23 Şubat 1979'da sistemin sivil güçleri ülkücüler tarafından şehid edilen Metin Yüksel, vurulduğu yer olan Fatih Camii avlusunda her yıl olduğu gibi bu yıl da kalabalık bir müslüman kitle tarafından anıldı.

Öğle namazının ardından Metin Yüksel'in vurulduğu yerde teşrik tekbirleriyle biriken müslümanlar teşrik tekbirleriyle başlayan eylemde Kur'an-ı Kerim ve meali okunarak, şehadet vurgulu marşlar söylendi. Daha sonra şehidin mücadelesini ve tevhidi ilkeler uğruna gerçekleştirdiği eylemleri ve bunların o dönem için önemi aktarıldı. Yapılan konuşmalar sırasında sık sık "Şehidlerin kanı zalimleri boğacak", "Şehidlerin yolunu sürdüreceğiz", "Şehidler ölmez" sloganları atıldı. Şehidliğin sadece bir ölüm şekli değil, bir yaşam biçimi olduğuna vurgu yapan "Tevhidi ilkeleri şehitleştirenlere selam olsun" pankartı anlamlıydı. Fatih camii avlusundaki programdan sonra Metin Yüksel'in Edirnekapı'daki kabri başına gidildi. Şehidin hayatı, fikirleri, mücadelesinin anlatılmasıyla devam edilen konuşmada M. Yüksel'in haksızlığa, zulme karşı mücadele ettiği, bugün de, müslümanların bu onurlu tavrı sürdürdüğü ve sürdürmesi gerektiği belirtildi. Özellikle; müslümanların izzetini ve şerefini temsil eden, müslüman kadının kimliğini sembolize eden başörtüsüne olan baskılara karşı daha güçlü bir şekilde mücadele edilmesi gerektiği belirtildi. Eylem yapılan anlamlı bir dua ile son buldu.