1. YAZARLAR

  2. Bejan Matur

  3. Öcalan'ın Baydemir tepkisi
Bejan Matur

Bejan Matur

Yazarın Tüm Yazıları >

Öcalan'ın Baydemir tepkisi

26 Kasım 2010 Cuma 11:42A+A-

Osman Baydemir'i Habertürk programında izlediğimde bir sahneye olan özlemini hissetmiştim. Söyleyecek sözü olan birinin telaşıyla konuşuyordu.

Birikmiş sözlerini önüne çıkan fırsatta, biraz da teatral bir üslupla ifade ediyordu. PKK'nın yapılanmasını az çok bilen herkes Baydemir'in sözlerinin sorun yaratacağını tahmin ederdi. Ama daha ciddi olan şuydu: Baydemir, örgüt içi itaat zincirini alenen kırıyordu.

'Silahın devri kapanmıştır.' cümlesini ifade ediş tarzı, gerilla ile aynı anda Mehmetçiği de sahiplenen duygusallığı alternatif bir siyasetin giriş cümlesi gibiydi; şiddete mesafeli, toplumun geleneksel değerlerini de sahiplenen daha derin bir siyaset.

Özetle şunu demeye getiriyordu; dönem değişti, şiddetle bir yere varılamıyor. Bu süreçte yeni aktörlere ihtiyaç var. Bu yeni dönemde müzakere muhatabı aranıyorsa; 'onlardan biri benim'. Bu rolü uzun zamandır istediğini, onu az çok izleyen herkes bilir. Hedefinde ne kadar başarılı olduğu bugünden kestirilemez. Ama son çıkışı ile kamuoyunda bir tartışmayı ateşledi.

Tabii bu tartışmayı; televizyonların ana haber bültenlerinde verildiği gibi, 'flaş flaş flaş Öcalan etkisi azalıyor mu?' şeklinde yorumlamak abesle iştigal. Öcalan'ın İstanbul varoşlarından Mersin'e, oradan Kandil'e uzanan etkisini görmezden gelmek haksızlık olur.

Durumu doğru analiz etmek için tartışmanın yürütüldüğü zemindeki asıl yanlışa işaret etmek gerekiyor. O yanlış şu: BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, bu tartışmada Öcalan'a mesafe koyup Baydemir'e destek vermiş değil. Kışanak'ın başından itibaren itaat edenlerden olduğu, sakin üslubuna rağmen radikal tavrını koruduğu biliniyor.

Kışanak, Baydemir'le ilgili; 'Herkes eleştirisini yapacak. Arkadaşımız görevinin başındadır.' derken aslında şunu ima ediyor: Öcalan eleştiri hakkına sahip olan tek isimdir. Baydemir de bir görevli. Ona verilen görevi şimdilik elinden almış değiliz!

Daha sonra Öcalan'ın tepkisinin detayları yansıdı basına. Peki Öcalan'ı bu kadar öfkeli yapan neydi? Asıl bakılması gereken yer orası. O öfkenin kaynağında ne var? Öcalan BDP'li bir belediye başkanının kendince yaptığı bir açıklamaya neden bu kadar sert çıkıyor?Sözüm ona Baydemir silahın gücüyle bir mevki edindiği için mi? Hiç sanmıyorum!

Öcalan'ın öfkeye değer bulduğu sebepleri doğru okumak lazım.

Bunun için bakılması gereken olgu, Baydemir'in Kürt siyasetinde neyi temsil ettiğidir: Baydemir, başından itibaren PKK çizgisiyle tam da örtüşmeyen daha geleneksel değerler üzerinden siyaset yapan biri.

Zaten Öcalan açıklamasında; eğer istiyorsa AKP'de siyasete devam edebilir önerisini getirmiş. PKK'nın genel çizgisinde rastlanmayan değerlere Baydemir'in sıklıkla yer vermesinin siyasette nasıl bir ikbale işaret ettiğini iyi bir stratejist olan Öcalan muhakkak görmüştür.

Baydemir'in kitlesine hitap ederken kullandığı 'Bi Xwede, Bi Qur'an' ifadelerinden açtığı Ramazan çadırlarına, dinî günleri önemsemesi, kutsal değerlere hassasiyeti hep vardı.

Öyle ki, Baydemir'den aldığım bayram, Ramazan, kandil mesajları üzerine, tanıdıklarıma şaka yollu; 'Muhafazakar tanıdıklarımdan almadığım kandil tebriğini Osman Baydemir'den alıyorum' dediğim bile oldu...

Netice-i kelam, Baydemir, PKK'nın genel çizgisinin dışında, daha derin toplumsal bir damarla ilişkiyi üretebilecek yeni siyasetin habercisi. Bunu devam ettirecek kapasitesi var mı emin değilim. Ama işaret ettiği yerin üzerinden gelişecek bir siyasetin daha kucaklayıcı olacağını söylemek mümkün.

PKK da şunu kabul etmeli; yaşanan çelişki sadece söz üzerinden yükselen bir çatışmanın ürünü değil. Toplumsal bir karşılığı var. Şimdilik AKP'ye ödünç giden bu desteğin günü geldiğinde Kürt siyasetinde karşılık bulması kaçınılmaz. Bu Baydemir olmaz, bir başkası olur. Ne fark eder? [email protected]

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT