Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

İsra

Mart 2003A+A-

Vaat edilen kutsal toprak! O topraklar "yeryüzünün varisleri"nin ana yurdu olacak. Çünkü orası Hz.Adem'in, Hz. Nuh'un ve Hz. İbrahim'in yurdudur. İnsanlığın ortak vatanıdır. Kavimler kapısıdır. Vahye tanıklık eden topraklardır. Dünyanın ahiret yurdu ile göbek bağının kesildiği topraklardır bu topraklar. "Esenlik yurdu" olacaktı onun adı. "Jarussalem" dedikleri yer, "Darusselam" yani "Barış Yurdu / Barış Kapısı" olacaktı. Oradan geçerek esenliğe, barışa ulaşacaktı insan. Elbet, bir gün mutlaka bu va'd-i ilahi gerçekleşecek. İnsanların beyinleri ve yürekleri parça parça olmasaydı, ellerini birbirlerinden bırakmasalardı Adem'in çocukları; birbirlerinin mallarına, canlarına, namuslarına, akıllarına ve inançlarına müdahale etmeselerdi, birbirlerinin rabbi ve ilahı olmak iddiasında bulunmasalardı; Allah'ın ipine sımsıkı tutunarak, aralarındaki ortak bir kelimeye sadık kalsalardı. Ama olmadı. Olmadı işte! Musa'nın Sina'da, Rasulullah'ın İsra'da tanık olup ümmetlerine duyurdukları hakikatin bilgisine sadık kalabilseydik. İnsanın aklı ile vicdanı barışık olurdu o zaman. İnsan insanın kurdu olmazdı. İnsan tabiatın başına bela kesilmezdi. Sonunda bu üç barış, insanı Allah'la barışa götürürdü. Bugün insanoğlu Allah'la savaştadır.

Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa...! Filistin halkının başına gelenler karşısında bir Müslüman olarak, bu toprakların hadimi olan bir millet için bu durum ağır bir vebaldir. En azından ortada bir insanlık dramı vardır. Ardından Müslümanların yetimidir bu halk. Kudüs, üç dinin kutsal mekanıdır. Doğuş ve Kıyamet Kilisesi, Yahudilerin Ariel ve Şaron adını verdikleri Sur içi Kudüs ve Süleyman Mabedi'nden geriye kaldığı söylenen Ağlama Duvarı; Yahudiler için kutsaldır. Bizim için ise Süleyman Mabedi'nin yerine, onun anısına kutsal toprağı işaretlemek için inşa edilen Mescidi Aksa ve İsra'nın gerçekleştiği yer olan hacer-i muallakanın da bulunduğu Ömer Mescidi kutsaldır. Hasılı orası üç dinin kutsalıdır. Bugün bu kutsal topraklar kan gölü. Vahyin gölgesinden uzaklaşanların vahşetinin sonucu, kutsal adına işlenen cinayetlere tanık oluyoruz. Yapılan "kutsal bir savaş" değil, biçare kız çocuklarına karşı girişilen vahşi katliam, Şeytan adına savaş tanrısına kan sunma ayinini hatırlatmaktadır insana. Sanki Şeytan, Hitler'den ve Firavun'dan sonra Şaron'un bedeninde dirilmiş gibi. Bu, Beni İsrail soyunun belki de son katliamı olacaktır ve bu soy belki de son kez ilahi bir ceza ile cezalandırılacaktır. İsrail, döktüğü Filistinlilerin kanında boğulacaktır. Vay o halka ki, içindeki zalimlerin işledikleri cinayetlere seyirci kalmaktadır.

Zulüm ile abad olunmaz. ABD'yi de kullanarak ve onu sömürerek dünyanın en büyük kayıt dışı ekonomik gücü, siyasi gücü haline gelen İsrail, yarım asırlık geçmişi içinde mazlumiyetten zulmete saparak varlık temellerine ihanet etti. Siyasi emelleri ve ikbal sevdası gözünü görmez etti.

Dinle ey İsrail! Gücünün doruğunda helak olacaksın. Herkesten daha çabuk yükseldiğin yerden, bütün kavimlerden daha çabuk düşeceksin. Çünkü kutsala tecavüz ettin. Filistinlilerin ve İsrailoğullarının Rabbi, eli kanlı diktatörleri cezalandıracak! Vazgeç ve tevbe et, yoksa gelecek her gün, sana dünü aratacak. Bunun böyle olduğunu zaman sana gösterecek. Uyan ey İslam dünyası! Karanlığa küfretmeyi bırak ve bir mum yak. Çünkü karanlık, aydınlığın yokluğudur. Hak gelince batıl zail olur. Ve Allah sizi yeryüzünün varisleri kılmak, sizin ellerinizle zalimleri cezalandırıp mazlumlara yardım etmek ister. Selam ve dua ile.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR