1. YAZARLAR

  2. Halid Meşal

  3. Ne Halkımızı Ne de İlkelerimizi Yabancı Yardımlar Karşılığında Satmayacağız!

Ne Halkımızı Ne de İlkelerimizi Yabancı Yardımlar Karşılığında Satmayacağız!

Mart 2006A+A-

Filistinlilerin dünyanın en siyasi ve eğitimli halklarından biri olduğu herkesçe bir kabul edilen husustur. 25 Ocak Çarşamba 25 Ocak günü sandık başına gittiklerinde Filistinliler kendilerine sunulan teklifin mahiyetini gayet iyi biliyorlardı. Aynı şekilde Hamas'a oy verenler de Hamas'ın hedefinin ne olduğunu biliyorlardı.  Hamas'ı seçtiler çünkü Hamas'ın Filistin halkının meşru haklarından asla taviz vermeyeceğinden emindiler ve reform programını gerçekleştireceğine inandılar. Oysa gerek içeriden, gerekse dışarıdan demokratik haklarını kullanmamaları için onları uyaran sesler çoktu; ABD ve AB'nin terörist olarak tanımladığı bir örgüte oy vermeleri durumunda dış yardımların kesileceği ısrarla vurgulanıyordu.

Hamas'ın Filistin'de demokratik seçimleri kazandığı gün dünyanın önde gelen demokrasileri, demokrasi sınavını kaybettiler. Filistin halkının özgür iradesiyle temsilcisi olarak belirlediği Hamas'ın meşruiyetini tanıyarak, Filistin'de iyi bir yönetim kurulması için katkı sağlama fırsatını değerlendirme ve akan kanın durması için çareler aramak yerine ABD ve AB, kendi temsilcilerini özgürce seçme haklarını kullandıkları için Filistin halkını kolektif biçimde cezalandırmakla tehdit ettiler.

Şurası kesin, biz baskıya direndiğimiz ve adalet için mücadele ettiğimiz için cezalandırılıyoruz. Halkımızı yaptırımlar uygulamakla tehdit edenlerle bize acılar yaşatanlar ve bize zulmedenlere koşulsuz destek verenler hep aynı güçlerdir. Biz ise kurbanlarız; bize zulmedenler şımartılırken, cezalandırılanlarız. Oysa ABD ve AB Hamas'ın başarısını Filistinlilerle, Araplarla ve tüm Müslümanlarla ilişkilerde yeni bir sayfa açmak ve şimdiye kadar hep topraklarımız üzerindeki Siyonist işgalcilerin gözüyle baktıkları bir hareketi anlamak için bir fırsat olarak değerlendirebilirlerdi.

ABD ve AB'ye mesajımız şudur: İlkelerimiz ve mücadelemizden vazgeçmemiz için bize karşı sürdürdüğünüz dayatmalar boşunadır. Binlerce şehit verdik; milyonlarca mülteci yaklaşık 60 yıldır evine dönmek için beklemekte; İsrail zindanlarında 9000'den fazla savaş esirimiz var ve halkımız tüm bu fedakarlıkları kendilerine dayatılan sahte çözümlere razı olmak için vermedi.

Hamas en başta zaferin kaçınılmazlığına olan sarsılmaz inancından dolayı tercih edilmiştir. Ve Hamas rüşvete, gözdağına, şantaja boyun eğmez. Elbette tüm halklarla dostane ilişkiler kurmaktan yanayız fakat dostluğun bedeli meşru haklarımızdan vazgeçmek olamaz. Vietnam ve Güney Afrika halkları örneğinde de açıkça görülebileceği gibi, başka halkların özgürlük ve adalet taleplerini gerçekleştirene dek, mücadelelerini nasıl kararlıca sürdürdüklerini gördük. Biz de farklı değiliz; davamız daha az değerli, kararlılığımız daha az kavi ya da sabrımız daha az bereketli değildir.

Arap ve Müslüman halklara mesajımız şudur: Hepiniz adına fedakarlıklar gösteren, bedel ödeyen Filistinli kardeşleriniz ve bacılarınızın yanında olmalısınız. Halkımız, aslında yaşadığımız acılardan tarihsel ve ahlaki açıdan sorumlu olmalarına rağmen verdikleri her bir dolar ya euro için aşağılık şartlar dayatan ülkelerin yapacakları yardımlara bel bağlamak durumunda olmamalıdır. Sizden öne çıkmanızı ve Filistin halkından kesilen yardımları ikame etmenizi bekliyoruz ve yine sizden Filistin davası için yardımcı olmaya çalışan sivil toplum kuruluşlarına konulmuş sınırlandırmaları kaldırmanızı talep ediyoruz.

Filistinlilere mesajımız da şudur: Halkımız sadece Batı Yaka ve Gazze Şeridi'nde kuşatma altında yaşayanlardan ibaret değildir. Lübnan'da, Ürdün'de ve Suriye'de ki mülteci kamplarında ve dünyanın dört bir yanında evlerine dönemeyen milyonlar vardır. Size söz veriyoruz ki, dünyada hiçbir şey kurtuluş ve geri dönüş hedefinden bizi ayıramayacaktır. Vatanımız Filistin'i güçlendirmek için tüm örgüt ve kuruluşlarla birlikte çaba sarfetmekten asla imtina etmeyeceğiz. Meclis seçimlerini kazandık ve şimdi orta vadeli bir hedef olarak istisnasız ve ayrımsız tüm Filistin halkının temsilcisi olma iddiasını gerçekleştirmesi için FKÖ'nün ıslahına çabalayacağız.

İsraillilere mesajımız ise şudur: Biz sizinle sahip olduğunuz inancınız ya da kültürünüz dolayısıyla savaşmıyoruz. Yahudiler İslam dünyasında 13 asır boyunca barış ve uyum içinde yaşadılar. Dinimiz onları "Ehli Kitab" olarak tanımlamakta ve Allah ve Rasulü Hz. Muhammed (s)'in belirlediği hukuk ölçüsünde saygı ve koruma görürler. Bizim sizinle çatışmamız dini değil, siyasidir. Bize saldırmayan Yahudilerle sorunumuz yok. Sorunumuz topraklarımıza gelip kendilerini bize şiddetle hakim kılan, toplumumuzu mahveden ve halkımızı sürüp çıkaranlarladır.

Hiçbir güce toprağımızı çalma ve haklarımızı inkar etme hakkını tanımayacağız. Başkalarının işlediği günahların bedeli olarak ve yine başkalarının sorunlarını çözmek için bizim topraklarımızda inşa edilen Siyonist devletin meşruiyetini asla tanımayacağız. Bununla birlikte uzun süreli bir ateşkes ilkesini kabul etmek isterseniz, bunun şartlarını görüşmeye hazırız. Hamas adalet temelinde bir barışa gerçekten inananlara barış elini uzatıyor.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR