1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Esed rejiminin gizli ölüm arşivi: 150 bin kayıp 10 bin ceset fotoğrafı
Esed rejiminin gizli ölüm arşivi: 150 bin kayıp 10 bin ceset fotoğrafı

Esed rejiminin gizli ölüm arşivi: 150 bin kayıp 10 bin ceset fotoğrafı

Uluslararası gazetecilerin ortak yürüttüğü “Şam Dosyaları” araştırması, Suriye’de işkence, zorla kaybetme ve sistematik infaz mekanizmasını gün yüzüne çıkardı.

04 Aralık 2025 Perşembe 17:50A+A-

/ Karar

“Şam Dosyaları” projesi, Suriyeli yetkililerin insan hayatını nasıl sıradan evraklara indirgediğini ve tutukluların ölümlerini Harasta ile Tişrin askeri hastanelerinde rutin bir bürokrasiye dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. Bu hastanelerdeki ölüm belgelerinde neredeyse her vakada aynı ifade yer alıyor: “Kalp-solunum durması.” Araştırmaya göre bu kalıp, Esed rejiminin sistematik öldürme pratiğini gizleyen idari bir perde niteliğinde.

sednaya-2.jpg

Harasta Hastanesi

Dünyanın dört bir yanından gazeteciler, Beşşar Esed rejiminin 21. yüzyılın en acımasız ölüm mekanizmalarından birini nasıl kurduğunu açığa çıkarmak için bir araya geldi. Almanya merkezli NDR’nin elde edip ICIJ ile paylaştığı gizli istihbarat belgeleri, “Şam Dosyaları”nın temelini oluşturuyor.

Proje, Esed’in güvenlik aygıtlarının iç işleyişini, yabancı hükümetler ve uluslararası kurumlarla kurduğu ilişkileri, bilgi ve para akışını şimdiye kadar görülmemiş bir kapsamda belgeliyor.

Proje Rejimin Hak İhlallerini Belgeliyor

ICIJ, NDR ve 20 ülkeden 26 medya kuruluşundan 126 gazeteci, sekiz ay boyunca 134 bini aşkın Arapça belgeyi ve 243 GB’lık veri setini inceledi. 1994–2024 dönemini kapsayan bu belgeler, işkence ve ağır hak ihlalleri nedeniyle yaptırım altında olan Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı ile Genel İstihbarat’a ait.

Arşiv; iç yazışmalar, raporlar ve emirlerle rejimin gözetim, tutuklama ve infaz ağının nasıl işlediğini ayrıntılandırıyor. Ayrıca istihbarat birimlerinin Rusya ve İran’la koordinasyonunu ve bazı BM ajanslarıyla yürüttüğü temasları da ortaya koyuyor. Belgeler arasında, rejimin güvenlik yapısını oluşturan kritik kadroları gösteren hassas isim listeleri de yer alıyor.

sednaya-3.jpg

Suriye'de kayıp ilanları

Zorla Kaybetme Makinesi: 150 Bin Kayıp

Belgeler, Esed rejiminin devlet eliyle yürüttüğü toplu tutuklama ve infaz politikasını bütünlüklü bir “zorla kaybetme makinesi”ne dönüştürdüğünü gösteriyor. Esed döneminde en az 150 bin Suriyelinin tutuklanıp kaybedildiği tahmin ediliyor. Rejim, savaş boyunca gerçek ya da muhtemel muhalif sesleri acımasız yöntemlerle bastırdı.

sednaya-4.jpg

2024 Aralık’ta Esed’in devrilmesinin ardından aileler cezaevleri, morglar ve toplu mezarlarda kayıp yakınlarının izini arasa da çoğu hâlâ cevap bulamadı.

