WikiLeaks depreminden sonra ne değişecek? Şimdilik iki yanıt var: Hiçbir şey değişmeyecek ve her şey değişecek. Nereden baktığımıza göre yanıt değişiyor. 

Çok şey değişmeyecek
Uluslararası ilişkileri yakından izleyenler için, sızan bilgiler bir şok içermiyor. ABD’nin emperyalist bir devlet olduğu, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bunun bir maşası olarak çalıştığı, CIA vasıtasıyla düşman olarak gördüğü ülkeleri bir yana bırakın, birçok müttefikine dahi baskı yaptığı, siyasi suikastlar düzenlediği, Birleşmiş Milletler’de istediği kararlar çıksın diye rüşvet, şantaj ve diğer baskı yollarını kullandığı bilinmiyor muydu? İlla Hillary Clinton’ın güvenlik konseyi üye ülke diplomatlarının kredi kartı bilgilerinin ya da Ban Ki-Moon’un biyometrik verilerinin toplanması emrini kriptoda görmemiz mi gerekiyordu?
Hatta detaylara bakalım. Irak Dünya Mahkemesi kayıtları, ABD’nin Irak’ta işlediği savaş suçlarını belgelemiş, kanıtlamıştı. Doğrudan birçok savaş suçu işlemiş ABD’li askerlerin tanıklıkları üzerinden bu suçların sabitliğini kayıt altına almıştı. Yani ABD’nin suçlarına ve emperyal tavrına dair bilgiler ve kanıtlar yeni değil. 

Çok şey değişecek
WikiLeaks’te yayımlanan bilgilerin önemi başka yerde. Mesele bilinmesinde değil, popülerleşmesinde. Örneğin AKP’nin ABD yönetimi tarafından istenmediği ulusalcılar hariç herkes tarafından biliniyordu. ABD’nin hoşlanmadığı ülke liderlerine neler yaptığı da. Bu nedenle Erdoğan başbakanlığı almadan önce ABD’de bir ikna turuna çıkmıştı. Ama şimdi ABD’li diplomatların, Türkiye basınındaki kimi köşe yazarlarının yazdıklarının çevirisi gibi kokan mesajları ortaya döküldükten sonra, emperyalist siyasete ortak olmanın maliyeti yükselecek. Bu da ABD emperyalizminin bir nebze güç kaybına yol açacak. Büyük ağabey bu kadar rezil olduktan sonra sözü daha az geçer.
Benzer bir durum Pakistan için yaşanıyor. ABD, Pakistan’dan alacağı zenginleştirilmiş uranyumun karşılığında siyasi, iktisadi tavizler verecekti. Bunu Tarık Ali gibi birçok gözlemci biliyordu ama kitleselleşmemişti. Köy eskiden herkese görünmüyordu, şimdi kılavuza gerek kalmadı. ABD’nin o uranyumu artık Pakistan’dan alması zor.
Hillary Clinton’ın panik içinde durumu kurtarmaya çalışmasının arkasında bu artan maliyet yatıyor. Daha önce bir avuç anti-emperyalistin konuştuğu, yazdığı bilgiler artık daha rahat dolaşıma girecek. Bu da Batı dışındaki ülkelerin ABD’nin söylediklerini yapmasını zorlaştıracak. 

Aslan asker Bradley
İnternet ve siyaset arasında ilişkinin daha da karmaşıklaştığı, diplomatların temsil ettikleri devletlerin kirli çıkarlarına alet olmadan önce bir kere daha düşünmek zorunda kaldıkları daha hayırlı bir döneme giriyoruz. Artık kimse atıp tuttuğunun 25 sene gizli kalacağını düşünmüyor. Yalnızca devlet değil, yurttaş da güçleniyor. Devletin sır perdesi aralanırken, perdenin ardında tahminlerden çok daha cılız ve acınası bir gerçeklik ortaya çıkıyor.
Bu ağır perdeyi çekiştiren bir minik web sitesi olunca, ortaya döken de bir er, durup siyaseti yeniden düşünmek gerekiyor. Dünya tarihinde bir küçük askercik hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Sağ ol Bradley.

RADİKAL