1. YAZARLAR

  2. Ayşe Karabat

  3. Bir kadın canlı bombanın izinde

Bir kadın canlı bombanın izinde

Mayıs 2002A+A-

Bu makale 16 Nisan 2002 tarihli Radikal gazetesinden iktibas edilmiştir.

"BEYT HACCAR - Burası ne bir yas evine benziyor, ne de bir 'teröristin' arkasından düzenlenen anma toplantısına. Uzaktan görenler rahatlıkla düğün evi olduğunu bile düşünebilir. Bu hıncahınç dolu, bahçesinde mirraların içildiği ev cuma günü kendisiyle birlikte yedi kişiyi öldüren 20 yaşındaki Andalib Takatha'nın evi. Filistinliler, intihar bombacıları için sadece şehit kelimesini kullanıyorlar.

Andalib'in babası 66 yaşındaki tek gözlü Muhammet Takatha da olanları şöyle anlatıyor: "Bizim tanklarımız yok. Fakiriz. Ama Şaron bizi rahat bırakmıyor. Şaron Allah'ı bile dinlemiyor. Vücudumuzdan başka kullanacak savunma aracımız yok."

Muhammet Takatha, sık sık kızıyla gurur duyduğunu vurguluyor. Kızını ibadetini ihmal etmeyen, iyi bir Müslüman olarak tanımlıyor. 9 çocuğundan biri olan Andalib'in saldırıyı düzenlemeden bir gece önce iki göz evlerinin bir odasında kendisinin yanıbaşına kıvrılıp uyuduğunu, sabah 06.00'da uyanıp babasına bir bardak çay verdiğini, sonra da evden çıkıp bir daha gelmediğini söylüyor.

"Cuma gecesi askerler geldi. Çocuklarımı görmek istediler. 'Biri eksik değil mi' dediler. 19 yaşındaki oğlum Ali'yi götürdüler, Kızımın şehit olduğunu radyodan duydum."

Eve başsağlığına gelenler ağlamıyor. Andalib'in annesi ve kardeşleri de... Andalib bir süre önce annesine Yakın bir zamanda beni istemeye birçok kişi gelecek. Kimseyi geri çevirmeyin' demiş. Annesi o sabah kızının evden çıkarken tüm aile fertlerinin yüzüne tek tek uzun uzun bakarak gülümsediğini anlatıyor.

"Kızım Cenin'de susuz bırakıldıkları için kanalizasyondan su içmek zorunda kalan, evleri başlarına yıkılan insanların ve hapsedilen Ebu Ammar'ın öcünü aldı. Başımızı cennete değdirdi."

Peki ya kızıyla birlikte ölen üçü Çin vatandaşı, masum insanlar?

Burada lafa Andalib'in kardeşi karışıyor ve evin bir yerlerinden öldürülen Filistinli bebekleri ve çocukları gösteren bir poster getiriyor, "Peki bunlar masum değil mi?" diye soruyor. Çinliler için de "Alın yazıları buymuş, onlar da Filistin davasının şehitleri oldu. Bugünlerde erkekler kontrol noktalarından geçemiyor. Kızların geçmesi daha kolay. Vatanımızı böyle savunuyoruz."

Andalib'le gurur duyanlar, yalnız ailesi değil. Biz evden ayrılırken köyün girişinde kalabalık bir kadın grubu Andalib'in fotoğrafını çiçeklerle bezemiş, onun evine gidiyor, bir yandan da bağırıyordu;

Kanımız, ruhumuz, gururumuz şehitlerimize helal olsun."

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR