye düzenlediği ve yaklaşık 69 bin Filistinliyi öldürdüğü savaş nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler tarihin en düşük seviyesine geriledi.
Erdoğan, İsrail'in savaş sırasındaki eylemlerini sert bir şekilde eleştirirken, bazı analistler İsrail'in gelecekte Türkiye'ye yönelik bir saldırı için destek oluşturmaya çalışıyor olabileceğini düşünüyor.
Türkiye, Hamas'ı Trump'ın barış planını kabul etmeye teşvik ederek ateşkes müzakerelerinde önemli rol oynadı.
Türkiye, Gazze'ye yönelik uluslararası güçte yer almayı da teklif etti ancak Başbakan Benjamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Gideon Saar da dahil olmak üzere İsrailli yetkililer, ülkelerinin Gazze'de Türk varlığını kabul etmeyeceği konusunda kararlı.
Al Jazeera’da yayımlanan bu değerlendirme Haksöz Haber tarafından tercüme edildi.











HABERE YORUM KAT