1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Viva Palestine: Gazze Yolundayız!
Viva Palestine: Gazze Yolundayız!

Viva Palestine: Gazze Yolundayız!

Avrupa’dan Gazze’ye doğru yola çıkan Viva Palestine Yardım Konvoyu geçen hafta Türkiye’deydi. Kardeşimiz Ersen Akyıldız, konvoyda yolculuk yapan iki yardım gönüllüsü ile bir röportaj gerçekleştirdi.

04 Ekim 2010 Pazartesi 00:32A+A-

İçinde dünyanın farklı coğrafyalarından Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve Sosyalist birçok duyarlı insanın bulunduğu Viva Palestina konvoyu geçtiğimiz günlerde İHH'nın ev sahipliğinde Türkiye'deydi. Coşkulu ve yoğun bir programın ardından Türkiye'den ayrılıp Suriye'ye geçen yardım ve adalet konvoyunun Gazze'ye yolcuğu devam ediyor. Biz ise bu yoğun gündemin arasında görüşme fırsatı bulduğumuz biri Müslüman diğeri Sosyalist iki yardım gönüllüsüyle Haksöz Haber okurları için konuştuk. İlgiyle okuyacağınızı umuyoruz…

 

Röportaj: Ersen Akyıldız

 

İlk olarak sizi tanıyalım.

İsmim Amer Nazır. Pakistan asıllı bir İngiltereliyim. Viva Palestina konvoyunun da kurucularındanım.

Viva Palestina konvoyunun kurucularından olduğunuzu söylediniz. Sizi bu konvoyu hazırlamaya iten düşünce neydi?

Amer Nazır: İsrail tarafından Gazze'ye karşı uygulanan yasadışı kuşatmayı kırma düşüncesi bizi bu konvoyu hazırlamaya itti.  Gazze'deki gıda ve ilaç stoklarının tükenmiş olması ve buna karşın yardımların içeriye sokulmasına izin verilmemesi insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve bu bize ablukayı kırma yetkisi tanıyor.

Peki ülkenizde Filistin-İsrail konusunda ve özelde Gazze hakkında kamuoyunun düşünceleri nelerdir?

Amer Nazır: Genel olarak insanlar bizimle aynı düşünceye sahip ve ablukaya karşı önemli bir muhalefet söz konusu. Bu yüzden de bu başarılı bir şekilde yola çıkardığımız üçüncü konvoy. Tabii bu kuşatma aleyhine propaganda yapmanın kolay olduğu anlamına gelmiyor. Medya üzerinde daha fazla etkili olmak için çok çalışıyoruz. Bu konvoyu yola çıkarmak da Gazze kuşatması hakkında farkındalık oranını yükseltme çabalarının bir parçası. Özgür bir ülkede yaşamanın avantajlarını kullanmaya çalışıyor ve insanları ablukaya dair daha fazla soru sormaya teşvik ediyoruz.

İngiltere'de İsrail'in şiddetli savunucuları var mı hala?

Amer Nazır: Var ama gerçekten azınlıktalar. Mesela biz bir gösteri yaptığımızda İsrail'i savunanlardan karşı gösteri yapanlar hiç olmuyor. Kitleler genelde Filistin'i destekliyor.

Türkiye'ye gelecek olursak, Türkiye'deki Filistin duyarlılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Amer Nazır: Öncelikle belirtmeliyim ki Türkiye Hükümeti Gazze'yi açıktan destekleyen birkaç hükümetten biri. Ayrıca bu benim Türkiye'ye üçüncü gelişim ve her defasında hem halk hem de hükümet tarafından çok güzel bir şekilde karşılandık. Tüm bunlar açıkça gösteriyor ki biz aynı saftayız ve bu ülkede Filistin'in haklarına kavuşmasını arzulayan net bir eğilim mevcut.

Peki bu konvoyun başarıya ulaşacağını düşünüyor musunuz?

Amer Nazır: İnşallah Gazze'ye ulaşacağız. Zaten tersini düşünsek yola çıkmazdık. Hem Gazze'ye ulaşamazsak bile açık ki bu konvoyun amacı sadece yardımları ulaştırmak değil. Yolculuğumuz boyunca konakladığımız ülkelerde Gazze ve Filistin duyarlılığını artırmak ve insanlara vahşi kuşatmaya karşı bir şeyler yapılabileceğini inandırmak da amaçlarımız arasında. İnşallah Mısır'a ve Gazze'ye vardığımızda ve yardımlarımızı oradaki kardeşlerimize ulaştırdığımızda tüm dünyaya Gazze'ye gitmemek için hiçbir sebebin olmadığını göstereceğiz.

Bu Arada Mısır Hükümeti'nin bu sefer de engel çıkartacağını düşünüyor musunuz?

Amer Nazır: Mısır'ın prosedürlerini anlamak zor ve işimizi kolaylaştırmayacakları kesin. Ancak ne olursa olsun Gazze'ye ulaşmak için her türlü kısıtlamanın üstesinden gelmek zorundayız.

Müslümanlarla Müslüman olmayanların Gazze dayanışması üzerine ne söylemek istersiniz peki?

Amer Nazır: Bence bu konuda din önemli bir faktör değil. Müslümanların, Hıristiyanların, Yahudilerin, Sosyalistlerin ve diğerlerinin yardımları Gazze'ye ulaştırma konusundaki azmini görünce tüm bu kesimleri bir araya getiren sebebin sadece insanlık olduğunu anlıyorsunuz. Yani insanlığa dair herhangi bir duyarlılığa sahip herhangi bir kişinin bu amaç uğruna bir şeyler yapabileceğini düşünüyorum. Hangi dine mensup olduğumuz tamamıyla farklı bir konu ve zaten bu konvoyda da Kanada'dan, Avustralya'dan, Amerika'dan, Malezya'dan ve daha bir çok farklı ülkeden insan var.

Son olarak sizce Gazze üzerindeki ablukayı kırmak için başka neler yapılabilir?

Amer Nazır: Öncelikle Mısır, Refah sınır kapısını her türlü yardım ve malzemenin girişi için tamamen açmalı. Deniz ablukası da kaldırılmalı. Özgür halklar ve yönetimler İsrail'e baskı uygulamak için birleşmeli. Ayrıca Filistin'e komşu ülkeler Gazze abluka altındayken kendilerini rahat hissetmemeli ve birleşip Gazze üzerindeki tüm ablukaları kaldırması için İsrail'e baskı uygulamalı.

Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Amer Nazır: Ben teşekkür ederim.

 

 

İlk önce sizi tanıyalım isterseniz.

İsmim Richard Allday. Britanyalıyım. 'Unite the Union' adlı 1.3 milyon üyeli sendikanın temsilcisi olarak bu konvoya katıldım. Mesleğim ise şoförlük. 

Viva Palestina konvoyuna niçin katıldınız?

Richard Allday: Mavi Marmara katliamı biz ulusal bir sendika toplantısındayken gerçekleşmişti. Ben ve birçok delege bu acımasız saldırı karşısında şok olmuştuk. Bunun üzerine toplantıda acil bir gündem olarak İsrail'i kınadık. Ama sendikamızın bu korkunç İsrail saldırısını sadece kınamakla kalmaması gerektiğini, bir sonraki konvoyu sadece yardımlarla desteklemenin de yetersiz olduğunu ve sendikamızı temsilen bir delegeyle konvoya katılmanın daha yerinde bir fikir olduğunu düşünüyorduk. Bu yüzden de konvoya katıldık.  

Peki ülkenizde Filistin-İsrail konusunda ve özelde Gazze hakkında kamuoyunun düşünceleri nelerdir?

Richard Allday: Bence son iki yılda kamuoyunda büyük bir değişim oldu. Özellikle de İsrail'in Lübnan ve Gazze saldırısı sonrasında birçok insan İsrail hakkındaki kanaatlerini sorguladı. İsrail'in kendini savunduğuna dair propaganda geçerliliğini yitirmeye başladı. Batıda insanlar İsrail'i eleştirirken anti-semitist olmama kaygıları onları Siyonizm'i yeteri kadar eleştirmemeye sevk ediyordu ama bu operasyonlardan sonra bu durum değişti ve şimdi konvoyumuzda bile birçok Yahudi var. Mavi Marmara saldırısı sonrasında ise İsrail'in bir devlet olarak meşruiyeti daha fazla sorgulanır hale geldi.

