1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. İsrail'in açlık kampanyası Gazze'yi öldürüyor: “Ölüm bu hayattan daha onurludur”
İsrail'in açlık kampanyası Gazze'yi öldürüyor: “Ölüm bu hayattan daha onurludur”

İsrail'in açlık kampanyası Gazze'yi öldürüyor: “Ölüm bu hayattan daha onurludur”

Gazze Şehrindeki çadır kamplarında aç çocukların çığlıkları yankılanıyor. Sadece son beş gün içinde, bu bölgede 50'den fazla Filistinli açlıktan öldü.

07 Ağustos 2025 Perşembe 05:51A+A-

Ahmed Ahmed’in +972mag’de yayınlanan yazısını Barış HoyrazHaksöz Haber için tercüme etti.


Tüm ebeveynler gibi, 34 yaşındaki Ahmed Draimli ve eşi Waid de ilk çocukları Zain'in sağlıklı, güçlü ve hayat dolu bir şekilde büyüyeceği umudunu taşıyorlardı. Ancak geçen Eylül ayında, Gazze Şehrindeki Al-Sahaba Tıp Kompleksi'nde doğduktan kısa bir süre sonra, doktorlar Zain'in kanında bakteriyel bir enfeksiyon olduğunu tespit etti. Doktorlar, bunun muhtemelen Waid'in hamileliği sırasında yetersiz beslenmenin sonucu olarak bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklandığını söylediler.

“Hamilelik boyunca elimden gelen her şeyi yaptım: yumurta, patates, sağlıklı olan her şeyi satın aldım. Ancak bunlar sadece pahalı değildi, çoğu zaman marketlerde hiç yiyecek yoktu” dedi Draimli +972'ye. “Waid hamileliği boyunca çok fazla saçı döküldü ve kemikleri çok ağrıyordu.”

Waid ayrıca, Gazze Şehri'nin doğusundaki Al-Daraj bölgesindeki evlerinde sığınırken, yemek pişirmek için kullanılan odun ateşinin dumanına uzun süre maruz kalmanın yanı sıra, yakınlardaki İsrail bombardımanlarından kaynaklanan sürekli toz ve enkazdan da muzdaripti. “Mahallemizi üç kez vurdular,” diye açıkladı Draimli.

Zain'in hayatının ilk aylarında sağlığı zayıf kaldı. Waid, kendi yetersiz beslenmesi nedeniyle emzirmekte zorlanıyordu ve bebek maması da kıt idi. Bebek sürekli ağlıyordu: acı çekiyordu ve sık sık ateşleniyordu. Draimli, doğumundan kısa bir süre sonra, "17 gün boyunca Hasta Dostları Yardımlaşma Derneği hastanesinde kaldı ve damardan beslendi. Doktorlar sonunda onu taburcu ettiler, ancak ateşi tekrar tekrar yükseliyordu."

Onu Gazze şehir merkezindeki hastaneye defalarca götürdüler. Bazen doktorlar durumunun stabil olduğunu ve sadece doğru beslenmeye ihtiyacı olduğunu söylediler. Diğer zamanlarda ise daha ciddi bir durumdan şüphelendiler, ancak MRI taraması olmadan bunu doğrulayamadılar — ve tek makine İsrail hava saldırısında tahrip olmuştu. Sonunda doktorlar, Zain'in acil olarak yurtdışına sevk edilmesi gerektiğine karar verdiler, ancak tüm sınırlar kapalı olduğu için bu imkânsız bir talepti.

Mart ayı sonlarında Zain'in durumu kötüleşmeye başladı. 17 Temmuz'da vücudu iflas etmeye başladı. Waid onu acilen hastaneye götürdü ve doktorlar onu solunum cihazına bağladılar.

