1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Bursa'da "Türkiye'de Muhafazakarlığın Seyri" Konuşuldu
Bursa'da "Türkiye'de Muhafazakarlığın Seyri" Konuşuldu

Bursa'da "Türkiye'de Muhafazakarlığın Seyri" Konuşuldu

Özgür-Der Üniversite Gençliği, Bursa'da "Türkiye'de Muhafazakarlığın Seyri" konulu bir seminer düzenledi.

10 Aralık 2013 Salı 14:17A+A-

Özgür-Der Üniversite Gençliği tafrandan  düzenlenen aylık seminerlerin üçüncüsü "Türkiyede Muhafazakarlığın Seyri" adı altında Bahadır Kurbanoğlu’nun sunumuyla Ördekli Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Kurbanoğlu ilk olarak muhafazakarlık kavramının nasıl geliştiğine değindi. Bu noktada özetle  kavramın kökeninin Batıya ait olduğu  kilise,cemaat, aile vb toplumu birbirine bağlayan bağları hiçe sayıp bireyciliği öne çıkaran ve bunu yaparken devrimci yöntemi kullanan aydınlanma aklına bir tepki olarak  geliştiğini bunun yanında muhafazakarlığın tutuculukla karıştırılmaması gerektiğini muhafazakarların da  değişimden yana olduğunu fakat  değişimin yönteminde farklılaştıklarını vurguladı. Buna Türkiye’de muhafazakarların çoğunun Kemalizmle ideolojik anlamda zıtlaşmadığını sadece  kemalist inkılapların yapılış tarzına karşı çıktıklarını örnek olarak  verdi.

Türkiye’de muhafazakarlık algısının Batıdan-bir şey Batı kaynaklıysa  o kötüdür’ anlayışının yanlış olduğu, amacın batıyı tukaka  ilan etmek olmadığı şerhini düşerek- çokça esinlendiğini hatta Batının hamiliğinde yetiştiğini belirtti.Henri Bergson gibi Batılı aydınların düşüncelerinin ülkemizde muhafazakar düşünceyi öne sürenleri ne kadar etkilediğini anlattı. Bu noktada Türkiye’de bu düşünceyi temsil eden başta Yahya Kemal olmak üzere bir çok isme yer verdi.

Muhafazakarlığın meşruiyet zeminine/referans noktalarına değinirken muhafazakarların bilindiğinin tam aksine inşacı olduklarına bu minvalde yeniden bir gelenek icad etme yarışına girdiklerine  tarih kutsamasının ‘bin yıllık tarih’ gibi zirveye ulaştığına din aile vb nin toplumda kaosu önlediği için korunması gereken  ‘araçsal unsurlar’ olduğu görüşüne  dikkat çekti. Dolayısıyla vahyi ölçüleri merkeze alan bir zihinle geleneksel kurumları/verili olanı önceleyen ve dine sosyolojik bir kurum olarak bakan zihnin ciddi anlamda farklılaştığına vurgu yaptı.

Soru-cevap  faslının ardından seminer sona erdi.

img_6083.jpg

img_6099.jpg

img_6101.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum