
Sivil Savunma: Sürekli yeni ceset parçaları bulunması katliamın boyutlarını gösteriyor
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Teşkilatı, yaptığı açıklamada, soykırım saldırıları sırasında yıkım ve katliamın çok geniş alana yayılması sebebiyle Filistinlilere ait ceset parçalarının bölgenin çok değişik yerlerinden çıkarıldığını söyledi.
Bu açıklama, sivil savunma sözcüsü Mahmud Basal’ın, Gazze kentinin doğusundaki Baptist Hastanesi’nin avlusunda yürütülen hafriyat çalışmaları sırasında kimliği belirsiz bir Filistinliye ait ceset parçalarının çıkarılması esnasında yaptığı görüntülü konuşmada yer aldı.
Basal, söz konusu parçaların aynı noktada bulunan ikinci ceset parçaları olduğunu, bir gün önce yani pazar günü de benzer çalışmalar sırasında başka bir cesedin parçalarının ortaya çıkarıldığını belirtti. Daha önce sivil savunma ekiplerinin, hastane avlusunda rastgele kazılmış mezarlara gömülen cenazeleri başka yerlere taşıma çalışmaları yürütmüş olmasına rağmen, bu parçaların peş peşe ortaya çıkmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Kalıntıların tekrar tekrar bulunmasının, geniş çaplı yıkım ve bu dosyayla ilgilenmek için gerekli teknik imkânların yetersizliği nedeniyle cenazelerin çıkarılmasının ne denli karmaşık olduğunu ve insani felaketin boyutunu yansıttığını ifade etti.
Basal ayrıca, geçen yıl 7 Aralık’ta sivil savunma ekiplerinin Baptist Hastanesi içindeki rastgele açılmış mezarlardan, aralarında 25 kimliği belirsiz kişinin de bulunduğu 48 Filistinlinin ceset parçalarını çıkardığını ve bunları resmî mezarlıklara naklettiğini aktardı.
Bu manzaranın artık Gazze Şeridi’nde istisna olmadığını ortaya koyduğunu belirten sözcü, “Evine yakın bir yerde tarım ya da kazı çalışması yapan herhangi bir vatandaş, Filistinlilere ait cesetlere, kafataslarına ya da kemik kalıntılarına rastlayabilir” diyerek savaşın geride bıraktığı trajedinin büyüklüğüne dikkat çekti.
Basal, rastgele açılan mezarlarda bulunan kalıntıların çoğunun kimliği belirsiz kişilere ait olduğunu; DNA testleri yapmaya yarayan özel cihazların bulunmamasının kimlik tespitini ve naaşların ailelerine teslim edilmesini zorlaştırdığını söyledi.
İlgili kurumlara ve uluslararası topluma çağrıda bulunan Basal, Filistinlilere ait naaş kalıntılarının kimliklerinin belirlenmesi için gerekli imkânların sağlanmasına katkıda bulunulmasını ve ailelerin yaşadığı acıların sona erdirilmesini talep etti.
İki yıl süren saldırılar boyunca Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler, resmî mezarlıklara ulaşmanın tehlikeli olması, ulaşımın zorlaşması ya da bazı mezarlıkların İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde yer alması nedeniyle, yüzlerce cenazeyi kamuya açık alanlara, parklara, sokaklara ve okullara defnetmek zorunda kaldı.






HABERE YORUM KAT