1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. TC’de Darbe Geleneği

TC’de Darbe Geleneği

Nisan 1997A+A-

15 Mart tarihinde İDKAM'da gerçekleştirilen programın konuşmacıları Yılmaz Çakır ve Kenan Alpay idi.

TC'de darbe geleneğinin Osmanlı'nın son dönemine kadar gittiğini belirten Kenan Alpay, İmparatorluğun zayıfladığı ve Batı'nın etkisinin çoğaldığı yıllarda, özellikle pozitivizmden etkilenen yüksek askeri okullardaki öğrenciler arasında darbe tartışmalarının yaşandığını ve gizli örgütlenmelerin gerçekleştirildiğini ifade etti. Günümüze kadar darbe geleneğinde bir değişiklik olmadığını ifade eden Alpay, son günlerdeki darbe tehditlerinin de sindirmeye yönelik olduğunu, müslümanların da darbeye ve sindirmeye karşılık, bir direniş ve ıslahat geleneği oluşturmaları gerektiğini vurguladı.

Yılmaz Çakır; Osmanlı'nın son döneminde gücü iyice ele geçiren asker ve bürokrat elit tabakanın halka rağmenci ve dayatmacı tavrım halen sürdürdüğünü dile getirdi. Türkiye'deki darbelerin ardında daima Amerika ve CIA'nın bulunduğunu ifade eden Çakır; "Ordu darbe yapar mı, yapmaz mı?" sorusuna mantıklı bir cevap aramanın boşuna olduğunu belirterek, "ordunun, askerin kendine has bir zihniyet işleyişi vardır ve bu işleyiş, halkın zihni yapısından çok farklı bir seyir izlemektedir" dedi.

Mevcut tablo karşısında RP'nin tavrına da değinen Yılmaz Çakır verilen tavizler sonrasında, eksikli-gedikli de olsa varolan kimliğin gittikçe eritildiğini vurguladı.

Egemenlerin irtica propagandasıyla darbe zeminini olgunlaştırmaya çalıştıklarını belirten Çakır "Yapılması gereken, korkuyu değil direnişi yaygınlaştırmaktır. Zira Rabbimizin buyurduğu gibi "size bir yara dokunduysa onlara da bir yara dokunmuştu" diyerek sözlerini tamamladı

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR