
Özgür-Der Gençliği “Hz. Peygamber ve Kültürel İnşa” kitabını değerlendirdi
Özgür-Der Üniversite Gençliği’nden İbrahim Sildir ve Talha Erdem Kuloğlu, Serdar Demirel’in "Hz. Peygamber ve Kültürel İnşa" kitabını değerlendirdi.
İslam kültürünün oluşumu, tarihsel süreçleri ve günümüz dünyasındaki etkileri üzerine yapılan bir konuşmada, İbrahim Sildir ve Talha Erdem Kuloğlu, kültür ve medeniyet kavramlarını detaylı bir şekilde ele aldı.
İbrahim Sildir, konuşmasında kültür kavramının tarihsel kökenlerini ve İslam kültürünün nasıl şekillendiğini anlattı. Batı dillerinde “kültür” kelimesinin tarımsal anlamlarla bağlantılı olarak ortaya çıktığını belirten Sildir, İslam dünyasında bu kavramın daha çok manevi ve toplumsal bir boyut taşıdığına vurgu yaptı. İslam Peygamberi’nin, Müslüman toplumların kültürel mirasının temelini attığını belirten Sildir, onun sünneti ve hadisleri doğrultusunda bir kültürel inşa sürecinin geliştiğini ifade etti.
Sildir, İslam kültürünün, Batı’daki kültürel devrimlerden farklı olarak sadece genişleme ve fetih temelli olmadığını, aksine maneviyatı ve ahlaki değerleri de içinde barındıran bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Ayrıca, Batılı sömürgecilerin kültür ve medeniyet kavramlarını birbirine karıştırarak toplum mühendisliği yaptığını ve yerel kültürleri yok etmeye çalıştığını belirtti.
Talha Erdem Kuloğlu ise İslam kültürünün pratik boyutlarına değindi. Hadis hocası olan bir akademisyenin eserinden yola çıkarak kültürel inşanın İslam üzerinden nasıl şekillendiğini anlatan Kuloğlu, sünnetin Müslümanların kültürel yapısını belirleyen en önemli unsurlardan biri olduğunu vurguladı.
Kuloğlu, İslam kültürünün sadece teorik bir yapıdan ibaret olmadığını, selamlaşma, gülümseme, misafirperverlik gibi günlük yaşam pratiklerinin bile kültürel kimliği şekillendirdiğini belirtti. Ayrıca, farklı coğrafyalardaki Müslüman toplumların ortak pratikler sergilediğini, ancak yerel kültürlerin de bu yapıya etki ettiğini söyledi.
Değerlendirmede modern dünyanın etkileri de ele alındı. Küreselleşmenin, İslami kültüre yönelik tehditler barındırdığı ve bireyselleşme gibi Batı’dan gelen bazı akımların, İslam’ın cemaat merkezli yapısıyla çatıştığı belirtildi. Kuloğlu, özellikle göç hareketleri ve farklı kültürel etkileşimlerin, Müslüman toplumlarda yeni tartışmalara yol açtığını ifade etti.
Son olarak, Kur’an’dan bazı ayetlerle farklı kültürel kimliklerin doğal olduğunu ancak İslam’da asıl önemli olanın takva olduğunu belirten Kuloğlu, Müslümanların kendi kültürlerine sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı.
İbrahim Sildir ve Talha Erdem Kuloğlu’nun konuşması, İslam kültürünün geçmişten günümüze nasıl şekillendiğini ve modern dünyadaki zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini anlamak açısından önemli bir perspektif sundu. Özellikle, kültür ve medeniyet arasındaki farkların vurgulanması ve günümüz Müslümanlarının bu farkındalıkla hareket etmeleri gerektiği mesajı dikkat çekiciydi.
HABERE YORUM KAT