1. YAZARLAR

  2. Mehmet Kamış

  3. İslamofobi için bir de İstanbul'a büro gerekiyor
Mehmet Kamış

Mehmet Kamış

Yazarın Tüm Yazıları >

İslamofobi için bir de İstanbul'a büro gerekiyor

24 Haziran 2009 Çarşamba 05:55A+A-

İslam Konferansı Örgütü, İslamofobi ile mücadele etmek için Brüksel'de Avrupa Birliği nezdinde bir temsilcilik kuruyor. Özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra Batı'da hızla yükselen İslam ve Müslüman düşmanlığına karşı mücadele etmesi planlanan bu büronun, çok önemli bir boşluğu dolduracağı muhakkak.

Çünkü Avrupa, son yıllarda dünyada yükselen İslam karşıtlığını körükleyen en önemli bölgelerden birisi. Bunun en somut örneği Danimarka'daki karikatür krizinde yaşandı. Söz konusu düşmanlık her ne kadar 11 Eylül saldırılarından sonra büyük bir ivme kazanmış olsa da Avrupa'nın tarihi, bilinçaltına yerleşmiş bu düşmanlıkta önemli rol oynuyor.

Avrupa'da sağcı ve ırkçı politikacılar ve taraftarları İslam düşmanlığını körüklüyor. Ancak İslam'a ve Müslümanlara saygı duyan aydınların sayısı da bir hayli fazla. Avrupa'da insan hakları konusunda gelişmiş demokrasi kültürünü içselleştiren önemli bir kitlenin varlığından söz etmek mümkün. Mesela Brüksel'de 7 Haziran'da gerçekleştirilen seçimlerde parlamentoya girmeyi başaran 26 yaşındaki Mahinur Özdemir, Belçika'nın en genç milletvekili oldu. Özdemir, mecliste görevini başörtülü olarak sürdürecek. Bu duruma kızan liberallerden bir milletvekili başörtüsünün yasaklanmasını istiyor.

Valon liberallerden federal vekilin söz konusu yasaklama girişimi en çok Türkiye'deki 'İslamofobici'leri sevindirmiş gibi görünüyor. Mesela NTV, bu haberi 'Belçika'da türban krizi' diye vermeyi uygun buldu. Telefonla canlı yayına çıkardıkları Mahinur Özdemir'i bir dövmedikleri kaldı. Spiker sorularıyla başörtüsü konusunda Özdemir'i köşeye sıkıştırıp bir kriz çıkartamayacağını anlayınca bu kez de Ermeni meseli hakkındaki görüşlerinin üzerine gitmeye başladı. Özdemir'in bu konuya girmek istemediğini, bunu gündeme getirmeye çalışanların, önünü kesmek için ısrarla bu soruları sorduklarını söylemesi de spikeri kesmedi. Sorularına devam etti ama istediğini alamadan geri dönmek zorunda kaldı. Mahinur Özdemir 26 yaşında olmasına rağmen son derece iyi yetişmiş ve kendisine gerekli olan bilgi birikimiyle donanmış bir siyasetçi olarak, Türkiyeli bir televizyonun köşeye sıkıştırma çabalarını başarıyla savuşturdu.

Bu haberi izlerken insanın aklından, 'İslam Konferansı Örgütü keşke İstanbul'da da İslamofobi için bir ofis kursa' diye geçiyor. İslamofobi ile ilgili çalışmalar yapacak, bir kısım medyanın asla vazgeçmediği İslam karşıtlığı ile mücadele edecek olan bu ofise bence en çok İstanbul'da ihtiyaç var. Biliyorsunuz Batı'da 11 Eylül 2001 tarihinden sonra ivme kazanan İslam düşmanlığı Türkiye'de 28 Şubat 1997'de zirve yapmıştı. Yani bu, Batı'dan çok daha önce başlamış bir tutumdu.

Mesela, bizim bir kısım medyanın dinle ilgili haberleri nasıl verdikleri konusunda bir istatistik yapılsa, olumlu haber sayısı yüzde kaç çıkar acaba? İslam ve Müslümanlar aleyhine olabilecek hiçbir haberi kaçırmamaları bir tarafa, dünya kadar da yalan haber yaptırıyorlar. Tam anlamıyla İslamofobi ile açıklanacak bir ruh halleri var. Ramazan aylarını bir tarafa bırakırsak, İslam'ın lehine olabilecek hiçbir haberi görmek ya da okumak mümkün değil. Ramazan ayındaki olumlu haberler de genellikle Müslümanlara olmadık eleştiriler getiren aydın imam düzleminde oluyor. Bu nedenle İKÖ'nün İslamofobi ile mücadele için acilen İstanbul'da da bir ofis kurmasında büyük fayda var.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT