1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Suriye'de Yaşanılanlar ve Olası Gelişmeler
Suriyede Yaşanılanlar ve Olası Gelişmeler

Suriye'de Yaşanılanlar ve Olası Gelişmeler

Uluslararası toplumun ve komşu ülkelerinin kendisini bırakması sebebiyle Suriye halkı cihatçı grupların desteğini kabul edecektir.

01 Mayıs 2012 Salı 14:53A+A-

Balkanlar'dan Suriye'ye General Maude / Abdurrahman Er Raşid

General Robert Maude, şu an Ortadoğu bölgesinde esen en tehlikeli siyasî kriz içinde en önemli 'askerî siyasî misyon'la görevlendirildi ve Suriye'deki uluslararası gözlemciler heyetinin başkanı seçildi.

Görevi ise gerçekleri araştırmaktan ateşkese kadar bir dizi karışık amaçlar yürütmek. General Maude'nin seçilmesi, Kofi Annan'a Birleşmiş Milletler arabuluculuğunun verilmesinden şüphe edenleri rahatlatma amacıyla gerçekleşti. Annan, göreve getirildiği ilk gün hızlı davranıp Suriye rejimi için uygun siyasî çıkış yolundan bahsedince hakkında bazı kuşkular doğurmuştu. Ayrıca General Maude'un seçilmesi uluslararası gözlemciler heyetinin misyonunun Arap Birliği gözlemci heyeti gibi saçma bir tiyatro olmadığına işaret ediyor. Arap Birliği geçen aralık ayında kendi gözlemci heyetinin başına Ömer Beşir'in Sudan ordusunda general olan Dabi adıyla bilinen Mickey Mouse'u getirmişti. General Maude, Bosna-Hersek ve Lübnan'daki barış heyetlerinde çalıştı ve Suriye işinin ne kadar önemli olduğunu biliyor. General Dabi, Darfur'da komutanlık yaptı. Güçleri binlerce savunmasız insanı kesti ve köyleri tamamen yaktı. Bu yüzden Dabi'nin Suriye rejimi lehine bir rapor yazması hiç de şaşırtıcı olmadı.

BM, arabulucusundan ve uluslararası güçlerden yabancı müdahale ve sivillerin devam eden katliamlardan korunması gibi bitirici bir sonuç beklemiyoruz. Bu sonucu geçen yaz ayından beri istememize rağmen arabuluculuğun ve denetimin sonuçları bir yana son iki kaçınılmaz adım olduğunu düşünüyoruz. General Maude raporunda rejimin suçlar işlediğini kaydedebilir ve buna binaen Annan, BM'ye askerî müdahale tavsiyesinde bulunabilir.

Ben herkesin Suriye halkını desteklemenin sadece rejimi devirmek için değil, aksine muhalefeti kuşatma altına almak ve ülkenin çeşitli krizlerin şiddet sarmalına düşmekten sakındırmak için kaçınılmaz olduğu kanaatine varacağından eminim. Ayrıca bu yıl kurtulsa dahi rejimin devrilmesinin kesin olduğundan da eminim. Zira ayaklanma gelecek yıla da uzanacak. Zaman geçtikçe uluslararası toplum Suriye sahasını kaos içinde bırakmanın dış çevrelerden gelen silahlı muhalif grupların ülkeye girişine kapı aralayacağını veya dünya ülkelerinin korkunç katliamlar işlemeyi sürdüren rejimi caydırma noktasındaki isteksizliği sebebiyle ulusal Suriye muhalefetini cihatçı harekete çevireceğini anlayacaktır. Uluslararası toplumun ve komşu ülkelerinin kendisini bırakması sebebiyle Suriye halkı cihatçı grupların desteğini kabul edecektir. Bu cihatçı gruplar kendileri için bir sorun, toprak ve çatışmayı yönetmek için bir halk aramaktadır. İşin garibi bu durum ayrıca dünyayı sadece iki seçenek karşısına koyacak kadar rejim için uygundur. Aşırı cihatçı gruplar Somali ve Afganistan'ın hatırlarını yeniden canlandıracaklardır. Rejim bu gelişmeyle birlikte İran'ın ve Irak'ın desteği, Güvenlik Konseyi'nde Rusların ve Çinlilerin savunması olsa dahi kesinlikle düşecektir. Soru şu: Şam'da ne zaman ve nasıl bir rejim gelecek?

Rejimin geçen yıl düşmesi bekleniyordu ancak ömrünü uzatan bir dizi gelişme yaşandı. Türkiye ve Ürdün gibi komşu ülkeler uluslararası kılıf beklemekle uzunca tereddüde düştüler. Suudi Arabistan ve Katar gibi devrimi destekleyen Arap ülkeleri Nebil el Arabî'nin, Arap Birliği genel sekreterliğine atanması sonrası diplomatik savaşlarını kaybettiler. Arabî, bölgesel ve uluslararası müdahale hakkı verebilecek siyasî projeleri toprağa gömerek Suriye rejiminin korunmasına çokça katkıda bulundu. Devrimi destekleyen ülkeler daha sonra Suriye rejimini destekleme noktasında İran'la bilfiil ittifak içindeki Irak'ın Arap Birliği zirvesi dönem başkanlığını kazanmasıyla kaybettiler. Dolayısıyla bizler bir başka fırsat karşısındayız. Şöyle ki uluslararası gözlemcilerin misyonundan istenen, rejimi devirecek Suriye halkını korumak için uluslararası müdahale veya Yemen tarzıyla rejimi sona erdirecek barışçıl çözüme götürmesidir. Gözlemciler başarısız olursa BM'nin rolü biter. Sorun tamamen farklı bir yol alacaktır.

Londra'da Arapça yayımlanan Eş Şarkulevsat gazetesi 29 Nisan 2012

ZAMAN 

HABERE YORUM KAT