
Gazzeli ikizler Muhammed ve Adem yürümek istiyor
Gazze’deki tek uzman hastane yıkıldığından bu yana, küçük ikizler yaşamlarını engelli olarak yaşamaya mahkûm ediliyorlar.
Shahed AbuAlShaikh’in We Are Not Numbers’da yayınlanan yazısını Rabia Aksoy ve Hatice Feyza Gülaç, Haksöz Haber için tercüme etti.
26 Temmuz 2021’de Ahmed Ebu Zer ve eşi Fatıma, Gazze Şeridi’ndeki doğum hastanesine gittiler. Fatıma’nın anlattığına göre; önceki tıbbi geçmişi ve doktorların tavsiyeleri doğrultusunda Fatıma sezaryen doğum yapmak için ameliyata alındı. Ameliyat başarılı geçti. Fatıma ile Ahmed, Muhammed ve Adem adını verdikleri ikiz bebeklerle müjdelendiler. Aileleri önceden bir erkek ve bir kız çocuktan oluşan küçük bir aileydi, artık dört güzel çocuğun ebeveyniydiler.
İkizler bir yaşındayken, UNWRA birinci basamak sağlık kliniğinde yapılan rutin bir kontrolde, olması gerektiği gibi yürümedikleri fark edildi. Doktor, iki çocuk için MR dâhil daha fazla test yapılması gerektiğini söyledi. Bu hizmet ne devlet hastanelerinde ne de UNWRA’ya bağlı hastanelerde mevcut değildi, bu yüzden Ahmed özel hastaneye gitmek zorunda kaldı. Maliyetler çok yüksekti ve Gazze Şeridi’nde çoğu genç insan gibi Ahmed’de işsizdi ve sabit bir geliri yoktu. Kaderleri, 20 yılı aşkın bir süredir Gazze Şeridi’ne uygulanan abluka tarafından belirlenmişti.
Ahmed, çocukları için gerekli olan muayene masraflarını karşılayabilmek için akrabalarından borç aldı ve eşyalarını sattı. Yapılan testlerde ikizlerin doğum sırasında oksijen eksikliği yaşadıklarını ve bunun bacaklarında kas zayıflığına yol açtığını ortaya çıkardı. Ahmed de önceden sadece çocuklarını nasıl doyuracağını düşünen bir babayken, artık çok daha büyük ve zorlu bir mücadelenin içinde olduğunu fark etti. Artık özel bakıma ihtiyaç duyan fiziksel engelli iki çocuğun babası olarak daha fazla sorumluluğu olmuştu.
Ahmed, abluka yüzünde zaten çökmekte olan sağlık sisteminin çocukları için gerekli hizmetleri sağlayamayacağını, bir kez daha tek seçeneğinin devlet hastaneleri dışında tedavi aramak olduğunu fark etti. Ama masrafları kendi başına karşılamak zorunda kalacaktı.
İkizler büyüdükçe ihtiyaçları daha da arttı. Ahmed, eşinin çocuklara bakmasına yardım etmek için evde kalmak zorunda kaldı. Aylar süren aramanın ardından, Ahmed sonunda çocuklarının rahatsızlıklarını ücretsiz tedavi edebilecek bir hastane buldu: Kuzey Gazze’deki Hamad Hastanesi. Bu hastane, protez ve motor beceri bozuklukları konusunda uzmanlaşmıştı.
Tahminler umut vericiydi: Ön testler, ikizlerin tedaviye uygun olduğunu ve hastanedeki uzman bir ekipten sürekli destek almaları durumunda çocuklarının sağlık durumlarının iyileşebileceğini gösterdi. Ahmed, Fatıma ve aileleri, ikizlerin tedavisinin başarılı olacağı konusunda umutluydu. Sadece bir ay sonra, Ahmed ve Fatıma, ikizlerinin durumunda hafif bir ilerleme görmenin mutluluğunu da yaşadılar. Çocuklarının bir gün diğer çocuklarla birlikte yürüyebilecekleri ve oynayabilecekleri günü sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Aynı zamanda, 20 yılı aşkın bir süredir ilk kez, İsrail Gazze Şeridi'nden binlerce işçinin işgal altındaki Filistin topraklarında (İsrail olarak bilinen yerlerde) belirli düzenlemeler ve şartlar altında çalışmasına izin verme kararı aldı. Ahmed bu fırsatı ailesine bakmak ve onların geçimini sağlamak için değerlendirmek istedi.
Ve 7 Ekim 2023 geldi. İsrail, Filistinliler’e karşı savaşını başlattı. Hamas’ın saldırıları soykırım için bir bahaneydi. İsrailliler ve onların Batılı müttefikleri bu saldırıları terör eylemleri olarak görüp, “Filistin’in işgal edilmiş bir toprak olduğunu” ve “İsraillilerin işgalci olduğunu onaylayan” uluslararası yasaları görmezden geldiler. Gazze’deki tüm altyapı, sağlık, eğitim, çevre ve endüstri tesisleri bombardımanlarla vuruldu. İsrail; elektrik, su, yakıt ve insani yardımları Gazze halkından kesti. İsrail ordusu Gazze’nin kuzeyindekilere zorla tahliye emri vermeye başladı ve bir milyondan fazla insanı güneye göç ettirip, sivilleri bombalamaya ve katletmeye devam etti.
Fatıma ve onun dört küçük çocuğu zorla yerinden edilenler arasındaydı. Güney Gazze’deki sığınaklara en temel ihtiyaçları olmadan yerleştiler. Çocuklarıyla yalnız olan Fatıma her gün savaşın yıkımıyla yüzleşiyordu. Özellikle engelli ikizleri için korkuyordu, onların bombardıman ve mermilerin şiddetinden zarar görmelerinden endişe ediyordu. Her gün su ve diğer erzakları getirmek için öldürülebilirler korkusuyla çocuklarını yanına alarak gidiyordu.
Şeridin diğer tarafında, İsrail ordusu İsrail'de çalışan Gazzelileri takip etti. Ahmed'i tutukladılar ve gözaltına aldılar. Neredeyse bir ay boyunca sorguya çekildi, işkence gördü ve kötü muameleye maruz kaldı. Sonunda Gazze'nin kuzeyindeki Kerem Şalom geçidinde serbest bırakıldı.
Böylece Ahmet ailesiyle bir araya geldi, çocuklarının tedavisi için bir yol aramaya devam etti. Sahra hastanelerinin hiç birisi onlara yardım edemiyordu. Hepsi de; "Biz bu vakaları kabul edemeyiz; sizin çocuklarınız gibi çocukların tedavisi için uygun olan tek hastane Kuzey Gazze'de işgal tarafından yıkılan Hamad Hastanesidir” diyorlardı.
Ahmed ve Fatıma için çocuklarının tedavisinin yolculuğu ve iyileşme hayalleri başlamadan bitmişti. Şu anda acıyla dolu bir çadırda yaşıyorlar. Oğullarının sağlığını ve hareket kabiliyetlerini kaybetmelerini izlemekten başka bir şey yapamıyorlar.
Bugün Ahmet, Fatıma ve çocukları savaşın bitmesi, umudun tekrar gelmesi, Muhammed ve Adem'in tedavi olabilmeleri için dua etmeye devam ediyorlar. Ama yıkım her sağlık tesisini etkiliyor ve yüzlerce sağlık çalışanı gözaltına alınıyor. Tek umutları ikizleri tedavi ettirebilmek için Gazze dışına, daha güvenli bir yere götürebilecek birilerini bulmak. Belki sonra Muhammed ve Adem de diğer çocuklar gibi yürüyebilirler, barış ve güvende yaşayabilirler.
*Shahed AbuAlShaikh, İslam Üniversitesi'nde İngilizce çeviri okuyan bir son sınıf öğrencisi. Hayali uluslararası bir kuruluşta çalışmak. Shahed şöyle diyor: "Okuduğum her yazının bana bir şekilde dokunduğuna inanıyorum. Gazze'yi ve Gazze'de doğmuş olmayı seviyorum."








HABERE YORUM KAT