HAKSÖZ-HABER 

1991’den bu yana “Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz’ün Mayıs 2025 tarihli 410. sayısı çıktı. Gazze’yi boşaltma planına yer verilen kapakta manşeti Gazzelilerin iradesi süslüyor: “Gazze Evimiz; Evimizi Terk Etmeyeceğiz!”  

Gündem yazısında Gazze’yi sürekli gündemde tutmanın ve muhasebeyi sürdürmenin önemine dikkat çekilirken Siyonistlerin daha da artan ve sınır tanımayan vahşetine karşı ortaya konan kesintisiz direnişin büyüleyiciliğine vurgu yapılıyor. “Hicret” tartışmalarının ele alındığı yazıda bu söylemin yersizliğine ve çelişkilerine işaret ediliyor. Yanı sıra Müslümanların üzerine düşen sorumluluklar, iktidarın yaklaşımına dair tutumlar değerlendiriliyor. 

Murat Koç, Suriye Devrimi sonrasında dengelerin değiştiğini belirttiği yazısında İsrail’in yeni Suriye’ye yönelik saldırgan bir politika izlemesinin nedenlerini ortaya koyuyor. Esed sonrası Suriye’nin Filistin politikasında fiilî anlamda yaşanabilecek değişiklikleri yorumlayan Koç, Suriye Devrimi’nin Siyonizm’in kâbusu olacağını ifade ediyor. 

Çeviri yazılarda Abed Abu Shhadeh, İsrail’in son süreçteki siyasetini ve iç tartışmaları Sovyetler’in yıkılış dönemine benzetirken, Muhammed Zulfikar Rakhmat Gazze-hicret mevzuuna dair Endonezya Cumhurbaşkanı’nın teklifindeki risklere yoğunlaşıyor. Neve Gordon ise İsrail’deki Netanyahu muhalefetinin ve protesto gösterilerinin tutarlılığını sorguluyor. 

Dergide Gazzeli şehit annesi Ümmü Muhammed ile yapılan röportaj dikkat çekiyor. Günay Bulut’un konuştuğu anne, Aksa Tufanı ve Filistin direnişinin yanı sıra Gazze’deki aile hayatı ve gençlerin yönelimleri hakkında da önemli bilgiler sunuyor. 

Mehmet Ali Şeker, Siyonist ve Evanjelist çeteyle mücadele stratejisi bağlamında eylem birliğinin önemine odaklandığı yazısında uygulama sahasında üzerimize düşen sorumlulukları ele alıyor. Boykot konusunda bireysel mücadelenin yanı sıra devlet kurumları, ticari işletmeler ve STK’ların payına düşenlere dikkat çekiyor.  

Hamza Türkmen, mekân-hayat ilişkisini ele aldığı yazısında sağlam halkalar ve İslami hayat zinciri oluşturma yükümlülüğünü irdeliyor. Bu bağlamda Özgür-Der’in yeni mekânının ne gibi imkânlar içerebileceğini değerlendiriyor. 

Bülent Gökgöz, modernitenin tahakküm aracı olarak “Kemalizm” konusunu ele aldığı yazısında Kemalizm’in siyasi-ideolojik gücünü, toplumdaki karşılığını, muhafazakâr kesimlerde algılanış biçimini ve yükselip yükselmediğini yorumluyor; Kemalizm’i bir yaşam tarzı mı yoksa bir din olarak mı değerlendirmek gerektiğini tartışıyor.  

Rıdvan Kaya, bir mümin hasleti olarak “rıfk” kavramını inceliyor. Müminler arasında rıfkın önemini ayetler ve Resul’ün sünnetindeki yeri üzerinden irdeliyor. 

Cündüllah Avcı, ayetler ve hadisler ışığında milliyetçilik meselesine mercek tutuyor. 

Murat Kayacan, Hûd suresi bağlamında Hz. Nûh kıssasını yorumlamaya devam ediyor. 

Cahit Çekmen, kamusal alan ve çöküş teorilerine işaret ettiği yazısında toplumsal çürümenin sosyopolitiğine odaklanıyor. 

Mehmet Şirin Yavuz’un şiiriyle kapanan derginin arka kapağı ise Gazze için duaya ayrılmış.  

İRTİBAT: 0212 524 10 28 

[email protected]