1. HABERLER

  2. HABER

  3. Tezkere 298 Oyla Meclis'te Kabul Edildi
Tezkere 298 Oyla Meclis'te Kabul Edildi

Tezkere 298 Oyla Meclis'te Kabul Edildi

Hükümetin Irak ve Suriye’ye için hazırladığı Başbakanlık Tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

02 Ekim 2014 Perşembe 20:51A+A-

Tezkere için açık oylama yapıldı. Milletvekillerine elektronik ortamda oylarını verebilmeleri için 3 dakika süre tanındı. 396 milletvekilinin 98'i ret oyu kullandı. Oylamanın ardından Meclis kulisinde gazetecilere konuşan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, tezkerenin çözüm sürecini olumsuz etkilemeyeceğini söyledi.

Tezkere görüşmelerine Başbakan Ahmet Davutoğlu katılmadı. CHP ve MHP liderleri de görüşmelerin bir bölümünü izledi ve oylamaya katıldılar.

Oylamaya geçilmeden önce CHP açık oylama yapılması için önerge verdi. Genel Kurul'da olmayan hükümet üyeleri adına da bazı bakan ve başbakan yardımcıları vekaleten oy kullandı. Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Başbakan Davutoğlu adına Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın vekaleten oy kullanacağını söyledi.

Çankaya'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında güvenlik zirvesi toplandı. Toplantıya Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve Başbakanlık Müsteşar Vekili Ergin Ergül katıldı.

Meclis Genel Kurulu'ndaki tezkere görüşmelerinde ilk konuşmayı hükümet adına Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz yaptı. Yılmaz'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Terör tüm milletimizin ortak sorunudur. Hedefimiz, tezkereye ihtiyaç duyulmayacak bir huzur ortamı. Irak’ta yaşanan olaylar, Suriye’de olduğu gibi sığınmacı hareketlerine neden oldu. Uluslararası toplum kararlı adım atmadığı süreci bölge çatışmanın içine sürüklenecektir. Türkiye, IŞİD’in mağdur ettiği herkese ayrım gözetmeksizin yardım etmektedir."

"Süleyman Şah'ı korumak asli vazife"

"BM üyesi ülkeler teröristlerin bir ülkeden diğerine geçişlerini önlemekle yükümlüdürler, komşumuz Irak yıllardır PKK’lı teröristlerin sığınağı olmuştur. Irak ne engellemekte ne de yargı önüne çıkarmaktadır, uluslararası hukuku ihlâl etmektedir. Tezkere bu tedbirlerin bir parçasıdır. Terörü ihmal ettiği sorunları bir bütün içinde ele alarak bitirmek istiyoruz. Terörle mücadele sürerken demokrasinin çıtasını yükselttik. Milli birlik ve kardeşlik projesini uygulamaya koyduk , tezkerenin tek hedefi teröristlerdir."

"Suriye muhalefetine destek olunması aşırı grupların desteklenmesini önleyecektir. IŞİD başta olmak üzere aşırı yanlı gruplar ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır. Üç sınır kapısının Suriye tarafını kontrol altında bulundurmaktadır. Süleyman Şah Saygı Karakolu’nu korumak devletimizin asli vazifesidir.”

Irak ve Suriye tezkere görüşmelerine geçilmeden önce AK Parti grup önerisi görüşüldü. Görüşmeler sırasında muhalefet hükümeti eleştirdi ve “Türkiye'deki IŞİD ile mücadele edin" dedi. CHP ve AK Parti Grup başkanvekilleri arasında da Suriye polemiği yaşandı.

Muhalefet tepki gösterdi

AK Parti'nin grup önerisi üzerinde söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Adil Zozani, “Ne yaptığınızın farkında mısınız? Suriye’de örgütlenen vahşet çetelerinin Türkiye'yi de hedef alacağını söyledik, kendi doğrularının mutlak olduğuna inanarak yok saydı. IŞİD içimizde, dirsek temasını kesme kararı veriyorsanız, bu da hayırlı olur” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise, Türkiye’de önce ulusal güvenliğin sağlanması gerektiğini söyledi. MHP’li Halaçoğlu, “PKK terör örgütü diye tezkereye yazarken, bir yandan da PKK ile masaya oturuyorsunuz. IŞİD'in terör örgütü olduğunu Cumhurbaşkanı ABD'ye gittikten sonra söylemeye başladınız. Kobani’ye gösterdiğiniz tepkiyi neden Türkmenlere göstermediniz?” ifadelerini kullandı.

