1. YAZARLAR

  2. Özgür-Der

  3. Özgür Çocuk Kulübü Kampı Umudun İnşasına Katkı

Özgür Çocuk Kulübü Kampı Umudun İnşasına Katkı

Ekim 2003A+A-

Kültürel yozlaşmanın modalaştığı bir süreçte, çocuklarımızın kişiliğinin biçimlenip şekil almasında, geleceğe dürüst, erdemli, sorumluluk bilincini kuşanmış, yaşı oranında paylaşmayı ilke edinmiş sahih bir nesil oluşturmak gayretleri içerisinde olan Özgür-Der, imkanları oranında çocuklarımıza ve gençlerimize okulun da alternatifini sunmaya çalışmaktadır. Bu amaçla dernek bünyesinde kurulmuş olan Özgür Çocuk Kulübü'nde eğitim gören öğrenciler için öğrenimlerinin 3. yılı sonunda Sapanca'da bir kamp düzenlendi.

Çocukların sosyalleşmelerine katkı sağlamak, onlarla beraber bir şeyler öğrenmek ve hep birlikte yarına yol almanın önemini kavramak amacıyla düzenlendiği belirtilen bu kamp iki hafta sürdü. Kampın ilk haftası, yaş itibariyle ilköğretim seviyesinde olan kız ve erkek öğrenciler ile yine kamp süresince büyük bir çadırda kalan orta son ve lise seviyesindeki erkek öğrencilerin katılımıyla geçti. İkinci hafta ise, orta son ve lise seviyesindeki kız öğrencileri ile kampa devam edildi. Ayrıca yurt dışından da (Almanya) kampa katılan öğrenciler oldu.

Bir hafta gibi kısa bir zaman dilimine bir şeylerin sığdırılması oldukça zor olacaktı. Buna karşılık tüm çabalar hem eğlence hem bilgi anlamında bir takım şeyleri dengelemeye çalışarak zamanı verimli bir şekilde değerlendirmeye yönelikti. Çocuklar kimi zaman öğretmenleriyle birlikte oyun oynayarak, kimi zaman ders yaparak ve kimi zaman da tiyatro, bilgi yarışmaları, müzik vb. etkinliklerde bulunarak dolu bir hafta geçirmeye çalıştılar. Bunun yanında belirli günlerde çocuklarla sohbet edip onların sorularına, sorunlarına cevap vermek, onlarla birtakım paylaşımlar elde edebilmek için İstanbul ve Ankara'dan misafir yazarlar geldi. İlk hafta Mehmet Pamak, Ali Değirmenci ağabeylerimiz ve Mukadder Değirmenci ablamız kamp yerini ziyaret ederek, çocuklarla sohbet ettiler. İkinci hafta ise Hamza Türkmen, Yılmaz Çakır ağabeylerimiz ve Nurten Çakır ablamız İstanbul'dan gelerek düşüncelerini, deneyimlerini ve dostluklarını çocuklarla paylaştılar.

Bizler biliyoruz ki çocuklar, aileleri dışında kendilerine örnek alacakları bir takım modellere ihtiyaç duyarlar. Ve bu nedenle de çocuklarımızın, kendilerine Müslüman olmanın nasıl bir anlam taşıdığını, dünyaya ve hayata karşı sorumluluklarını Kur'anî bir bakış açısı sunarak aktaracak modellere ve bu modelleri paylaşacak arkadaş ortamlarına ihtiyaçları vardır. Çünkü bu paylaşımlar sayesinde çocuklar yardımseverliğin önemini anlayıp, diğer insanlarla ve özellikle yaşıtlarıyla nasıl uyum içerisinde yaşanıldığını öğreneceklerdir. Ayrıca gerek sosyal ve gerek siyasi olaylara karşı daha katılımcı bir kişiliğe sahip olacaklardır.

Bu nedenle bizler çocuklarımızla paylaşımlar elde etmek, onların dertlerine ortak olmak ve sorunlarına çözüm üretecek ortamları hep birlikte inşa etmek çabası içerisinde olmak durumundayız. Çocuklarımızın yetiştirilmesine yönelik bu tür etkinliklerin ve bu çabalarımızın daha sağlıklı, zinde ve sahih bir geleceğin inşası yönünde önemli açılımlar sağlayacağı inancındayız.

Sonuç olarak bu paylaşımların bir adımı olan yaz kampının, iki hafta gibi kısa bir zamanla kısıtlı kalsa da, tüm eksiklikleri ve güzellikleriyle birlikte çocuklarımızın hayatında ufak da olsa bir takım izler bırakacağını umut ediyoruz. Ayrıca kamp süresince yardımlarını esirgemeyen, yaptıkları yemekleri sevgileriyle çocuklara sunmaya çalışan anne velilerimize; ve yine Sapanca'dan, Sakarya'dan destekte bulunan tüm dostlarımıza emekleri ve katkıları için şükranlarımızı sunmaktan duyduğumuz minneti ifade etmeden geçemeyeceğiz. Ve tabii ki azimlerini, fedakarlıklarını, sabır ve umutlarını çocukların sevgisiyle süsleyen değerli öğretmenlerini unutmadığımızı...

Kamp Günluğü

04.08.2003 - Kampımızın ilk günü ve herkes için oldukça heyecan verici. Şu an çocukların hepsi yataklarında uykuya dalmış bir haldeler. Ve sabah saat 04:30'da kalkmamız gerekiyor. Eee günün bereketi. Küçük bedenlerin kutlu alınları sabahın ilk saatlerinde, hayatın kirli yüzü henüz uykudayken Rahman'ın huzurunda eğilecek. Ve dünyaya ve hayata yeniden dirlik, yeniden bereket doğacak.

05.08.2003 - Bugün oldukça yoğun ve güzel geçiyor. Çocuklar buraya ve bizlere iyice alışmaya başladılar. Akşam çocuklarla sohbet etmek için İstanbul'dan misafirlerimiz gelecek.

Az önce siyer dersinden çıktım. Onlara bir şeyler anlatmak, bir şeyler öğretmek kadar güzel bir duygu yoktur herhalde.

Rabbim bize verdiğin bunca nimete, bizimle birlikte yol alıp, bizimle birlikte büyüyen bunca güzel çocuğa sahip olduğumuz için sana binlerce teşekkürler...

06.08.2003 - Sabah koşusu, ardından kahvaltı ve piknik alanında yapılan derslerden sonra çocuklarla dereye gittik. Ve hepsi, daha doğrusu hepimiz balık gibi ıslandık.

07.08.2003 - Çocuklar bizlere kısa bîr tiyatro hazırlamışlar ve akşam saatlerinde bu oyunu bizlere sundular. Ve hepsi bir harika. Kendi emekleriyle bir şeyler ortaya koymuş olmaları bizim kadar çocukları da duygulandırıyor.

Sizleri seviyoruz çocuklar...

08.08.2003 - Akşam, çadırda kalan öğrencileri ziyarete gittik. Küçük çocuklar burayı çok seviyorlar.

İstanbul'dan gelen konuklarımızla sohbet ettik. Ve en güzel yanı da birbirinden güzel ve birbirinden afacan 40 öğrenciyle birlikte gecenin geç saatlerinde ellerimizde fenerlerle birlikte pansiyonumuza doğru yol almamızdı...

09.08.2003 - Yarın ilk grupla son günümüz. Bir hafta boyunca neler öğrendiğimizin muhasebesini yapıyoruz çocuklarla.

Şu an erkek öğrenciler maç yapıyorlar. Filistin ve Amerika sahada yarışıyor. Ve maçın galibi Filistin oluyor.

10.08.2003 - Günlerin nasıl çabucak geçtiğini anlayamıyoruz. Bir hafta su gibi akıp gitmiş. Öylesine neşe dolu, cıvıl cıvıl bir hafta geçirdik ki. Ve nihayet final yaklaşıyor. Artık gitme vakti.

Çocuklarımız gerçek yuvalarına gitmek için otobüse biniyorlar. Sanki çok değerli bir varlığımızı alıp götürüyorlar... Ve biz sadece otobüsün arkasından hüzün dolu ama gururlu gözlerle bakarken ellerimizi sallıyoruz...

Sizleri çoook özleyeceğiz.

11.08.2003 - Gençlerle ilk günümüz. Henüz birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. İnşallah iyi bir hafta geçiririz.

12.08.2003 -Gençlerle iletişimimiz yavaş yavaş rayına giriyor. Onları anlamak, onların duygularına cevap vermek öylesine zor ki. Ama zor olanı az da olsa başarıyor olmak bizi mutlu ediyor.

13.08.2003 - Öğrenciler 'başörtüsü direnişi' konulu şiir yarışması ve 'zihnimizdeki ABD' konulu resim yarışması İçin yoğun bir çalışma içerisindeler. Ve hepsinin heyecanı gözlerinden okunuyor...

14.08.2003 - Birazdan piknik alanına gidip derslerimizi yapacağız. Annelerimiz mutfakta bizler için güzel sürprizler hazırlıyorlar.

Kızlar ise şu an üst katın odasında toplanmış gür sesleriyle ezgiler söylüyorlar...

15.08.2003 - Bugün gençlerle de dereye gittik. Dereden döndüğümüzde İstanbul'dan misafirlerimiz geldi ve akşam sıcak çaylarımızı yudumlayarak hep birlikte sohbet ettik.

16.08.2003 - Kızlar içeride son günün programı için çalışıyorlar. Hepsi çok güzel. Ve geleceğe umutla bakmamıza yardımcı oluyorlar. Burada sanki her şey daha bir anlam kazanıyor. Yarın son günümüz... Herkesin hüznü yüzünden okunuyor.

Ve birazdan ikindi namazı için bir araya geleceğiz. Rabbim sen ibadetlerimizi kabul buyur.

17.08.2003 - Otobüsteyiz ve artık İstanbul'a dönüyoruz. Herkes birbirine hatıra kalacak bir takım notlar yazıyor.

Ve bizler umut ediyoruz ki birlikte olduğumuz iki haftalık kısa bir zaman dostluğumuzun ve birlikteliğimizin daimi başlangıcı olur.

Sizleri seven öğretmenleriniz.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR