1. HABERLER

  2. İSLAM

  3. KUR'AN

  4. "Ey Firavun, biliyorsun ki, bu mucizeleri, göklerin ve yerin rabbi olan Allah´tan başkası indirmemiştir."
"Ey Firavun, biliyorsun ki, bu mucizeleri, göklerin ve yerin rabbi olan Allah´tan başkası indirmemiştir."

"Ey Firavun, biliyorsun ki, bu mucizeleri, göklerin ve yerin rabbi olan Allah´tan başkası indirmemiştir."

Mûsâ dedi ki: "Ey Firavun, biliyorsun ki, bu mucizeleri, göklerin ve yerin rabbi olan Allah´tan başkası indirmemiştir. Onlar, benim doğruluğumu açıkça ortaya koymaktadır. Ben de sanıyorum ki, ey Firavun, sen helâk olacaksın" İsra/102

02 Kasım 2025 Pazar 07:37A+A-

          Dosya:İsra 102.png

 

Mûsâ dedi ki: "Ey Firavun, biliyorsun ki, bu mucizeleri, göklerin ve yerin rabbi olan Allah´tan başkası indirmemiştir. Onlar, benim doğruluğumu açıkça ortaya koymaktadır. Ben de sanıyorum ki, ey Firavun, sen helâk olacaksın" İsra/102

 

Hz. Mûsâ, Firavun ve kavmine mucizeleri getirince onlar: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler. "Vicdanları doğruluğuna kanaat getirdiği halde, sırf zulümleri ve büyüklenmeleri yüzünden o mucizeleri inkâr ettiler.

Andolsun ki ey Firavun sen de biliyorsun ki bunlar göklerin ve yerin Rabbi olan Allah tarafından insanlar için basiretler, göz aydınlığı, yol gösterici olsun diye indirilmiş âyetlerdir. İnsanların gözleri, gönülleri bu âyetlerle açılsın, insanlar bu âyetlerle yol bulsunlar, bu âyetler onlara mihmandar olsun ve hayatlarını bu âyetlerle düzenlesinler diye göklerin ve yerin Rabbi tarafından gönderilmiş âyetlerdir bunlar. Bir büyü mahsulü, ya da bir beşer mahsulü şeyler değildir. Ne ben ne de bir başkasının söylemesi mümkün olmayan Allah âyetleridir bunlar. Ve ben biliyorum ki ey Firavun sen gerçekten helâk olacaksın. Sen beni bir sihrin mahkumu olarak görüyorsan ben de seni bir helâkin mahkumu olarak görüyorum. Ben kesin biliyorum ki bu Allah âyetlerini reddeden bir zalim olarak sen mahvolacaksın.
   

BASAİRUL KUR’AN


 

Bu ayette, Hz. Musa, Firavun'a hitaben "Sen de biliyorsun ki, bunları (mucizeleri) göklerin ve yerin Rabbinden başkası indirmedi" diyerek, Firavun'un kalbindeki gerçeği dile getirmiştir.

Bu ifade, Firavun'un dilinin inkâr etse de, aklının ve kalbinin Musa'nın gösterdiği delillerin kaynağının Allah olduğundan emin olduğunu gösterir. Firavun, bu mucizelerin insanüstü olduğunu ve bir büyücünün işi olamayacağını idrak etmiştir.

Ayetteki "basâir" kelimesi, "gözleri açan, aydınlatan deliller" anlamına gelir. Bu mucizelerin amacının sadece bir gösteri değil, muhatapların kalp gözünü açmak ve onlara doğru yolu göstermek olduğunu ifade eder.

Firavun, Hz. Musa'yı "büyülenmiş" (meshûr) ö olmakla suçlamıştı. Hz. Musa ise ona karşılık vererek "Doğrusu ben senin mahvolacağını (mesbûr) sanıyorum" demiştir.

Firavun'un "meshûr" (büyülenmiş) ithamına karşılık, Musa "mesbûr" (helak edilmiş, mahvolmuş, zarara uğramış) kelimesiyle cevap vermiştir. Bu, Musa'nın Firavun'un akıbetini, yani inkârı yüzünden hem dünyada hem de ahiretteki yıkımını haber verdiğini gösterir. Bu, aynı zamanda bir peygamberin kendine yapılan asılsız suçlamaya karşı Allah'ın izniyle verdiği kesin ve haklı cevaptır.

Bu ayet, zalimin hakkı çok iyi bildiğini ancak  inat ve kibrinden dolayı inkâr ettiğini ortaya koyar. Aynı zamanda, gerçeği söyleyen ve tebliğ eden kişinin, zalimin tehditlerine karşı dahi kesin bir duruş sergilemesi ve onun acı sonunu bildirmesi gerektiğini vurgular.

MEHMET OKUYAN TEFSİRİ

HABERE YORUM KAT

3 Yorum