Projenin çarpıcı bulgularından biri, Harasta ve Tişrin askeri hastanelerinde ölüm raporlarının neredeyse tamamında “kalp-solunum durması” ifadesinin kullanılması. Bu kalıp, işkence ve infazların bürokratik kayıtlarla örtüldüğünü ortaya koyuyor.

sednaya-5.jpg

Her dosya, cevapsız kalan bir aileyi ve gizlenen bir ölüm hikâyesini temsil ediyor. “Şam Dosyaları”, kayıp yakınlarına ilk kez somut deliller sunarak bu belirsizliğin bir kısmını gidermeyi hedefliyor.

sednaya-6.jpg

Ortaya çıkan toplu mezarlar

On Binlerce Fotoğraf: Numaralandırılmış Bedenler

NDR’nin elde edip ICIJ ile paylaştığı 33 binden fazla fotoğraf, çoğu 2015–2024 dönemine ait olmak üzere 10.200’den fazla tutuklunun ölümünü belgeliyor. Bu arşiv, şimdiye dek ortaya çıkan en kapsamlı Suriyeli tutuklu fotoğraf koleksiyonu olarak değerlendiriliyor.

sednaya-7.jpg

Mazen el-Hammade

ICIJ, NDR ve Süddeutsche Zeitung’un incelediği örneklemde, kurbanlarda yaygın biçimde aç bırakılma, ağır darp izleri ve çıplaklık tespit edildi; bu bulgular işkence ve kötü muamelenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Cesetler Dijital Olarak Kaydedildi

Fotoğraflar, tutukluların ölümünün ardından cesetlerin belirli bir prosedürle taşındığını, numaralandırılarak farklı açılardan görüntülendiğini ve dijital arşivlerde saklandığını gösteriyor. Numaralar kimi zaman beyaz kartlara yazılıp bedenin üzerine konuyor, kimi zaman da doğrudan vücuda ya da fotoğrafın üzerine işleniyor.

sednaya-8.jpg

Sednaya Hapishanesi'nin içi

Askerî personelin çektiği bu fotoğraflar daha sonra titizlikle dijital klasörlere ayrıldı ve Almanya’daki yargı makamları ile “Suriye Hukuki Araştırmalar ve Çalışmalar Merkezi”ne ulaştırıldı.

ICIJ ve NDR, ceset üzerinde isim görülen tüm vakalarda kimlik tespiti yaptı. Bilgiler, kayıp yakınlarının teşhis yapabilmesi amacıyla üç kuruma iletildi:

BM Suriye’de Kayıp Kişiler Bağımsız Kurumu

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR)

Taafi Girişimi

sednaya9.jpg

Sednaya Hapishanesi

Bm’yle Kurulan İlişkiler Ve Güvenlik Şirketine Akan Milyonlar

DARAJ'da yer alan habere göre “Şam Dosyaları”, Esed rejiminin bazı BM kuruluşlarıyla kurduğu ilişkileri kendi çıkarı için nasıl kullandığını açığa çıkarıyor. Belgeler, BM ofislerinin güvenliğini sağlamak için özel bir Suriye güvenlik şirketine en az 11 milyon dolar ödendiğini, ancak bu şirketin aslında rejimin istihbarat birimlerine bağlı olduğunu gösteriyor.

İnsan hakları örgütlerinin 2022’deki uyarılarına rağmen BM’nin bu şirketle sözleşmeyi iki yıl daha sürdürdüğü, böylece yardım sisteminden rejime milyonlarca dolar aktığı ortaya çıktı.

sednaya-10.jpg

Faysal Mikdad imzalı başka bir belge ise güvenlik şirketi çalışanlarının BM personelini istihbarat adına gözetlemekle görevlendirildiğini gösteriyor. Bu durum, insani yardım ile güvenlik aygıtı arasındaki sınırın tamamen bulanıklaştığını ortaya koyuyor.

Belgeler ve onlara bağlı yeni bulgular temel alınarak, ICIJ ve ortakları, Suriyeli iş insanı ve Esed ailesinin bir üyesi olan Rami Mahluf’un Suriye içinde ve dışında sahip olduğu varlıkların ayrıntılı bir listesini de çıkardı. Böylece rejimin ekonomik ayağını oluşturan ağın da bir haritası ortaya konmuş oldu.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum