1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Başakşehir Özgür-Der'de ‘Kürt meselesi için çözüm arayışında son safha ve İslami yaklaşım’ paneli yapıldı
Başakşehir Özgür-Der'de ‘Kürt meselesi için çözüm arayışında son safha ve  İslami yaklaşım’  paneli yapıldı

Başakşehir Özgür-Der'de ‘Kürt meselesi için çözüm arayışında son safha ve İslami yaklaşım’ paneli yapıldı

Başakşehir Özgür-Der’de İhsan Deniz ve Rıdvan Kaya’nın konuşmacı olduğu “Kürt Meselesi İçin Çözüm Arayışında Son Safha ve İslami Yaklaşım” başlıklı panel, açış konuşması yapan avukat Mehmet Alagöz’ün yönetiminde gerçekleştirildi.

28 Aralık 2025 Pazar 12:53A+A-

Panelde; Türkiye'deki "Kürt meselesi" ile ilgili bu sorunun çözüm arayışları İslami bir bakış açısıyla nasıl ele alınması gerektiği kapsamlı bir şekilde tartışılıp müzakere edildi. Konu, meselenin tarihsel kökenlerinden güncel dinamiklerine, uluslararası etkilerden İslami hassasiyetlere kadar geniş bir yelpazede değerlendirildi. Konunun ulus-devlet ve milliyetçilik temelli yaklaşımlardan ziyade, İslami ümmet perspektifiyle değerlendirilmesi gerekliliği üzerinde duruldu..

b9f93d24-f207-4265-8960-64a82609445a.jpg

İhsan Deniz, bölgedeki diğer ulusçuluklara tepki olarak yükselen Kürt ulusçuluğunun gerek Türkiye’nin güneydoğu illerinde gerek Irak’ta özerk Kürt bölgesinde dindar halkı ve gençleri nasıl sekülerleştirdiğini örneklerle anlattı.

Dış dinamiklerin (ABD, İsrail, vd.) rolü, önceki çözüm süreçlerinin başarısızlık nedenleri yanında Kürt meselesinin Osmanlı'nın dağılması sonrası ortaya çıkan ulus-devletlerin ve Türk milliyetçiliğinin dayatmacı politikalarının bir sonucu olduğu üzerinde duruldu. "Ne Mutlu Türküm diyene" şiarı, Kürt kimliğini ve diğer Müslümanların kavmi kimliklerini inkâr ederken; aynı zamanda Türklerin de yüzyıllarca süren Müslüman kimliğini seküler bir Türk kimliğiyle değiştirmeye çalıştığı belirtildi. Bu durum, Allah'ın dil ve renk farklılığını bir ayet olarak yaratmasına karşı çıkmak anlamına geldiği ve temelinde bir "şirk" ve "tuğyan" oluştuğu vurgulandı.  

997e76f7-31a3-4959-8c35-f801c67f495c.jpg

Rıdvan Kaya da İslam'a göre “millet” kavramının, etnik kökeni değil, dini aidiyeti ifade ettiğini ("Millet-i İbrahim") belirtti. Türk, Kürt, Arap gibi etnik kimlikler Allah'ın tanışmak için yarattığı çeşitliliklerdi; siyasi mücadele ve ayrılık nedeni olmamalıydı. “Hem Türk hem de Kürt milliyetçiliği ‘cahiliye! olarak nitelenen tutumlardır ve reddedilmelidir” diyen Kaya, ezilenlerin milliyetçiliğinin dahi meşru görülemeyeceğini açıkladı. Müslümanların, zulme ve haksızlığa karşı çıkmakla yükümlü olduklarını, ancak bu duruşu İslami kimlikleriyle sergilemelerini, feministlik, sosyalistlik veya etnik milliyetçilik gibi cahili ideolojilere savrulmamalarını vurguladı.