“Diğer seferler gibi olacağını düşündük,” dedi Draimli. “Ama birkaç dakika sonra hayatını kaybetti. Waid beni aradı ve ben yere yığıldım. Hastaneye vardığımda, o hala yerde yatıyor ve oğlunun bedenini kucaklıyordu.”

gazze-olum4.jpg

Ahmed Draimli, oğlu Zain'in ölümünden önce Gazze Şehri'nin Al-Daraj mahallesindeki evlerinde ailesinin bir fotoğrafını gösteriyor, 20 Temmuz 2025. (Ahmed Ahmed)

Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Ekim 2023'te başlattığı savaştan bu yana Gazze'de 83'ten fazlası çocuk olmak üzere en az 122 kişi açlıktan öldü; bunların 54'ü sadece Pazartesi gününden bu yana. Şu anda 100'den fazla uluslararası yardım kuruluşu Gazze'nin “kitlesel açlıkla” karşı karşıya olduğu uyarısında bulunurken, BM Gazze'deki her beş çocuktan birinin yetersiz beslendiğini ve vakaların her geçen gün artmaya devam ettiğini bildirdi.

Mayıs sonundan bu yana insani yardım kamyonlarının sınırlı girişine rağmen, Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tesislerinde yardım arayan sivillere yönelik devam eden İsrail saldırıları - hayat kurtarıcı yardım ulaştırmaya çalışan insani yardım kuruluşlarının engellenmesiyle birleşince - ölü sayısını arttırmaya devam etti ve nüfusun çoğunluğunu gıdaya erişimden yoksun bıraktı.

Gazze Hükümeti Medya Ofisi dün yaptığı acil açıklamada, “İsrail işgalinin 145 gün boyunca tüm geçişleri tamamen kapatmasıyla eş zamanlı olarak Gazze Şeridi'nde kıtlık yoğunlaşıyor ve yayılıyor” dedi. “İstisnasız tüm dünya ülkelerini derhal ablukayı kırmaya, geçişleri kalıcı olarak açmaya ve Gazze Şeridi'nde mahsur kalan 2.4 milyondan fazla insana bebek maması ve yardım girişine izin vermeye çağırıyoruz.”

Gazze'deki pek çok kişi gibi Zain de gıda ve tıbbi malzeme eksikliğinin daha da kötüleştirdiği, önlenebilir komplikasyonların bir araya gelmesi sonucu hayatını kaybetti. "O benim ve eşimin her şeyiydi. O evimizin ışığıydı," diyor Draimli. “Umarım bu dünyada hiçbir çocuk benim oğlum gibi ölmez.”

'Açlık her şeyi mahvediyor'

19 Temmuz'dan itibaren kadın-erkek, genç-yaşlı yüzlerce Filistinli, İsrail'in kitlesel açlık kampanyası karşısında dünyanın sessizliğini protesto etmek için Gazze sokaklarına döküldü. Aralarında, kocası ve küçük kızı da dâhil olmak üzere dokuz aile üyesiyle birlikte Gazze Şehri'nin merkezindeki El-Yermük stadyumunun içindeki 16 metrekarelik sıkışık bir çadıra yerleştirilen 34 yaşındaki Wissal Maruf da vardı.

Maruf +972'ye yaptığı açıklamada, “İki ay önce bir kilo un 40 NIS iken, her birimiz için günde toplam 18 adet olmak üzere iki parça ekmek alabiliyorduk,” dedi. “Şimdi ise un bulabilsek bile 200 NIS'e mal oluyor.”

gazze-olum5.jpg

Wissal Maruf ve ailesi Gazze'nin merkezindeki El-Yermük Stadyumu'ndaki çadırlarının önünde, 19 Temmuz 2025. (Ahmed Ahmed)

“Bazen, 6 yaşındaki kızım Mira için tek bir parça ekmek yapmaya yetecek kadar, sadece 100 gram alabiliyorum,” diye ekledi. "Günün çoğunda ağlıyor ve sık sık daha fazla yapıp yapamayacağımı soruyor, babasının ve benim ona paylarımızı verdiğimizi bilmeden. Geriye hiçbir şey kalmadı."

Mayıs ayında, Beyt Lahiya'daki mahallelerini vuran ve 10 komşularının ölümüne neden olan bir dizi bombalı saldırının ardından, Maruf'un kocası Ali, yıkılan evlerinin enkazı üzerine kurulan bir çadırdan kaçarken bacağından ciddi şekilde yaralanmış. Kocası artık yürüyemediği için hayatta kalmanın günlük yükü tamamen Maruf'un sırtına binmiş: yakacak odun toplamak, su getirmek ve yiyecek aramak. Bir yardım dağıtım noktası bulma umuduyla her gün saatlerce yürüyor ama çoğu gün eli boş dönüyor.

Kocasının ayda 1.200 NIS (360 $) olan mütevazı maaşı, Gazze'de gıda fiyatları akıl almaz seviyelere fırladığı için artık anlamsız hale gelmiş. Bir kilo un 200 NIS (60 $), pirinç 180 NIS (54 $), mercimek 100 NIS (30 $), yerel domates 80 NIS (23 $) ve salatalık 70 NIS (21 $).

Paralarına erişmek bile zor: nakit para çekmek için yüzde 45 kesinti yapan aracılar var ve aileye 1.200 NIS çektikten sonra sadece 660 NIS kalıyor. Mevcut fiyatlarla bu para ancak bir hafta yetiyor.

"17 Temmuz'dan beri yemek yemedik. Marketlerden hiçbir şey alamıyoruz; bazı akrabalar bana biraz mercimek verdi, ben de onları günlere böldüm ve kızıma verdim," diyor Maruf. "Mira sürekli salatalık ya da domates istiyor. Ama bir tane alabilsem bile, çadırdaki diğer çocukların önünde yemesine nasıl izin verebilirim?"

Yetersiz beslenme Maruf'a da zarar vermiş. “Sırtım, kemiklerim, kollarım - açlıktan her yerim ağrıyor” diyor. “Yatağa aç ve bitkin giriyorum.” 12 Temmuz'da sokakta yere yığıldı. Güçlükle yürüyebildiği için Al-Saraya yakınlarındaki Kızılay Hastanesi'ne gitmiş.

gazze-olum6.jpg

Filistinliler 9 Haziran 2025 tarihinde Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru'nda bulunan Gazze İnsani Yardım Vakfı'na ait dağıtım noktasından yetersiz miktarda yardım aldı. (Ali Hassan/Flash90)

“Ağlıyordum, hareket edebilmek için duvarlara yaslanıyordum,” diyor. Doktorlar serum taktılar ve şiddetli beslenme yetersizliğinin yanı sıra muhtemelen aşırı mercimek tüketiminden kaynaklanan bir kolon rahatsızlığı ve bakteriyel bir mide enfeksiyonu teşhisi koydular.

Çadırda yaşamanın, hem sürekli hava saldırıları hem de açlık nedeniyle sürekli bir korku ve çaresizlik hissi getirdiğini söyledi. "Kocamla her gün tartışıyoruz. Boşanmanın eşiğindeyiz; bu acının ağırlığı altında yıkılıyoruz."

Şimdi kızını doyurmak için çaresiz kalan Maruf, GHF tarafından işletilen sözde “yardım dağıtım merkezlerinden” birine gitmeyi düşünüyor. Mayıs sonunda Gazze'nin güney ve orta kesimlerinde bu tür dört merkezin açılmasından bu yana en az 1.026 Filistinli gıdaya ulaşmaya çalışırken öldürüldü. Bunların çoğu İsrail askerleri ya da merkezlerin yakınında konuşlanmış yabancı güvenlik görevlileri tarafından vuruldu.

"Keşke Gazze dışındaki insanlar açlığımızı gerçekten hissedebilselerdi. Belki o zaman yardım etmek için ellerinden geleni yaparlardı. Eğer gıda bize ulaşmazsa ve önümüzdeki günlerde her aileye dağıtılmazsa, hepimiz açlıktan öleceğiz."

