Özel Harekat Dairesi'nin ellerindeki ağır silahlar, Milli Savunma Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında gerginliğe yol açtı. TSK'nın, Savunma Bakanlığı aracılığıyla silahları talep etmesi ve Emniyet Teşkilatının da buna karşı çıkması, Özel Harekatçıların yeniden gündeme oturmasına sebep oldu.

Muhafazakar-mukaddesatçı çevrelerin sistemin işleyişini kavrayamamaları ve kafalarındaki kutsal devlet anlayışını yıkamamalarından kaynaklanan, sistemin polisine, askerine sahip çıkma tutkunluğu, çok çeşitli zamanlarda gün yüzüne çıkmıştır.

Bu yaklaşımların benzer bir örneği 27 Mart 1998 tarihli Akit Gazetesi'nin manşetinde yerini aldı: "Özel Tim'de İnfial". Haberde, "PKK'ye ve mezhepçi sol örgütlere karşı önemli darbeler vuran Özel Harekatçıların ellerindeki silahlar alınarak bu cani örgütlerin işine geleceği", her zamanki gibi "bir üst düzey yetkiliden -Özal Harekat Dairesi'nden- alınan bilgiler" ışığında derin derin analiz edilmiş. Konunun mahir uzmanlarından (Mahir Kaynak) bilgi alınmadan da geçilmemiş...

Susurluk pisliğine boğazına kadar batmış, uyuşturucu ticaretinin merkezine oturtulan, binlerce cinayetin faili olarak gösterilen, bin operasyona damgasını vurmuş bu teşkilatın, orduyla olan çekişmesini orduya karşı bir koz olarak kullanmaya çalışmak başka bir açıdan sisteme entegre olmaktır. Unutulmamalıdır ki, PKK'ye ve "mezhepçi sol örgütlere darbeler vurmasıyla sahiplenilen bu kurum, yarın ülkenin gidişatında köklü bir değişiklik yapacak tüm hareketlere de darbe vurmaya hazır zinde güçlerdendir. Müslümanlar açısından bunun örnekleri Güneydoğu'da yaşanmıştır ve halen yaşanmaya da devam etmektedir.