Yani İsrail vahşileştikçe meşruiyeti de daha fazla sorgulanır hale geliyor diyorsunuz?

Richard Allday: Kesinlikle öyle. Hatta son saldırılar sonrasında 25 yıl sonra ilk defa öğrenciler ve genç çalışanlar devlet televizyonu BBC'nin İsrail yanlısı bir haber dili kullanmasını protesto etmek için üniversiteleri işgal ettiler ve kendi okullarının Filistinli öğrencilere daha fazla destek olmasını talep ettiler. Yani özellikle gençler arasında büyük bir değişim var.

Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz?

Richard Allday: Sınırdan geçiş yaptığımızda bizi yüzlerce Filistin sevdalısı insan ellerinde çiçeklerle karşıladı. Burada herkes inanılmaz sıcakkanlı. İlk gelişim ve henüz fazla zaman geçirmedim ama Türkiye'de daha önce bulunan arkadaşlarım bana henüz hiçbir şey görmediğimi söylüyorlar.

Türkiye hükümetinin Filistin konusundaki duruşunu nasıl buluyorsunuz?

Richard Allday: Aslında biraz kafam karışık bu konuda. Çünkü Türkiye Başbakanı'nın Mavi Marmara saldırısını kınamakla kalmayıp, bir sonraki filoyu destekleyeceğini açıkladığını sanmıştım - ki böyle bir durumda İsrail gibi bir devlet bile Türkiye hükümeti destekli bir gemiye saldıramazdı. Ama yanılmışım sanırım. Bunun dışında Türkiye'nin neden İsrail gibi bir devletle sıkı ilişkilere sahip olduğunu da anlayabilmiş değilim. Zira Filistin hem dini hem de kültürel açıdan Türkiye'ye çok daha yakın. Bu yüzden hükümetinizden de daha fazlasını beklerdim açıkçası. Böyle düşünmemin bir nedeni de Türkiye halkının Filistin'e olan açık desteği tabii ki. 

Tekrar konvoya dönecek olursak; Viva Palestina'nın Gazze'ye ulaşabileceğini düşünüyor musunuz?

Richard Allday: Bence Gazze'ye ulaşsak da ulaşmasak da başarılı olacağız.  Ulaşırsak yapacağımız yardımlarla Gazzeliler'i bir nebze olsun rahatlatacağız. Ulaşamazsak da gösterdiğimiz çabanın bile Gazzeliler nezdinde çok önemli olacağını ve onların morallerini yükselteceğini biliyoruz. Ayrıca yol boyunca birçok ülkeden geçiyoruz ve gördüğümüz destekten sonra şunu çok açık bir şekilde söyleyebilirim ki bir sonraki konvoyumuz çok daha büyük olacak. Buarada mesele tabii ki sadece yardımları ulaştırmak da değil, biz ablukanın tamamıyla kaldırılmasını ve bölgedeki insanların haklarına tecavüz edilmemesini talep ediyoruz. Aksi taktirde İngiltere'deki işçi sınıfı olarak İsrail mallarını boykot etmeye devam edeceğiz.

Son olarak sizce Gazze üzerindeki ablukayı kırmak için başka neler yapılabilir?

Richard Allday: Bence ilk olarak bölgedeki Arap devletleri halklarına sırtını dönerek İsrail'i dolaylı ya da direk desteklemeyi kesmeli. İkincil olarak da batıda – özellikle de Amerika ve İngiltere'de - yaşayan duyarlı insanlar hükümetlerini Filistin'in yanında yer almaya zorlamalı.  Örneğin, İngiltere Başbakanı David Cameron geçenlerde sizin ülkenizde Gazze'yi bir esir kampına benzetti ama konvoyumuza hükümeti temsilen birisini göndermeyi akıl edemedi. Bu da gösteriyor ki kendi ülkelerimizdeki yönetimleri de Filistin lehine değişmeye zorlamalıyız.

Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Richard Allday: Ben teşekkür ederim.

 

ERSEN AKYILDIZ / HAKSÖZ HABER

HABERE YORUM KAT

1 Yorum