'Ölüm bu hayattan daha onurludur'

Gazze'de neredeyse hiç kimse açlığın doğrudan ya da dolaylı sonuçlarından kurtulamıyor. Ancak en büyük riskle karşı karşıya olanlar, en savunmasız olanlar, yani vücutları uzun süre beslenmeden durmaya en az müsait olan çocuklar ve yaşlılar.

Aslen bugünkü Gazze-İsrail çitinin diğer tarafındaki Huj köyünden bir Nekbe mültecisi olan 82 yaşındaki Abdullah Abu Jalilah, şimdi Gazze Şehri'nin merkezindeki Al-Saraya mahallesinde derme çatma bir çadırda yaşıyor. Sıkışık barınağı; eşi, 12 çocuğu ve torunlarıyla paylaşıyor; Cibaliye mülteci kampındaki iki evi Ekim 2024'te İsrail hava saldırılarıyla yıkıldı.

gazze-olum7.jpg

82 yaşındaki Abdullah Ebu Celile, torunu 6 yaşındaki Adem ile birlikte Gazze'nin merkezindeki Al-Saraya mahallesinde derme çatma bir çadırda, 18 Temmuz 2025. (Ahmed Ahmed)

İsrail'in Mart ayında Hamas'la ateşkesi bozup Gazze'ye insani yardım ve gıda girişini iki ay süreyle tamamen durdurmasının ardından Ebu Celile ve ailesi yerel yardım gruplarının sağladığı günlük tek öğün yemekle hayatta kaldı. Ancak hayırsever mutfakların çoğunda erzak tükendi ve hala faaliyette olanlar da sadece mütevazı ikramlar hazırlayabiliyor: genellikle düzinelerce kişi arasında paylaşılan ince çorba veya küçük mercimek porsiyonları.

“Salı günü kampta bir yardım dağıtımı vardı,” diyor Ebu Celile. "İtiş kakış yüzünden çorba insanların üzerine dökülüyordu. Sadece tek bir porsiyon aldım - sadece biraz sulu et suyu. Ama onu da hiçbir şey alamadığı için ağlayan 10 yaşındaki bir çocuğa verdim.

“Hayatımda bu düzeyde bir açlık, hastalık ve yorgunluk yaşayacağımı hiç düşünmemiştim,” diye ekledi. "Kelimeler bu aşağılanmayı tarif edemez. Ölüm bu hayattan daha onurludur."

Yirmi yıl önce emekli olana kadar Filistin Yönetimi'nde çalışan Ebu Celile, aylık emekli maaşıyla geçiniyordu. Ancak gıda fiyatlarının yükselmesi ve aracıların sadece nakit paraya erişmek için yüksek ücretler talep etmesiyle, geriye kalan az miktardaki gelir neredeyse değersiz. “Yarım parça ekmek ve birkaç mercimek alabilmek için günde en az 100 dolara ihtiyacımız var” diyor. "Torunlarım yiyebilsin diye genellikle kendi payımdan vazgeçiyorum. Bütün gün açlıktan ağlıyorlar, ta ki çaresizlik içinde uyuyana kadar."

 

O konuşurken sadece kendi torunları ağlamakla kalmıyor, etrafındaki çadırlardan da ağlayan çocukların sesleri yankılanıyordu. Bugün Gazze'de aç çocukların çığlıkları günlük yaşamın sıradan bir parçası haline geldi.

gazze-olum8.jpg

Filistinliler Tekiyat Al-Saada'da (Dayanışma Mutfağı) yemek için toplanıyor, Han Yunus, Güney Gazze Şeridi, 21 Haziran 2025. (Doaa Albaz/Activestills)

Ebu Jalilah açlığın kendisini halsiz ve sersem bıraktığını söyledi. "Eskisi gibi yürüyemiyorum. Neredeyse her zaman başım dönüyor. 70 yıldan fazla bir süredir her gün meyve yiyor ve şekerli çay içiyordum. Şimdi bir gram şeker bile ağzıma girmeyeli haftalar oldu.

