1. HABERLER

  2. İSLAM

  3. KUR'AN

  4. "Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler..."
"Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler..."

"Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler..."

"Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız." (Kehf/20)

23 Kasım 2025 Pazar 07:50A+A-

اِنَّهُمْ اِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ اَوْ يُع۪يدُوكُمْ ف۪ي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُٓوا اِذًا اَبَدًا ﴿٢٠﴾

20- "Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız."

Ashab-ı Kehf, yiyecek almak için çarşıya gönderdikleri arkadaşlarına, nâzik davranmasını, dikkatleri üzerine çekmemesini tavsiye ediyorlar. Zira aksi takdirde yerlerinin bilinip kendilerinin zarar göreceklerinden korkmaktadırlar. Buradan da anlaşılmaktadır ki, Müslüman ihtiyatlı olmalı, tedbiri elden bırakmamalıdır. Aksi takdirde ashab-ı Kehfin de kuşkulandıkları gibi kâfirler Müslümanları yakalar ve onları da kendileri gibi kâfir yapmak için ellerinden gelen eziyeti yaparlar.

Ayetin vurguladığı gibi, imandan vazgeçip şirke geri dönen birisi asla iflah olmaz. En büyük zarar budur.

Bu şekilde biz, yılların geçtiğinden, zaman çarkının döndüğünden, kuşakların ardarda geçip gittiğinden, bildikleri şehrin özelliklerinin değiştiğinden, benimsedikleri inanç hesabına korktukları yöneticilerin tarihe gömüldüklerini görüyoruz. Yine biz, zalim kralın baskısından kaçıp dinleri uğruna mağaraya sığınan genç arkadaşlarının hikâyesinin kuşaktan kuşağa aktarıldığından, bu gençler hakkında, inançları hakkında, ortadan kaybolmalarından itibaren geçen dönem hakkında birbiriyle çelişen. çeşitli söylentilerin dilden dile dolaştığından habersiz bu gençlerin, korkarak gelecek tehlikelerden sakınarak aralarında konuştuklarını seyrediyoruz.

FİZİLALİL KUR’AN

Sanki bu âyetler bize diyor ki; ey müslümanlar unutmayın kâfirler sizi dinlerine döndürmeye çalışacaklar. Din bir yaşam biçimidir. Din bir hayat programıdır. Ev tefrişinden sofra tanzimine, ticaret şeklinden eğitim programlarına kadar hayatın tümünü kapayan programlar manzumesidir. Öyleyse sizler onların dinine girmeyin, onlar gibi olmayın, onlar gibi bir hayatın, bir programın insanı olmayın. Bizim dinimiz, bizim hayatımız, hayat programımız Allah endeksli olacak. Eğer onların dinlerine dönersek artık felâha eremeyiz, kurtulamayız, helâk oluruz Allah korusun. 

Anlaşılıyor ki bilinmeme konusunda dikkatli davranmalarının sebebi işte bu korkularıdır. Allah korkusu. İman korkusu. Ya ölüm, ya da dinden döndürülmek sûretiyle dünyalarını da âhiretlerini de berbat etme korkusu. Çünkü aradan yıllar geçtiğini, korktukları kralın ve o krala kulluk eden müşrik toplumlarının yok olup gittiğinin farkında değillerdi. Çünkü kendi hesaplarına göre daha dün şehri terk edip kaçmışlardı mağaraya. Olup bitenlerden haberleri olmadığı için tedbir alıyorlar ve gönderiyorlar içlerinden birini. Meselâ elli yıl önce Konya’yı terk edip tekrar dönen bir adam bu şehrin sokaklarını tanımakta çok zorlanır değil mi? O da şehri tanımakta zorlandı. Bir taraftan da insanlar kendisini tanımasınlar diye azami gayret gösteriyordu. 

BASAİRUL KUR’AN

HABERE YORUM KAT

2 Yorum