1. YAZARLAR

  2. Mehmet Kamış

  3. Yasalardan tavşan çıkartan yargı
Mehmet Kamış

Mehmet Kamış

Yazarın Tüm Yazıları >

Yasalardan tavşan çıkartan yargı

19 Nisan 2008 Cumartesi 05:29A+A-

'Yayınevi cinayeti' sanıklarının yargılandığı Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, müdahil avukatların 'sanıkların kullandığı sim kartların incelenmesi' talebini reddediyor.

Müdahil avukatlar, sanıkların davranışlarının ne anlama geldiğinin çözülebilmesi için, kullandıkları çok sayıda telefonun kimlerin üzerine kayıtlı olduğunun araştırılmasını ve kimlerle görüşme yapıldığının tespit edilmesini istiyor. Mahkeme ise dava dışı kişilerin özel hayatlarını ortaya dökeceği gerekçesiyle bu talebi reddediyor. Ortada insanların boğazlanarak öldürülmesi gibi korkunç ve Türkiye'yi dünyaya rezil eden bir cinayet var. Malatya'daki yayınevi cinayetinin arka planını ortaya koyacak, sanıkların bağlantılarını çözecek en basit yol mahkeme kararıyla tıkanıyor. İnsanın inanası gelmiyor. Belki de bu canilerin bütün bağlantıları bir bir ortaya dökülecek. Ama mahkemeye göre buna hiç de gerek yok.

Birkaç gün önce Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in Kanal 24'e yaptığı açıklamalar, çağdaş bir ülkede olsaydı nasıl tepki alırdı bilemiyorum. Şahin, 4115 hakim ve savcı açığını kapatmak için sınav yaptıklarını ancak bunun bizzat yargı tarafından engellendiğini şu sözlerle anlattı: ''Sınav yapıyoruz, Danıştay yürütmenin durdurulmasına karar veriyor. YARSAV diye bir dernek var, başında Yargıtay savcılarından bir arkadaşımız var, onlar hemen Danıştay'a gidip bir günde karar çıkartabiliyorlar. Çünkü Danıştay'daki hakim ve savcıların büyük çoğunluğu bu derneğin üyesi. Yani derneğin açtığı davaya, o derneğin üyeleri bakıyor."

Bir inanılmaz olay da burada aslında. 'Nasıl yani?' diye soruyor insan. Her istediği kararı çıkartıyorlar mı? Danıştay'da ya da birtakım üst yargıda hukuk, yasa vs. gibi şeyler değil de hatır gönül ilişkilerinin ya da siyasî düşüncelerin mi önemli olduğunu söylüyor Adalet Bakanı. İnsan dehşete kapılıyor. Böylesine bir konuda istediği sonucu alan YARSAV, her konuda istediği kararı çıkartmaz mı? Bir ülkenin çivisi hukuk değil midir? Hakim kelimesi hakem olmaktan gelmiyor mu? Ama görülüyor ki, üst yargının hakem olma diye bir derdi kalmamış, yasalardan tavşan çıkartmayı oynuyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından düzenlenen mitinglerde boy gösteren YARSAV Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin bu ülkede hakem olduklarının farkında olmamaları ne kadar kötü.

Ergenekon diye rutin dışı bir oluşumu soruşturan, yasadışılıklarla canı pahasına mücadele eden bir savcının yedi ceddini araştırarak akıllarınca suç arayanlar, ülkedeki bunca yargı skandalına karşı sessizliğini koruyor. Ergenekon soruşturmasının savcısı Zekeriya Öz hakkında hiçbir suç unsuru bulamayınca Sabih Kanadoğlu, Almanya'dan tehdit ile soruşturmayı engellemeye çalışıyor. Emekli olmasına rağmen yargıdaki bu yapılanmaya akıl hocalığı yapan eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, suçluların üzerine gidilmesinden öylesine rahatsız ki 'Ergenekon'un sonu da Şemdinli gibi olur' diyerek savcıyı tehdit ediyor.

Adil yargılanma, her ülke için, her yurttaş için olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Hakimler verdikleri kararları yasalardan, daha da önemlisi hukuktan almazlarsa, o anlayışın nereye varacağını kimse kestiremez. Buna ses çıkarmayanların yarın o hukuksuzluğun kendilerine dönebileceğini çok iyi hesap etmeleri gerekir. Bugün bazı insanlar için kanuna dayanmayan kararlar alanların, yarın aynı silahı bugün kendisini destekleyenlere döndürmeyeceğini kimse garanti edemez. Rejimi koruma adı altında Türkiye'yi üçüncü dünya ülkesi haline getirenlere hep birlikte karşı durmak gerekir. Ne de olsa hukuk hepimize lazım oluyor.

Zaman gazetesi

YAZIYA YORUM KAT