ELİF ÖZLEM KARATAŞ’ın Haberi:

Bir haftadır kamuoyunu meşgul eden ve Bakanlar Kurulu'na dahi konu olan 'başörtüsü özgürlüğünün temyize götürülmesi' olayının detayları ortaya çıkmaya başladı. MEB imzalı skandalın ardından kabinedeki bütün bakanlar, bürokrat ve müşavirlerine 'Hassas konularda bize danışmadan hiçbir şey yapmayın' talimatı iletti. Hatırlanacağı üzere, Samsun'un Vezirköprü ilçesi Gazi Pansiyonlu İlköğretim Okulu Din Kültürü öğretmeni Gülşen Demir, 2001 yılında, 28 Şubat sürecinin etkileri her yerde sürerken derslere başörtülü girdiği için memuriyetten çıkarılmıştı. Demir öğretmenin 11 yıldır verdiği hukuk mücadelesi kendisiyle aynı mağduriyeti yaşayan diğer başörtülüleri de umutlandıracak şekilde sonuçlandı. Demir'i haklı bulan Danıştay, memuriyetinin iadesi ve 11 yıllık süreçte mahrum kaldığı haklarının da verilmesine hükmederek kararı öğretmenin görevdeyken bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Hukuk Müşavirliği'ne gönderdi. Devlet kurumlarında başörtüsüne serbestliğin tanınmasına yönelik kamuoyunda ciddi bir beklentinin oluştuğu böylesi bir dönemde Danıştay kararı, yasağın önündeki bir engeli daha kaldırmışken, bürokrasideki 'rutin' uygulama devreye girdi. Danıştay'ın herkesi umutlandıran bu kararı neredeyse bakanlık bünyesinde hukukçular eliyle mevzuata kurban edilecekti.

ARTIK DİKKAT EDİN

28 Şubat sürecinde başörtülü öğretmenin mesleğinden ihraç edilmesini haksız bulan Danıştay kararına MEB'in itiraz dilekçesi göndermesinin ardından büyüyen skandal, bürokrat ve müşavirlere uyarıyla sonuçlandı. MEB'in 'başörtüsü yasağında ısrar ederek' Danıştay'a temyiz için başvurduğu vahim olay sonrası bakanlar harekete geçti. Konu Bakanlar Kurulu gündemine taşınırken, bütün bakanların, özellikle hak ve özgürlüklerle ilgili hassas konularda hukuk müşavirlerinden kendilerine danışmadan hareket etmemelerini istedikleri öğrenildi. Alınan bilgiye göre, bakanlık bürokratları 'bundan sonra daha dikkatli olmaları konusunda' uyarıldı. 659 sayılı KHK gereğince hukuk müşavirleri ve avukatlar imza yetkisine sahip bulunuyor. Bu nedenle, dosyayı takip eden hukuk müşaviri, mahkemelerin alehte kararlarında bakanlığın yada ilgili genel müdürlüğün talebi doğrultusunda karar düzeltme başvurusunda bulunabiliyor.

'Başı daima açık' ifadesini silin

Danıştay'ın başörtüsü için verdiği kamuda özgürlük kararının ardından gözler tekrar kılık kıyafet yönetmeliğine çevrildi. Hukukçular, yargıdan vize çıkmasına rağmen memuriyette başörtüsüne izin vermeyen yönetmeliğin hâlâ yürürlükte olmasına tepki gösterdi. Bu konuda yaşanacak sorunların önüne tamamen geçilmesi için yönetmeliğin iptal edilmesi bekleniyor. Anayasa Profesörü Ergun Özbudun, kamuda başörtüsü sorununun tek çözüm yolunun ilgili yönetmeliğin iptali olduğunu söyledi. Eski Ak Parti Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna ise 'Sorunun tamamen ortadan kaldırılması için 82 sonrası Güvenlik Konseyi'nin çıkardığı yönetmelik iptal edilmeli' ifadelerini kullandı. 28 Şubat döneminde başörtüsü nedeniyle mesleğinden atılan öğretmen Melek Sima Yılmaz'ın avukatı Süleyman Arslan da, Danıştay'ın başörtüsüne özgürlük kararı vermesinin, başörtülü memurların bir anlamda beraati olduğunu ifade etti. Arslan, 'Tekrar aynı sıkıntıların yaşanmaması için iktidarın en kısa zamanda Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik'teki 'baş daima açık' ibaresini iptal etmesi gerekir' diye konuştu.

Mevzuatta rutin işlem skandala yol açtı

Skandala yol açan MEB mevzuatı ve rutin uygulama nasıl işledi? Öğretmen Gülşen Demir'in açtığı dava 28 Şubat döneminin hükümetine açılsa da AK Parti döneminde sonuçlandı. Danıştay'ın tebliğ kararı MEB'in Hukuk Müşavirliği'ne ulaşınca 1. Hukuk Müşaviri Osman Çelik tarafından dosya Döküman Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden bakanlıkta görevli 40'a yakın hukukçulardan biri olan Harun Kaman'ın önüne geldi. Çelik'in bilgisi dahilinde Harun Kaman da, Danıştay kararı başörtüsü özgürlüğünü sağlamasına rağmen görünürde bakanlığın aleyhine olduğundan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Gülşen Demir'in dosyasını temyiz onayı için Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. İrfan Aycan'ın başında bulunduğu genel müdürlük de 'mevzuata' bakarak, 1980 darbesi sonrası çıkarılan ve halen yürürlükte olan 'okullarda başörtüsünü yasaklayan yönetmelik' gereğince hukuk müşavirliğine temyiz dilekçesi yazılması için onay verdi. MEB Hukuk Müşavirliği de karar düzeltme için 5 Nisan 2013 günü Ankara İdare Mahkemesi eliyle Danıştay 12. Dairesi'ne sunulmak üzere Samsun 1.İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı.

BAKAN EL KOYDU

Başörtüsünü yasaklamaya yönelik 28 Şubatvari skandal işlemin kamuoyunda büyük yankı bulması üzerine Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı olaya el koydu. Bakan Avcı devreye girerek, karar düzeltme (temyiz) dilekçesinin iptali için Danıştay Başkanlığı 12. Dairesi'ne başvurunun yapılmasını sağlandı. Böylelikle rutin işlem kaynaklı skandalın önüne geçilmiş oldu.

YENİ ŞAFAK