1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Sahte Diplomasi Çabaları ve Suriye
Sahte Diplomasi Çabaları ve Suriye

Sahte Diplomasi Çabaları ve Suriye

Suriye dostları ülkelerinin ortak endişesi, Suriye muhalefetinin İslamcı ağırlığa sahip olmasıdır.

23 Nisan 2013 Salı 00:24A+A-

Osman ATALAY

Suriye’de Sahte Diplomasi Çabalarına Şahit Oluyoruz

Suriye’deki insani trajedi, 3 yıldır devam eden savaşla beraber artıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası toplumun ilgisizliğinin bedelini Suriye halkının acı bir şekilde ödediğini açıkladı.

7 milyon Suriyelinin açlıkla boğuştuğunu, 5 milyon insanın evlerini terk ederek başka şehirlere, 2 milyon Suriyelinin ise komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldığını belirtti.

Suriye’de kadın ve çocukların ölüm, işkence ve cinsel şiddete maruz kalmaya devam ettiğini özellikle genç kızların ve kadınların ülkeyi terk etmesinin en büyük gerekçelerinin cinsel şiddete maruz kalma korkusu olduğu belirtildi.

BM’nin bu açıklamalarının ardından, yakılan okullar, hastaneler, enkaza dönen kasabalar, elektrik ve sudan yoksun bir hayat ile 75 bin insanın hayatını kaybettiği korkunç Suriye gerçeğinin fotoğrafı karşısında yaşanan sahte diplomasi çabalarına şahit oluyoruz.

İstanbul’da gerçekleşen Suriye’nin zor dostları toplantısından yine her zaman ki gibi somut hiçbir karar çıkmadı.

Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleşen toplantının çekirdek grubu içerisinde yer alan Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Ürdün Dışişleri Bakanları bir araya gelerek, Suriye sorununu bir kez daha masaya yatırdı.

Sonuç olarak ise bütün üyeler Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ağzından çıkan sözlere kilitlendi.

Amerika ise Suriye’ye 123 milyon dolar yardım sözü verdiğini açıkladı. Bu yardımın kime, ne zaman ve hangi şartlarda verileceğinin altını çizen Kerry, yardımları; gece görüş gözlükleri, zırhlar, kasklar, tıbbi yardım ve insani yardım şeklinde olacağını belirtti.

Muhaliflerin aylardır uçuşa kapalı bölge ve insani koridor açılması fikrine asla yanaşılmadı.

Suriye’nin dostları toplantısından çıkan sonuç insanların açlıktan ölmemesi için gıda ve yaralarını tedavi edecek ilaç yardımında anlaşıldı.

Suriye’nin dostları toplantısında, Amerika ve Almanya, muhaliflere yapılacak askeri yardımın Nusra ya da İslamcı grupların eline geçmesinden duydukları endişeyi dile getirdi.

Suriye dostları ülkelerinin ortak endişesi, Suriye muhalefetinin İslamcı ağırlığa sahip olmasıdır.

Tek korkuları Beşşar Esed gidince İslamcıların kaçınılmaz olarak iktidara gelecek olmasıdır.

İşte bu yüzden Amerika, Beşşar Esed’i kısa vadede göndermeyi asla düşünmüyor. Amerika Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Suriye’de durumun çok karıştığını ve doğru insanları bulamadıkları için silah yardımı yapılmasına karşı olduğunu açıkladı.

Bütün bunlar gösteriyor ki; Suriye’de Batı’nın stratejisi; “tavşana kaç, tazıya tut” yaklaşımıdır.

Suriye’nin dostları korkuları ve endişelerinden ötürü güvenebilecekleri bir siyasi yapıyı oluşturamadıkları için kaplumbağa hızı ile Suriye sorununa yaklaşmaktadır.

Özgür Suriye Ordusu Komutanı Selim İdris ise muhalif güçlerin yeteri kadar silah alamazsa daha çok kan döküleceğini, bu durumda radikallerin daha fazla taban bulacağını savunarak, askeri yardımların Nusra ve İslamcı grupların eline geçmeyeceğinin güvencesini verebileceğini ileri sürdü.

Bu süreç Suriye’yi Afganistanlaşmaya doğru itiyor. Esed ise bir süre daha Suriye şehirlerini ve halkını katletmeye devam edecek…

Bu arada, George Bush’un Ortadoğu uzmanı Neocon Pipes, Barack Obama yönetiminin bir yandan iyi muhaliflere el altından yardım etme, diğer yandan kötü muhaliflere karşı hava saldırısına hazırlanma stratejisinin iyi bir fikir olduğunu söyledi. Pipes, Suriye’de İslamcıların kazanma ihtimaline karşın Amerika’nın Esed’i desteklemesini ve muhalifleri havadan vurarak, gerilemekte olan tarafı destekleme stratejisini önerdi.

YENİ AKİT

HABERE YORUM KAT