"Tezkerenin hedefi IŞİD değil Esad"

Ana muhalefet partisi CHP Grup Başkanvekili Âkif Hamzaçebi ise, “Şam yönetiminin uzaklaştırılması bizim öncelikli hedefimizdir doğrultusunda hazırlanmış bu tezkere IŞİD ile mücadeleyi değil Türkiye'nin emperyal işgalci politikası olacağını bize anlatmaktadır. Türkiye'nin vermiş olduğu silahlar IŞİD'in eline geçmiştir, hükümet şimdi IŞİD'den şikayet ediyor görünüyor” diye konuştu.

Hamzaçebi’nin sözleri üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş konuştu ve Hamzaçebi’ye, “Hamzaçebi bu konuşmayı Suriye parlamentosunda yapsaydı daha çok alkış alırdı. Esad rejimini savunan bir parlamenter durumuna düştünüz. Rejimle ilgili eleştirileri dile getirmeniz gerekirken Esad'ın yaptığı cinayetleri göz ardı ederek Esad’ı koruma noktasına geldiniz” dedi.

Konuşmaların ardından tezkere okundu ama görüşmeye geçilmeden önce usûl tartışması açıldı.

Tezkere görüşmeleri sırasında HDP grubu adına kürsüye çıkan HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, konuşmasının sonunda PKK'nın cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan'ın Kobani ile ilgili mesajını okudu.

Tek tezkereye dönüştü

Hükümet, Irak ve Suriye'ye yönelik süresi bitecek olan tezkereleri tek tezkerede birleştirerek Meclis'e gönderdi. Hükümet bu kez daha kapsamlı bir tezkere hazırladı. Tezkere hem gerekli hallerde Suriye ve Irak'a asker göndermeyi kapsıyor, hem de yabancı ülke askerlerinin Türkiye'de bulunmasını. Tezkeredeki gerekçelerden biri "Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek" olarak gösterildi. Ayrıca bu ülkelerden gelecek kitlesel göç riskine de vurgu yapıldı.

Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye, daha önceki tezkerelerde tehditler birbirinden bağımsız olduğu için ayrı ayrı tezkereler hazırlanmıştı. Ancak artık Irak ve Suriye'den gelen tehdit konusunda ayrım yapmanın zorlaştığı bir döneme girildi. Bundan sonra yapılması muhtemel operasyonların bir bütünlük arz etmesi gerektiği düşünülüyor. Bu nedenle başlangıçta iki ayrı tezkereden bahseden hükümet tek tezkere hazırladı.

Gerekçeden...

Tezkerenin gerekçesinde Türkiye'nin güney kara sınırları boyunca ulusal güvenliğine dönük risk ve tehditler son dönemde yaşanan gelişmelerle ciddi biçimde arttığı belirtildi. "Irak'ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurları varlıklarını sürdürmektedir. Öte yandan Suriye ve Irak'ta diğer terör unsurlarının sayısı ve ortaya koydukları tehditlerde önemli artışlar gözlenmektedir" ifadesi kullanıldı. 

Gerekçede, "Nitekim bu nedenle BM Güvenlik Konseyi 2170 ve 2178 sayılı kararlarıyla Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını teyit etmiş, bu ülkelerdeki terörist faaliyetleri kınamış, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı BM üyesi tüm ülkelere 1373 sayılı BMGK kararı ve uluslararası hukuk çerçevesinde sorumluluklara uygun şekilde gerekli tedbirleri alması çağrısında bulunmuştur" denildi.

TEZKERENİN TAM METNİ

4 Ekim 2014'ten itibaren hükümetin bir yıl süreyle yetki istediği tezkerenin tam metni şöyle:

"Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikâmetinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümûl, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde TSK'nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, Anayasa'nın 92. Maddesi uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) bir yıl süreyle izin istenilmesi, Bakanlar Kurulu'nca 30.09.2014 tarihinde kararlaştırılmıştır."

Kaynak: Al Jazeera

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

2 Yorum