
"Dedi ki: "Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?"
Dedi ki: "Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın? İblis: İşlenebilir kara toprakan oluşmuş kuru balçıktan yaratığın bir insana secde edemezdim." dedi. Hicr 32-33
Dedi ki: "Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın? İblis: İşlenebilir kara toprakan oluşmuş kuru balçıktan yaratığın bir insana secde edemezdim." dedi. Hicr 32-33
Ey İblis, sen niye secde edenlerle beraber olmadın? Seni Rabbinin emrini dinleyip secde edenlerle beraber olmaktan alıkoyan neydi? Aslında onun içini, dışını, mâzeretinin olup olmadığını çok iyi bilen Rabbimiz bu soruyu sorarken İblise bir tevbe imkânı, bir özür dileme fırsatı tanıyordu ona. Ama bakın İblis şöyle diyordu:
Ben cıvık bir çamurdan, değişken bir balçıktan kurumuş bir topraktan yarattığın bir beşere asla secde etmem dedi. Kitabımızın başka sûrelerinde beni ateşten, onu topraktan yarattın, binaenaleyh ben ondan üstünüm ve ona secde etmeyeceğim dedi.
Halbuki secde emri için üstünlük ya da alçaklık söz konusu değildi. Kim üstün, kim alçak bunu Allah belirleyecekti. Ve bu secde emrini veren Allah’tı ve İblisin bir kul olarak hemen Rabbinin emrine boyun eğmesi gerekiyordu.
Öyle değil mi? Meselâ şu anda bir insan bize Allah’ın bir âyetini okusa, biz hemen ona sen kim oluyorsun ki? deme hakkına sahip değiliz. Velev ki o insan konum olarak, makam olarak bizden aşağı da olsa, yaş olarak bizden küçük de olsa. Yâni hiç bir özelliği olmayan birisi de olsa Allah’ın emrini hatırlatan kimseye itiraz etmeye hakkımız yoktur. Çünkü o emri veren o değil Allah’tır. O sadece bize Allah’ın emrini duyuran birisidir.
Ama işte bakın İblis böyle bir Allah emri karşısında hemen secde edecek yerde kendisini Ademle kıyaslayarak secde edenlerden olmadı.
-BASAİRUL KUR’AN-
Ayet-i Kerimede görüldüğü gibi Allah teala İblise hitabetmektedir. Bir kısım âlimler, Allah tealanin, bizzat İblise hitabetmeyip, elçisi vasıtasıyla ona soru sorduğunu söylemişlerdir. Zira Allah tealanın bir kimseye bizzat hitabetmesi büyük bir şereftir. İblis ise bu şerefe layık değildir.
Diğer bir kısım âlimlere göre ise Allah teala İblise bizzat hitabetmiştir. Fakat bu hitap İblis için bir şeref değildir. Zira buradaki hitaptan maksat, İblisi ayıplamak ve azarlamaktır. Onun için bir şeref söz konusu değildir.
Dumansız alevden yaratılmış bu varlığın yapısındaki gurur, büyüklenme ve isyan tabiatı burada kendini gösteriyor. İblis burada kara çamurdan ve balçıktan söz ediyor, ama bu çamura üflenmiş yüce soluğu sözkonusu etmiyor. Gururla baş kaldırıyor ve “Allah’ın kara çamurdan oluşmuş kuru balçıktan yarattığı insana secde etmenin kendisinin üstünlüğüne yakışmadığını söylüyor.
-TABERİ TEFSİRİ-
HABERE YORUM KAT