"Ey zindan arkadaşlarım ikinizden biri efendisine şarap içirecek diğeri ise asılacak"
Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek. İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir. (Yusuf 41)
"Ey zindan arkadaşlarım, ikinizden biri efendisine şarap içirecek, diğeri ise asılacak, kuş onun başından yiyecek. İşte hakkında fetva istemekte olduğunuz iş (artık) olup bitmiştir." (Yusuf 41)
Ey zindan arkadaşlarım, şu sizden biriniz bu zindandan çıkıp tekrar efendisine şarap sıkmaya ve sunmaya devam edecek. Onun rüyasının tabiri budur. Diğeri ise asılacak, kuşlar da onun başından yiyecekler. İşte hakkında yorum istediğiniz, fetva istediğiniz iş artık gerçekleşmiştir.
Hz. Yusuf'un (a.s) kimliğini başkalarına ifşa ettiği ilk vesiledir. Bundan önce kendisini başına gelenlere sessizce sabredip Hz. İbrahim (a.s) ve diğer peygamberlerle olan münasebetini ifşa etmeyen biri olarak görmekteyiz.
Bu konuşma bize bir insanın, tıpkı Yusuf peygamber gibi eğer halis niyete ve gerekli bilgeliğe sahipse mesajı tebliğ etmek üzere durumun gerektirdiği bir metodu izleyebileceğini gösterir. İki adam ona itimad ederek kendisinden rüyalarını yorumlamalarını isterler. Buna verdiği cevapta şöyle der: "Rüyalarınızı yorumlayacağım, fakat ilkin size, bana rüyalarını yorumlama gücü veren bilgimin kaynağını haber vereyim." Bu suretle onların taleplerini avantaj olarak kullanarak kendi itikadını onlara vazeder. Bundan öğrendiğimiz şudur: Eğer hakikata kalben ram olmuş bir kişi, bu hakikatı tebliğ etmekte güçlü bir istek duyuyorsa konuşmasının seyrini, nakletmek istediği mesajın yönüne doğru kolaylıkla çekebilir. Buna mukabil bir kişi eğer mesajını nakletmek için güçlü bir arzu duymuyorsa, amacına ulaşmasını sağlayacak yüzlerce fırsatla bile karşılaşsa değerlendirecek tek bir fırsat bile "bulamaz".
TEFHİMUL KURAN
Öyleyse bizler de bu tür fırsatları iyi değerlendireceğiz. Meselâ adam bize ailevi problemlerinden soruyorsa biz Ona tevhidi anlatacağız. Sizler karı koca olarak Rabbinize kul olup Onun haklarına riâyet etmedikçe birbirinizin haklarına asla riâyet edip evde huzuru sağlayamazsınız diyerek konuyu o noktaya çekeceğiz.
Veya meselâ adamın ailevi geçimsizliği var. Karısı ve çocukları kendisine itaat etmedikleri için çaresizlik, üzüntü ve sıkıntı içinde size geliyor ve anlatıyor. Derdi konusunda sizden yardım istiyor. Siz ona farkında olmadığı sıkıntısının kaynağını göstererek, sıkıntısının asıl sebebine inerek ona yardım etmelisiniz. Ona onun farkında olmadığı asıl sıkıntısının İslâm dışı bir hayat yaşadığının sebep olduğunu, karısını ve çocuklarını Allah’la peygamberle tanıştıramadığı için, onları kitapla sünnetle, cennetle cehennemle tanıştıramadığı için, onlara müslümanca bir eğitim veremediği, evinin içinde Allah’ın istediği bir havayı gerçekleştirmedikçe geçimsizliğin hiçbir zaman kalkmayacağını, bütün sıkıntılarının buradan geldiğini anlatmalıyız. Çocuklarından kendisine itaat bekleyen sen, hanımının sana itaat etmesini bekleyen sen, acaba sen Rabbine karşı ne kadar itaatlisin? Unutma ki sen Rabbine ne kadar teslimsen çocuklarından ve hanımından da kendine ancak o kadar itaat bekleyebilirsin.
BASAİRUL KUR’AN
HABERE YORUM KAT