Bir direniş yurdu Filistin. Şerefli ve onurlu bir mücadelenin sürdürüldüğü, anaların feryatlarının  bir duman gibi göğe yükseldiği bir diyar…

Tankların önüne kahramanca dikilip, çocuk olmanın bedelini kanlarıyla ödeyen küçücük yüreklerin, Durraların, İslam Tahrirlerin yurdu…

Ve Zehraların,

Filistinli küçük Zehraların yurdu.

Yönetmenliğini Ali Drahşi'nin yaptığı, son derece  yalın bir dille aktarılmaya çalışılan ve 5 VCD'den oluşan uzun metrajlı bir film "Filistinli Zehra'nın Gözleri."

Drahşi, Zehra'nın dramıyla tüm insanlığın gözleri önünde Filistin'de yaşanılan  vahşetin, katliamın sadece küçük bir boyutunu bizlere sunmaya ve çekilen acıları, yapılan zulümleri daha sıkı bir şekilde gündemimize düşürerek, kendimizi yeniden sorgulamamızı sağlamaya çalışmakta.   

Adım Prodüksiyon'un Türkçe'ye kazandırdığı ve Türkiye'de dağıtımını yaptığı 2002 yılı İran yapımı olan "Filistinli Zehra'nın Gözleri", evrensel boyutta bir izleyici kitlesine seslenebilmek için de, İngilizce alt yazılı olarak hazırlanmış. Bir takım teknik donanımlardan bakımından eksiklikleri olan film, folklorik açıdan bir çok filme göre oldukça başarılı sayılmakta.

Filmin kısaca özeti şöyle;

"İzak Oven İsrail komutanlarındandır. Sakat bir çocuğu olan Oven çocuğuna göz bulmak amacıyla bir Filistinli çocuğun gözlerini alıp kendi çocuğuna göz olması için harekete geçer. Bu amacının gerçekleşmesi için İsrail sağlık ekiplerini Filistinlilerin kamp alanına gönderir. İsrailliler bir virüs salgını olduğunu, bu virüsün gözü kör edebileceğini söylerler. Bu nedenle  de BM'nin izni gereği kampta eğitim gören çocuklara göz muayenesi yapılması gerektiğini söylerler.

Kampın okulundaki çocukların gözlerini muayene ederek beğendikleri çocukların fotoğraflarını çekerler.  Beğenilen bu çocukların içinde  Zehra'nın gözleri de vardır. Ve İzak Oven, küçük Zehra'nın gözlerini alıp oğlunun gözlerine takılması için gerekli bütün işlemlere başlar. İsrail doktorları Zehra'nın gözlerinde virüs olduğunu bu nedenle de gözlerinin alınması gerektiğini söylerler. Herkes şaşkınlık içindedir..."

 Filistin'de yaşanılanları, direnişi ve dramı konu edinen yeterince sinema filminin olmadığı ve yönetmenlerinde bu konuda çekimser davrandığı bir gerçek. Daha önce, Filistin mücadelesini anlatan "İntifada" ve "Yitirilmiş Topraklar" adlı iki filme daha imza atan İran Radyo ve Televizyon Kurumu'nun projesi olan "Filistinli Zehra'nın Gözleri" filminin yanı sıra, bu konuda çekilmiş "Filistin'e Veda" filmi de hatırlanabilecek örnekler arasında. 

5 VCD  halinde bizlere sunulan "Filistinli Zehra'nın Gözleri", yaşanılan acıların sadece bir boyutu olan 7 yaşındaki bir çocuk üzerinden yaşananları drama edip, Filistin'den yükselen çığlıkların yüreğimizi sızlatması, tüm dünyaya örneklik teşkil edebilecek olan Filistin halkının direnişini sinema diliyle bizlere aktarmaya çalışıyor olması bakımından önem arz etmekte. Ayrıca filmde çocuk temasının ön plana çıkartılması, Filistin mazlumiyetinin ve direnişinin anlatılması açısından etkili bir kullanım olmakla birlikte, filmin yönetmeni olan Drahşi'ye bir eleştiri sunmadan da geçemeyeceğiz:

Emperyalist ve Siyonist işgale karşı yıllardır mücadele vermekte olan Filistin halkının direniş azminin daha geniş, daha gerçekçi ve daha güçlü sahnelerle sinemaya yansıtılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu açıdan filmin eksiklikler içerdiği görülüyor.

Küresel kapitalist kültürün şaşalı ve sürekli tüketen yaşam tarzını insanların zihinlerine/bilinçaltılarına yerleştirme ve ABD emperyalizminin yayılmacılığını dünya halkları gözünde meşrulaştırma gibi işlevsel bir misyonun en önemli temsilcilerinden olan 'Hollywood Sineması'na karşı; ezilen, zulmedilen, sömürülen Müslüman ve müstazaf halkların dramını ve direnişini işleyen alternatif sinemanın sesinin çok kısık kaldığı günümüz şartlarında, Filistinli bir çocuk özelinden Filistin halkına yapılan zulmü ve Filistinlilerin direnişini, eksikliklerine rağmen anlatmaya çalışan Drahşi'ye, filmin Türkiye'deki izleyicilere sunulmasını sağlayan Adım Prodüksiyon'a ve filmde katkısı bulunan herkese teşekkür ediyor ve bu alanda daha güçlü filmlere imza atılmasını temenni ediyoruz.