
Filistinli bir mahkûma toplu tecavüz, İsrail toplumundaki çürümeyi ortaya çıkardı
İsrail'de, İsrailli askerlerin Filistinli bir mahkûma toplu tecavüz ettiği videonun sızdırılması öfkeye neden oldu. Ancak öfke, tecavüzün kendisi değil, videonun sızdırılmış olması gerçeğinden kaynaklanıyor.
Jonathan Ofir’in Mondoweiss’de yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
İsrailliler, kötü şöhretli Sde Teiman işkence kampında İsrailli askerlerin Filistinli bir mahkûmu toplu tecavüze uğrattığı bir videonun sızdırılması üzerine çılgına döndü.
Kargaşa, Filistinli bir mahkûmun rektumunu parçalayan bir düzine kadar İsrailli askerle ilgili değil. Hayır, bu olayın kamuoyuna açıklanması ve üstelik İsrail'in Baş Askeri Avukatı tarafından sızdırılmasıyla ilgili.
Pazar gecesi, İsrail ordusunun yasalara uyduğundan emin olmakla görevli olduğu iddia edilen en üst düzey avukat olan Tümgeneral Yifat Tomer-Yerushalmi, geçen Cuma günü, bir yıl önce medyaya sızdırılan meşhur tecavüz videosunu sızdıran kişinin kendisi olduğunu açıkladıktan sonra tutuklandı.
Tecavüzle suçlanmayan, ancak “ağır istismar” ve “ağır yaralanmaya neden olma” suçlamalarıyla yargılanan şüpheli tecavüzcülerle ilgili dava halen devam ediyor. Bu arada, Tomer-Yerushalmi'ye “sadakatsizlik”, “güven ihlali”, “görev ihmal” ve “soruşturma faaliyetlerini engelleme” gibi suçlamalar yöneltiliyor, İsrail'in Channel 12 kanalı İbranice dilinde bildirdi.
İstifa mektubunda, eski askeri avukat, “ordudaki kanun uygulayıcı unsurlar aleyhindeki aldatıcı propagandayı geri püskürtmek amacıyla” video sızıntısını onayladığını belirtti.
Başbakan Binyamin Netantahu, bu konuyu dramatize etme fırsatını kaçırmadı ve tüm davayı ulusa yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi: “Bu, İsrail devletinin kurulduğundan bu yana yaşadığı belki de en şiddetli halkla ilişkiler saldırısıdır” diye öfkelendi.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, olayı “kan iftirası” olarak nitelendirerek, Tomer-Yerushalmi'ye rütbesinin elinden alınması da dâhil olmak üzere “gerekli tüm yaptırımların” uygulanacağını vaat etti.
Savunma Bakanı, “IDF askerlerine karşı asılsız kan iftiraları yayan ve Nukhba teröristlerinin refahını onlarınkinden üstün tutan herkes, IDF üniformasını giymeye layık değildir ve hapishaneye aittir” dedi. Ancak Times of Israel ve diğer haber kaynaklarının açıkladığı gibi, Sde Teiman'da yedek askerler tarafından tecavüze uğrayan Filistinli tutuklu, Hamas savaşçısı değil, bir sivildi.
Yine de, sızıntı tecavüzcülerin lehine işliyor, çünkü sızıntının niteliği savcılığın konumunu tehlikeye atabilir.
Tüm bu olayda dikkat çeken şey, İsrail'de “halkın öfkesi” ve “haksızlığa uğrayan” askerlere yönelik yaygın sempati, bu olayı ulusal bir meseleye dönüştürerek, Filistinlilere cezasız bir şekilde tecavüz etme haklarını destekliyor.
'Kucaklaşma yerine suçlamalar alıyoruz'
Geçen yılın Temmuz ayı sonlarında, Sde Teiman toplu tecavüz sızıntısı, sağcı aktivistler, politikacılar ve aktivistlerin protestolarının merkezindeydi — tecavüzün kendisi değil, şüphelilerin yargılanıyor olması nedeniyle.
Davanın baş şüphelisi Meir Ben-Shitrit, sanki kurbanmış gibi İsrail'de bir medya yıldızı haline gelmişti. Cumartesi günü, İsrail'in sağcı Channel 14 kanalında tekrar boy gösterdi ve burada adaletsizliğin kurbanı olarak gösterildi.
Sunucu, “Belki de burada her şey çürümüş” diye ikna etmeye çalıştı.
Ben Shitrit, “Evet” diye cevap verdi. “Burada büyük bir çürüme var ve bu çürüme gözlerimizin önünde ortaya çıkıyor.”
Tecavüz suçlamasıyla yargılanan kişi, Baş Askeri Savcı ve ekibinin tutuklanmasını istedi: “Hepsi tutuklanmalı, telefonlarına el konulmalı ve bize yaptıklarının aynısı onlara da yapılmalı. İntikam için değil, suçlu oldukları için yapılmalı.”
Pazar günü, davanın şüphelileri olan bir grup asker, İsrail Yüksek Mahkemesi önünde kendi videolarını çekti. Ben Shitrit'in aksine, onlar maskeliydiler.
“Bugün burada duruyorum çünkü sessiz kalmaktan bıktım,” dedi içlerinden biri. “Kucaklaşma ve destek yerine suçlamalar alıyoruz. Teşekkür yerine sessizlik alıyoruz.”
“Bize cevap verme veya açıklama yapma izni vermediniz. Kameralar önünde bize göstermelik bir duruşma yaptınız ve kimin suçlu olduğuna çoktan karar verdiniz” diye devam etti asker.
“Sessiz kalmayacağız. Adalet ve ailelerimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Bizi kırmaya çalışmış olabilirsiniz, ama bizim yüz kişilik bir güç olduğumuzu unuttunuz” diye ekledi.
Tecavüzcülere destek
İsrail'de tecavüzcülere karşı halk arasında yaygın bir sempati var. Geçen yılın Ağustos ayında, ankete katılan İsraillilerin üçte ikisi, “şüphe için bir dayanak olsa bile” şüphelilerin cezai kovuşturulmasına karşı çıkacaklarını söyledi. Ankete katılanların %65'i, en fazla birkaç “disiplin cezası” verilebileceğini belirtti. İsrail'de bu, fiilen hafif bir ceza anlamına geliyor.
Tomer-Yerushalmi istifa mektubunda, Sde Teiman'da tutuklu bulunanların “en kötü türden teröristler ve terörist ajanlar” olduğunu belirtirken, “en aşağılık tutuklulara karşı bile asla uygulanmaması gereken eylemler” olduğu konusunda “temel bir anlayış” çağrısında bulundu. Eski askeri avukat, bu mantığın “artık herkesi ikna etmediğinden” şikâyet ediyordu.
Tüm bu olay, İsrail kültürü hakkında derin bir gerçeği ortaya koyuyor. Aslında, tecavüzün baş şüphelisi Ben Shitrit bunu çok iyi ifade etti. Burada “büyük bir çürüme” var ve bu “gözlerimizin önünde cereyan ediyor”.
İsrail'in kendi suçlarını yargılayamadığına görmek için daha ne kadar olaya şahit olmamız gerekiyor?
* Jonathan Ofir, Danimarka'da yaşayan İsrailli müzisyen, orkestra şefi ve blog yazarı/yazar.







HABERE YORUM KAT