Konuşmacılar, 2013-2015’deki Çözüm Süreci’ni değerlendirirken bu süreçte Türkiye'de Kürt meselesinin varlığına dair genel bir kabul oluşsa da, PKK'nın örgütsel fanatizmi, dış destek (ABD'nin Suriye'deki PYD'ye desteği gibi) ve artan talepleri süreci sabote ettiğini belirttiler. Hendek operasyonları ve Kobani olayları bu dönemde yaşanmıştı. PKK'nın Suriye'de elde ettiği uluslararası meşruiyet ve dış destek, örgütü Türkiye ile müzakere masasında daha uzlaşmaz bir konuma getirmişti. Yeni “Silahların Bırakılması ve Çatışmazlık Süreci” ile ilgili  Türkiye'de Ocak ayında Meclis’te yasal ve anayasal değişikliklerin gündeme gelmesi beklendiği; bu sürecin de çatışmanın son bulması, toplumsal mağduriyetlerin giderilmesi açısından olumlu karşılanması gerekliliği üzerinde duruldu. Ancak, çözüm sürecinin sadece iç dinamiklere bağlı olmadığı, ABD ve özellikle İsrail gibi dış aktörlerin etki ve fitnelerinin de gözden kaçırılmaması gerekliliği üzerinde duruldu.

Suriye'deki PYD'nin tutumu bu sürecin akamete uğraması riskini taşımaktadır. Endişeler arasında, PKK'nın çözüm süreci üzerinden siyasi nüfuzunu artırarak Kürt halkı üzerinde bir tahakküm kurması ve İslami değerleri tasfiye etme veya tahrif etme eğilimi bulunmaktadır.

Konuşmacılar PKK'nın sekülerleşme çabaları, İsrail ile ilişkileri ve (Kobani olaylarında Müslüman kimlikli insanları öldürmeleri gibi)  Müslümanlara yönelik vahşeti eleştirdiler.

 

1-015.png

 

Panelde konuşmacıların ve yönetici Mehmet Alagöz’ün de katkılarıyla yapılan diğer önemli tespitler şunlardı: Müslümanlar için öncelik, Allah'ın dinine sahip çıkmak ve adaleti tesis etmektir. Arakan, Somali, Gazze gibi dünyanın neresinde olursa olsun mazlum Müslümanlara sahip çıkmanın temel prensiplerimizden olduğu üzerinde durulmalıdır. Çözüm süreci, eğer Müslümanların haklarına kavuşmasına ve İslami bir toplumsal yapının inşasına zemin hazırlayacaksa desteklenmelidir. Bu bağlam da Suriye'deki Müslüman mücahitler de etnik olarak değil, İslami kimlikleri nedeniyle desteklenmelidir.

Rıdvan Kaya, Abdullah. Öcalan’ın affı tartışmalarıyla ilgili de şunları söyledi: Öcalan, Kürt milliyetçileri için sembolleşmiş bir figür olsa da, binlerce insanın ölümünden ve zihinsel/kalbi sapmalarından sorumlu olduğu için Müslümanlar için sempati duyulabilecek bir şahsiyet değildir. Bir af söz konusu olacaksa, bunun sadece PKK üyeleriyle sınırlı kalmaması, kermes yaptığı için tutuklu bulunan kadınlar gibi haksız yere cezaevinde olan tüm Müslümanları kapsayacak genel bir affa dönüşmesi halinde desteklenmelidir.

Sonuç olarak, panelde, Türkiye'nin en yakıcı sorunlarından biri olan Kürt meselesine dair hem derinlemesine bir analiz sunuldu hem de Müslümanların bu karmaşık meseleye İslami bir bilinç ve ümmet perspektifiyle yaklaşması gerektiği vurgulandı. Panelin ikinci bölümünde Alagaş, izleyicilerden sözlü katkılar aldı; ayrıca konuşmacılar sözlü ve yazılı soruları cevaplandırdılar.

Panel bittikten sonra konuşmacılar ve katılımcılarla birlikte geç vakte kadar dernek mescidinde konuyla ilgili mütealalarda bulunuldu.

3-024.png

4-016.png

2-010.png

 

Haber: Mehmet Suyuti Dindar

Fotoğraf: Furkan Gökçe

HABERE YORUM KAT

2 Yorum