Hizbullah, 16 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada Mossad ajanlarının kendi liderlerinden birisine yönelik suikast girişimini açığa çıkardığını ilan etti. Bu girişim Hizbullah ve İsrail arasında Kana katliamından sonra varılan ve savaşın sınırlarını çizme ve kurallarını belirleme anlaşması olarak nitelenen Nisan Anlaşması'na aykırı olarak görülüyor.

Hizbullah olayın hemen akabinde yayınladığı bildiride Siyonist ajanların bir Hizbullah yetkilisinin arabasına patlayıcıyı gizlice yerleştirdiği fakat bombanın daha sonra etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bildiride Hizbullah güvenlik birimlerinin ikindi sularında bombayı tesbit ettikleri belirtiliyor ve bombanın araba parçası şeklinde arabanın alt kısmına gizlendiğinden fark edilmesi çok zor olduğu fakat Hizbullah mücahitlerinin uyanıklığı ve dikkatleri sayesinde bombanın fark edilerek etkisiz hale getirildiği ekleniyor.

Hizbullah olay sırasında İsrail keşif uçaklarının bölgeyi hiç terk etmediği, sürekli gözlediğini bunun üzerine mücahidlerin bombanın uzaktan patlatılma tehlikesine karşın olay mahallini boşalttıklarını belirtti. Bildiride devamla Siyonist düşmanın bu saldırısında da başarısız kaldığı ve hiç bir hedefine ulaşamadığı belirtildi.

Diğer taraftan Hizbullah'ın Güney Bölgesi sorumlusu Nebil Kavuk yaptığı açıklamada bu suikast girişimin Nisan Anlaşmasının delinmesi anlamına geldiğini, bu çerçevede sivil yerleşim bölgelerine bombardıman ya da topçu ateşine tutmakla evlerinin yoğun olarak bulunduğu yerlere bomba yerleştirmek arasına hiç bir fark olmadığını ifade etti. Düşmanın direkt çatışmada aciz kaldığını bu yüzden bu tür onursuz suikast girişimlerinde bulunduğunu ifade eden Kavuk bu eylemlerin Siyonistlerin cephede hiç bir somut başarı elde edememesinden kaynaklandığını belirti.

Mücahidlerin uyanıklığını ve düşmana göz açtırmamalarını tebrik eden Kavuk, İslami Direnişin elinin bağlı olmadığını, mücahidlerin ve halkının güvenliğine karşı Hizbullah'ın hiç bir zaman için zaaf içinde olmayacağını söyledi.