1. YAZARLAR

  2. Semiha Uzun

  3. Suskun Vicdanlara Yönelmiş Bir Feryat

Suskun Vicdanlara Yönelmiş Bir Feryat

Nisan 2002A+A-

'Kevir'in sahibine...'

Ilgın ağacım; umudu kendi kavruk renginden alan

Durgunluğa karşı bir çırpınış

Rahat olanların rahatını bozmaya geldin

Çölsel bir kaderi paylaşan

Herkes kendine sürgün bir yoldur

Kavganın derin vadisine akan

Kimsenin üstüne alınmadığı suçuz biz

Ve yakıştırmadın bize serinliği

Bu yüzden bizdeki susuzluk senindir.

Hep kendine dönüşün ayrılığı için yürüdün

Sen gittin,

Bizdeki yol ve yorgunluk senindir.

Bütün adımların kısrak doğurdu

Hayatın kanına üşüşmüş

Akbabaları ürküttün

Ellerin yelesini bırakmadı bu koşunun

Bir gün Ebu Zerr'le çıkıp geldin

Şehrin öte yakasının çığlığı

Fatımanın duasındaki yalnızlığı bildin

Ki ekinleri boyunlarından asılıyordu güne

Ölümün hiçbir celladı gülümsetmedi

Çünkü bizdeki soluk senindi.

Kendi pusu alanlarımızda

Kendimizi vurmaya çağıran

İçimize pusmasın diye ölüm

Sipersiz bir hayatın çeperinde

Ateşin susuzluğudur bu sağnak

Susmanın bayındır boynunu vuran

Anlama kavruk koruganlarınla

Bizdeki söz senindi,

İşte, kendinde durulmayı unutmuş

Kum sancısı; topuklarımızı sancıtan toprak

Her vuruluşunda

Kendi coğrafyasını sulayan telaş

Deniz çölünde topraksayan; ada

Bu çalkantının kıyısı yoktu

Barksız bir karaltıyız artık

Bağdaş kurup gözlerinde hayatın

Kimse bir gölge yükü gibi omuzlamıyor ölümünü

Kendine söz geçiremez

Kuş/kum

İşte, kendine gitmeyi barınak kılmış

Yüzünün tek tebessümü

Yalnız bir yanık izi;

Kendine azık ki hiç doyurmayan

Konağım;

Beni ağırlamadan uğurlayan

Bana önce sökmeyi öğreten terzim

Han kapılarını pas tutturan mahsus

Yersizliği alınyazısı yapmış

Şimdi bir ırmağa sınanmak gibi seni yaşamak

Sen akıp gittin; bizdeki köpük senindi.

Çamura ses giydirsem

Üstü başı çığlık bir alfabeye yaslanarak

Yalnız kavgayı omuz yapmış yüreğine 

Sen sustun,

Bizdeki ses, satır ve kalem senindir

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR