1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. Siyonist medya: “En tehlikeli sekizinci cephe Türkiye”
Siyonist medya: “En tehlikeli sekizinci cephe Türkiye”

Siyonist medya: “En tehlikeli sekizinci cephe Türkiye”

Katil Netanyahu’nun Yunanistan ve Kıbrıs liderlerini yanına alarak Türkiye’ye karşı verdiği “imparatorluk hayalini unutun”mesajıyla paralel olarak soykırımcı İsrail medyasında Türkiye tehlikesine dikkat çeken haber ve yorumlar çıkıyor.

23 Aralık 2025 Salı 15:29A+A-

Netanyahu’nun Yunanistan ve Kıbrıs liderlerini yanına alarak Türkiye’ye karşı verdiği “imparatorluk hayalini unutun”mesajıyla paralel olarak İsrail medyasında Türkiye tehlikesine dikkat çeken haber ve yorumlar çıkıyor. Israel Hayom: “Türkiye İsrail’in bir sonraki büyük stratejik tehdidi”Jerusalem Post: ‘En tehlikeli sekizinci cephe Türkiye.” Keshet 12: “İsrail yönetimi, Türkiye’nin Suriye’deki faaliyetlerini yakından izliyor ve “kırmızı çizgilerin” aşılması hâlinde hızlı biçimde harekete geçmeye hazırlanıyor.”

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve Güney Kıbrıs lideri Nikos Christodoulides ile yaptığı üçlü zirvede kullandığı sert ifadeler, İsrail basınında giderek belirginleşen Türkiye karşıtı söylemin siyasi çerçevesini oluşturdu.

Netanyahu’nun, isim vermeden Türkiye’yi hedef alarak “Topraklarımız üzerinde yeniden imparatorluklar kurabileceklerini hayal edenlere söylüyorum: Unutun bunu. Böyle bir şey olmayacak. Aklınızdan bile geçirmeyin” sözleri, İsrail medyasında tartışılan “sekizinci cephe” tezini güçlendirdi.

Jerusalem Post: ‘En tehlikeli sekizinci cephe Türkiye’

Jerusalem Post, yayımladığı analizde Türkiye’yi, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’i tehdit ettiği ileri sürülen yedi cepheye ek olarak “sekizinci ve en tehlikeli cephe” olarak tanımladı. Yazıda, Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye’nin İsrail açısından dostluktan açık hasımlığa evrildiği savunuldu; bu dönüşüm ideoloji, milliyetçilik ve liderlik tarzı üzerinden gerekçelendirildi. Analizde, Türk donanmasının deniz ablukası kapasitesi, Suriye hava sahasında karşılaşma riski ve bunun İsrail’in İran stratejisine etkileri vurgulandı:

“7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in siyasi ve askerî liderliği, ülkenin yedi farklı cepheden tehdit edildiğini söylüyor. Ancak adım adım ve istikrarlı biçimde, diğerlerinden birçok açıdan daha tehlikeli olan sekizinci bir cephe oluşuyor.

Bu, Türk cephesidir. Yaklaşık 23 yıl öncesine kadar İsrail’in en büyük dostlarından biri olan Türkiye, Erdoğan’ın iktidara gelmesinden bu yana gerçek bir düşmana dönüşmüştür.

Türkiye’nin İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan’a yönelik meydan okuyucu ve tehditkâr yaklaşımını açıklayan temel faktörler; dinî bakış açısı, milliyetçi bakış açısı ve megalomanisidir.

Türkiye, bugün hâlâ geçerli olan sınırlara çekilmek zorunda bırakılmıştır. Ancak bu sınırlara çekilmesi, bu kararı kabul ettiği anlamına gelmemektedir.

1923’te bize dayatılan sınırları kabul etmiyoruz. Türkiye’nin doğal sınırları en az üç yerde genişlemelidir: güney sınırı, Ege Denizi ve Kıbrıs.

Son iki yılda, Türkiye’nin İsrail’e yönelik düşmanca tutumunda bir radikalleşme olduğu açıkça görülmektedir; bu radikalleşme aynı zamanda İsrail’le askerî bir çatışmaya yönelme isteğini de yansıtmaktadır.

Türkiye’nin büyük ve yüksek nitelikli bir donanması vardır ve İsrail’e saldırmaya karar verirse, İsrail’e karşı bir deniz ablukası oluşturma kapasitesine kesinlikle sahiptir.

İsrail, Suriye semalarında Türkiye ile sınırlı bir askerî çatışmanın içinde bulabilir kendini; çünkü İsrail, Suriye’nin güneyinin tamamındaki hava kontrolünden vazgeçemez.”

Israel Hayom: Türkiye ‘bir sonraki büyük tehdit’

Yüksek tirajlı Israel Hayom, Türkiye’yi “İsrail’in bir sonraki büyük stratejik tehdidi” olarak niteleyen bir makale yayınlandı

Makalede İsrail–Yunanistan–Kıbrıs hattındaki EastMed projesi, Türkiye’yi devre dışı bırakan egemenlik temelli bir koridor olarak sunuldu:

Türkiye, özellikle Suriye’de artan askerî ve siyasi etkisi üzerinden, İsrail’in bir sonraki büyük stratejik tehdidi olarak ortaya çıkmaktadır.

İsrailli güvenlik yetkilileri, Türkiye’nin Suriye’deki yerleşik varlığının İsrail’in hareket serbestisiyle doğrudan sürtüşme yaratabileceği uyarısında bulunuyor.

Ankara artık kendini yalnızca sert söylemlerle sınırlamıyor. Bölgesel duruşu, giderek artan biçimde güç kullanmaya hazır olduğunu yansıtıyor.

Erdoğan–Suriye liderliği ekseni, İsrail’in göz ardı edemeyeceği yeni bir stratejik meydan okumayı temsil ediyor.

Gazze savaşı sonrasında Türkiye’nin tutumu, İsrail’deki algısını köklü biçimde değiştirmiş; Türkiye zor bir rakipten, potansiyel bir hasıma dönüşmüştür.”

Keshet 12: Suriye’de ‘kırmızı çizgiler’ ve hazır kuvvet

Bu çerçeveye Keshet 12’nin aktardığı güvenlik değerlendirmeleri de eklendi. İsrailli yetkililere göre İsrail yönetimi, Türkiye’nin Suriye’deki faaliyetlerini yakından izliyor ve “kırmızı çizgilerin” aşılması hâlinde hızlı biçimde harekete geçmeye hazırlanıyor. İsrail güvenlik kaynakları, Keshet 12’ye şu ifadeleri kullandı:

“Kaynağı ne olursa olsun, Suriye’nin eline geçmesine izin verilmeyecek bazı silahlar kırmızı çizgimizdir. Böyle bir eğilimin tespit edilmesi askerî müdahaleyi beraberinde getirir. Suriye’deki hedefler, gerektiğinde hızlı bir şekilde harekete geçilebilmesi için sürekli olarak güncellenmektedir.”

Bu açıklamalar, İsrail’in Suriye sahasında önleyici müdahale doktrinini canlı tuttuğunu ve Ankara’nın sahadaki hamlelerinin Tel Aviv’de doğrudan güvenlik başlığı altında okunduğunu gösteriyor.

Netanyahu’nun siyasi mesajları, Jerusalem Post ve Israel Hayom’daki analizler ile Keshet 12’nin güvenlik vurguları birlikte okunduğunda, İsrail’de Türkiye algısının yeni bir eşiğe taşındığı görülüyor. Türkiye; askerî kapasitesi, Suriye’deki rolü ve enerji politikalarıyla İsrail basınında artık çok boyutlu bir “sekizinci cephe” olarak ele alınıyor. Bu yaklaşım, Doğu Akdeniz’de İsrail–Yunanistan–Kıbrıs ekseninin sıkılaşmasına karşılık Ankara’nın İsrail kamuoyunda açık biçimde karşı cepheye yerleştirildiğine işaret ediyor.

 

 

Kaynak: Serbestiyet

HABERE YORUM KAT