
Babam şehit oldu, dünyam paramparça oldu
30 Eylül 2024 sabahı, babam son bir yıldır içinde yaşadığımız cehennemden kurtulmak için dua ederek uyandı. Bakışlarını gökyüzüne çevirmişti, sanki bizim kaderimizi görebiliyordu.
Shaimaa Hussein’in electronicintifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.
Gazze'nin merkezindeki Bureyc mülteci kampında, sıcak bir ortamda ve sevgiyle dolu küçük ve mütevazı bir evde büyüdüm.
Babam binamızın zemin katında bir evcil hayvan dükkânı işletiyordu. Kuşlar üzerine uzmanlaşmıştı. Çocukluğundan beri tutkulu bir kuş meraklısıydı ve dükkânında papağanlar, kanaryalar, ispinozlar ve muhabbet kuşları gibi her türden kuşu bulundururdu.
Özellikle papağanlara karşı bir düşkünlüğü vardı. Onların ne kadar zeki olduklarını, insanlarla nasıl iletişim ve etkileşim kurabildiklerini söylerdi. Ayrıca onları çok severdi.
Dükkânın üst katındaki evimizde her zaman birkaç kuş beslerdik ve kuşların sabah cıvıltıları, annem ve altı kardeşimle dolu, - her zaman kalabalık olduğumuz - mekâna huzur getirirdi: Tulin, Şahd, Huzeyfe, Muhammed, Cihad ve Halid.
Babam Hani Muhammed Halil Hüseyin benim tek sığınağımdı. Kuşların, kendisine sabrı ve koşulsuz sevgiyi öğrettiğini söylerdi ve kendisi de bana aynı şeyleri öğretti.
Yerinden edilme ve hayatta kalma
2 Kasım 2023'te evimiz bir İsrail hava saldırısı sonucu kısmen yıkıldı. O gün mahallemizde altı güçlü patlama saydık. Camlarımız kırıldı, kapılarımız havaya uçtu. İki kardeşim yaralandı ama hepimiz hayatta kaldık ve evimizde kalmayı başardık.
Ancak ertesi ay İsrail'in kara harekâtı sırasında zorla Refah'a göç ettirildik. Babam yanına alabildiği tüm kuşları aldı. Ancak 5 Mayıs 2024'te geri döndüğümüzde, dükkânın kapısında korkunç bir manzarayla karşılaştık. Bütün kuşlar öldürülmüştü.
Çok iyi durumda olmasa da evimizde yaşamaya devam ettik.
30 Eylül 2024 sabahı, babam son bir yıldır içinde yaşadığımız cehennemden kurtulmak için dua ederek uyandı. Bakışlarını gökyüzüne çevirmişti, sanki bizim kaderimizi görebiliyordu.
Geçtiğimiz yıl boyunca babam çok acı çekmişti. Bağışıklık sistemini zayıflatan ve şiddetli eklem ağrılarına neden olan kronik bir bakteriyel enfeksiyonu vardı. Yine de acısını gülümsemesinin ardına gizler ve her zaman şöyle derdi: “Benim acım senin için dilediğim mutlulukla kıyaslanamaz.”
Etrafındaki herkese karşı sevecen ve şefkatli olmaya devam etti. Ama o gün bana “Bu savaş ne zaman bitecek?” diye sorarken gözlerindeki derin endişeyi görebiliyordum:
“Hiç barış içinde yaşayabilecek miyiz?”
Bunların bana söyleyeceği son sözler olduğunu bilmiyordum.
İsrail saldırısı
Babam o sabah üç kardeşimle birlikte evimizin altındaki dükkânına gitmişti. Penceremin önünde oturmuş internet üzerinden sınav oluyordum. Uçakların sesini duydum ve ardından babam çığlık atarak herkesin siper almasını istedi.
Kardeşlerim güvenli bir yere kaçabildiler ama babam kaçamadı.
Birkaç dakika sonra sokağımıza bir füze düştü.
Uçaklar geçtikten sonra dışarı koştum ve her yere saçılmış kan ve enkaz manzarasıyla karşılaştım. Küçük kardeşim Cihad babamızın şehit olduğunu haykırıyordu.
Babamdan geriye kalanlara yaklaştım ve saldırının onun yüzünü parçaladığını görünce dehşete kapıldım. Artık tanıdığım babamın yüzü değildi.
Mezuniyet kutlaması yok
Babam ve ben sık sık gelecekteki mezuniyet kutlamamın planları hakkında konuşurduk. Ekim 2023'te Gazze İslam Üniversitesi'nde birinci sınıf öğrencisi olduğum ve çeviri yan dalıyla İngiliz edebiyatı diplomamı almama sadece bir yıl kaldığı için o tarih hâlâ çok uzaktaydı. Ama konuk listesi ve olası hediyeler hakkında konuşmuştuk.
Geleceğimden heyecanla bahsederdi ve sınavlarımdan sonra beni her zaman arardı, endişesi aşikârdı.
Ekim 2023'ten sonra üniversite eğitimim aylarca ertelendi ama şimdi çevrimiçi üniversite dersleri alıyorum. Video dersleri telefonuma kaydediyor, ödevleri geri dönüşümlü kâğıt kullanarak tamamlıyor ve babamın ‘eğitimin benim silahım olduğuna’ dair sözlerine tutunuyorum.
Mezuniyet töreni olmayacağının farkındayım. En azından babamla planladığımız gibi neşeli bir tören olmayacak.
Beni dünyanın en mutlu insanı olarak görmeyi arzulardı ve başarılarımı kendi başarılarıymış gibi kutlardı. Onun sesini hâlâ içimde duyabiliyorum.
*Shaimaa Hussein, Gazze'de serbest yazar olarak çalışıyor.








HABERE YORUM KAT