1. HABERLER

  2. İSLAM

  3. KUR'AN

  4. "Görmezler mi ki, gökleri ve yeri yoktan var eden Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir"
"Görmezler mi ki, gökleri ve yeri yoktan var eden Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir"

"Görmezler mi ki, gökleri ve yeri yoktan var eden Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir"

"Görmezler mi ki, gökleri ve yeri yoktan var eden Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir. Allah onlar için şüphe edilmeyen bir vâde takdir etmiştir. Fakat zalimler, inkârlarında yine de ısrar ederler." (İsra/99)

30 Ekim 2025 Perşembe 07:52A+A-

 

ذٰلِكَ جَزَٓاؤُ۬هُمْ بِاَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاٰيَاتِنَا وَقَالُٓوا ءَاِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا ءَاِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَد۪يدًا ﴿٩٨﴾

98- Bu, âyetlerimizi inkâr etmelerinin ve "Sahi biz, kemik ve unufak olduktan sonra mı biz mi yeniden yaratılıp diriltileceğiz? " demelerinin cezasıdır.

اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَادِرٌ عَلٰٓى اَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ اَجَلًا لَا رَيْبَ ف۪يهِۜ فَاَبَى الظَّالِمُونَ اِلَّا كُفُورًا ﴿٩٩﴾

99- Görmezler mi ki, gökleri ve yeri yoktan var eden Allah, onların benzerlerini yaratmaya da kadirdir. Allah onlar için şüphe edilmeyen bir vâde takdir etmiştir. Fakat zalimler, inkârlarında yine de ısrar ederler.

İşte bu onların Bizim âyetlerimize karşı kâfirce bir tavır takınmalarının karşılığıdır. Ve bir de onların “ demek şimdi bizler çürümüş kemikler olduktan sonra yenibaştan, yeni bir dirilişle dirileceğiz öyle mi? Tekrar dirilecek ve hesaba çekileceğiz öyle mi? Buna asla inanmayız”  demelerinden ötürü hak ettikleri cezadır. 

Görmüyorlar mı bu adamlar? Gökleri ve yeri yaratan Allah, buna güç yetiren Allah o gökleri, yeri ve kendilerini tekrar yaratmaya güç yetiremez mi? Eğer yaratmak zorsa sizden çok daha büyük olan şu semanın ve arzın yaratılması zordur. Eğer zorsa bütün bu varlıkları ilk defa yaratmak zordur. Ama Allah için zor bir şey yoktur. Allah semavat ve arzdakileri yarattı ve onlar için şüphe götürmeyen bir ecel tayin buyurdu. 

Hal böyleyken kâfirler, haktan yüz çevirip inkârcılıklarında direniyorlar. Kendilerini yaratan, kendileri üzerinde mutlak egemen olan Allah’a isyan içinde bir hayatı sürdürüyorlar. Halbuki şu gökleri ve yeri yaratan, biz insanları yaratan Allah’ın hepimizi bir gün öldürüp yeniden dirilteceğine, yaşadığımız bu hayatın hesabını soracağına hiç mi hiç şüphe etmeden inanmamız gerekiyordu. 

Bir adamın hem âhirete inanması hem de kâfir olması mümkün değildir. Hem âhiret, diriliş, hesap, kitap var demesi hem de zulmetmesi mümkün değildir. Böyle birinin hayatında rahat edebilmesi için önce âhiret inancını silmesi gerekecektir. 

 BASAİRUL KUR’AN 

Konunun akışı içinde verilen bu sahne sanki gözler önündeki bir olaydan söz etmektedir. Sanki içinde yaşadıkları dünya artık sayfalarını kapamış ve uzak bir geçmişe karışmıştır… 

Sonra dönüyor, müşriklerle gördükleri, fakat değerlendiremedikleri realitelere dayalı bir mantıkla tartışıyor:

“Onlar gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’ın kendileri gibi küçücük yaratıkları bir kez daha yaratmaya gücünün yeteceğini görmüyorlar mı?”

Öyleyse dirilişte ne gibi bir gariplik vardır? Bu dehşet verici evrenin yaratıcısı olan Allah, insanlar gibi yaratıkları da yaratabilir ve insanları tekrar diriltebilir.

“Üstelik onlar için sınırlı bir yaşama süresi belirlemiştir.”

Bu ecel gelene kadar kendilerine zaman tanımış ve süresi dolana kadar onlara mühlet vermiştir.

“Buna rağmen zalimler kâfirlikten başka bir şeyi kabul etmediler.”

Öyleyse belgelerin konuşturulmasından, sahnelerin dile getirilmesinden ve apaçık ayetlerden sonra onların çarptırıldıkları bu ceza, gerçekten adil bir cezadır.

   FİZİLALİL KUR’AN

HABERE YORUM KAT

3 Yorum