1. HABERLER

  2. İSLAM

  3. KUR'AN

  4. Nihâyet bir kasabaya gelip onlardan yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı
Nihâyet bir kasabaya gelip onlardan yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı

Nihâyet bir kasabaya gelip onlardan yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı

Böylece ikisi yola koyuldu. Nihâyet bir kasabaya gelip onlardan yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı.

26 Aralık 2025 Cuma 17:32A+A-

kehf-76.jpg

“Musa, Salih kul´a: "Eğer sana bundan sonra bir daha soru sorarsam benimle arkadaşlık etme. Artık ondan sonra benden ayrılmakta mazursun" dedi.” (Kehf:76)

kehf-77.jpg

“(Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip onlardan yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı. Onda (kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti. (Musa) Dedi ki: "Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin." (Kehf:77)

Eğer bu olaydan sonra sana bir soru daha sorarsam o zaman artık bana arkadaş olmazsın. O zaman artık benim sana karşı bir mâzeret hakkım kalmamıştır. Vazgeçtim artık bundan sonra ne bir soru soracağım, ne de senin işine karışacağım dedi.

Yine yolculuklarına devam ederek nihâyet bir kasabaya vardılar. Kasaba halkından yemek istediler ve kendilerini misafir etmelerini arzuladılar. Hadis-i şerifte anlatıldığına göre onların uğradıkları kasaba halkı aşağılık insanlardı. Onlara yiyecek de vermediler onları misafir de etmediler. İkisi o şehrin içinde duvarları yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Sonra Salih kul o yıkılmak üzere olan duvarı eski haline getiriverdi. Ona hiçbir şey dememesi gereken Hz. Mûsâ yine sabredemeyerek: Dileseydin yaptığın bu işe karşılık onlardan bir ücret alabilirdin! dedi. Bak bu adamlar bize yemek vermediler, bizi misafir de etmediler. Yemeğe de ihtiyacımız vardı. Bize bu şekilde davranan bu adamlara karşı yaptığın bu iş karşılığında hiç olmazsa bir ücret talep etseydin dedi.

BASAİRUL KUR’AN

İkisi de acıkmış. Bu sırada açları doyurmayan, misafir kabul etmeyen cimri bir köyden geçiyorlardı. Bir süre sonra yıkılmak üzere olan eğik bir duvarla karşılaşırlar. Ayet, duvara canlılar gibi irade ve hayat özelliklerini yakıştırıyor ve “yıkılmak istiyor” anlamında “yıkılmaya yüz tutmuş” ifadesini kullanıyor. İşte bu Salih adam, hiçbir karşılık beklemeden yıkılmaya yüz tutmuş bu duvarı doğrultmakla uğraşıyor.

Hz. Musa, adamın tavrındaki çelişkiyi farkediyor. Aç oldukları halde kendilerine yiyecek vermeyen, kendilerini misafir etmekten kaçınan bir köyde, bu adamı yıkılmaya yüz tutmuş bir duvarı doğrultmaya iten etken ne olabilir? En azından buna karşılık yiyecek almalarını sağlayacak bir ücret istemesi gerekmez miydi?

“Musa ona; `Eğer isteseydin bu yaptığın işe karşılık bir ücret alabilirdin’ dedi.”

Musa’nın bu sözü beraberliğin sonu oluyor. Artık Musa’nın ileri sürebilecek bir mazereti, dolayısıyla da adamla arkadaşlığını sürdürmesine imkân kalmıyor:

FİZİLALİL KUR’AN

HABERE YORUM KAT