1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. "Yeni Tehdit Algısı: ‘Taşralı İslamcılığı’"
"Yeni Tehdit Algısı: ‘Taşralı İslamcılığı’"

"Yeni Tehdit Algısı: ‘Taşralı İslamcılığı’"

"Tuhaf, hüzünlü bir sonradan görmenin hikâyesi duruyor karşımızda. İktidar değil iktidara yakın durma, başı okşanmış ve sırtı sıvazlanmış olma hissi bile ne kadar da hızlı çürütüyor."

28 Aralık 2015 Pazartesi 09:29A+A-

Kenan Alpay, bir "yazar" hakkında eleştirilerde bulunuyor:

Polemik yazıları yazmak bazen heyecan verse de aslında fazlasıyla can sıkıcı bir meşguliyet. Ancak öyle zamanlar ve tartışmalar oluyor ki görmezden gelmek imkân dâhilinde olmuyor. Özellikle de geniş manada içinde bulunduğunuz camiadan birileriyle siyasi-ideolojik bir tartışmaya girişmenin zannedilenden daha fazla gerilimi oluyor.

Meseleyi zorlaştıran başlıca unsurlar araya giren dostlar ahbaplar, itiraz ve eleştiriyi sonucu kaçınılmaz bir biçimde çatışmaya dönüşeceği kaygısıyla izleyen okuyucular oluyor.

Tartışmayı şahsileştirmek elbette yanlıştır. Ama eleştirinin öznesini, mantığını, misyonunu meçhulleştirecek kadar müphemleştirmek de faydasız bir uğraş oluyor. Eleştiri-kritik geleneğinin diğer mahalleye dönük yüzü kimi zaman usul ve üslupta çiğnenen ilkelere rağmen takdir görürken camia içine yöneldiğindeyse ne yazık ki usul ve üslupta takip edilen esaslara rağmen rahatsız edici hatta zararlı bulunabiliyor.

Bu sebeple meşru ve lüzumlu eleştirinin yokluğu, azlığı gayrı meşru söylemin, sonu hakaret ve tehdide kadar varan ithamların da önünü açmış oluyor. Yani eleştiri bir hak olduğu kadar sorumluluktur da, vakti ve zemini dâhilinde.

Taşralı’nın Taşralı İthamları

Genellikle kaleme aldığı hiciv yazılarıyla bilinen, en ciddi konularda dahi makara sarmakla maruf bir köşe yazarı zaman zaman siyasal-diplomatik alanlarda da kimi analizler yapmaya çalışıyor. Lakin argo sınırlarını zorlayacak kadar aşırıya kaçan hiciv dilini, muhataplarını sürekli tahkir eden ekâbir mantığını hemen hiç değiştirmeden yazıp çizmekte de ısrar ediyor.

İsmini anmasak da sadece kullandığı birkaç başlığa veya literatürüne adeta rengini veren kimi kelime ve kavramlarına baksak yeterli olur sanırım. Daha geçen gün muhataplarını ‘eleman’ olarak andığı yazısına “Orayı da cenabet etti” diye bir başlık atacak kadar yüzümüzü kızartmayı göze almıştı maalesef. Eleştirileri ‘laf çakma’ olarak nitelediği bir diğer yazısınaysa “Bu lafları it yese kudururdu ama o ıslık çalıyor” gibi son derece yakışıksız ve provokatif başlıklar iliştirmekten hiç gocunmuyordu. Bu dil ve üslubun, böyle bir cedel ve polemiğin de alıcısı var ama “temsil ettiği kesimlere ne kazandırıyor ve neler kaybettiriyor?” gibi ciddi bir muhasebeye ihtiyaç olduğu muhakkak.

(...)

Yazının Devamı İçin Tıklayın >>>

Etiketler :