“İsrail, Gazze'deki masum insanlara karşı yoksunluk ve açlığı bir silah olarak kullanıyor” diye devam etti. "Bunu hak etmek için ne suç işledik? Eğer geçişleri açmaz ve yiyecek girmesine izin vermezlerse, yakında hepimiz öleceğiz."

'İsrail açlıktan ölmemizi istiyor'

53 yaşındaki Sara Maruf aşırı açlık, bitkinlik ve hipoglisemiden muzdarip. İsrail hava saldırılarının Aralık 2024'te Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'daki evlerini yerle bir etmesinin ardından dört oğlu ve onların aileleriyle birlikte Gazze Şehri'nin merkezindeki Ömer El Muhtar Caddesi'nde derme çatma bir çadırda yaşıyor.

Yerlerinden edilen pek çok aile gibi onlar da İsrail'in tahliye emirleri nedeniyle defalarca evlerini boşaltmak zorunda kaldılar. Ancak Maruf, savaşın büyük bölümünde en acil ve amansız mücadelelerinin bir sonraki öğünlerini güvence altına almak olduğunu söylüyor.

“Çoğu zaman başım dönüyor,” diyor +972'ye. "Geçen hafta iki kez bayıldım. Çocuklarım beni yakındaki bir sağlık kliniğine taşıdılar. Doktorlar yeterince beslenemediğim için kan şekerimin tehlikeli derecede düştüğünü söylediler."

Savaştan önce oğulları çiftçi ve hayvan tüccarı olarak çalışıyordu. Ancak İsrail ordusunun kuzey Gazze'ye saldırısı sırasında toprakları yerle bir oldu, ekinleri yok edildi ve tüm keçileri ya öldürüldü ya da açlıktan öldü.

gazze-olum9.jpg

53 yaşındaki Sara Maruf torunuyla birlikte Gazze'nin merkezindeki Ömer El Muhtar Caddesi'nde bulunan çadırlarının önünde, 18 Temmuz 2025. (Ahmed Ahmed)

“Komşulara ve akrabalara sebze dağıtırdım,” diyor Sara, savaştan önceki zamanı hatırlarken. "İhtiyacı olan insanlara para verirdim. Şimdi ise yabancılardan bir parça yiyecek ya da yiyecek bir şeyler alabilmek için birkaç şekel dileniyorum."

Üç çocuk babası olan 20 yaşındaki oğlu Bilal, insani yardım kamyonlarından yardım alabilmek umuduyla arkadaşlarıyla birlikte üç kez Netzarim koridoru yakınlarındaki bölgeye gitmiş.

Sara, “Bir keresinde bir kamyondan 25 kiloluk bir un çuvalı almayı başardı,” dedi. "Ancak haydutlar onu durdurdu ve teslim etmezse bıçaklamakla tehdit etti. O da çuvalı onlara verdi.”

"Onun tekrar gitmesini engelledim. Çok tehlikeli - İsrail askerleri insanları vuruyor ve yerel silahlı çeteler hayatta kalmaya çalışanları öldürüyor" dedi.

“İsrail bizi Gazze'de açlıktan öldürmek istiyor,” diye ekledi, sesi yorgun.

* Ahmed Ahmed, misilleme korkusuyla adının açıklanmasını istemeyen Gazzeli bir gazetecinin takma adıdır.

 

Ahmed Ahmed’in +972mag’de yayınlanan yazısını Barış HoyrazHaksöz Haber için tercüme etti.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum
  • Nazmi uçkan / 07 Ağustos 2025 10:23

    Neden tüm dünyada GAZZE konusunda halklar gür sesle bağırırken yöneticiler suskun?nedeni anlaşıldı;ŞANTAJ...........SİYONİSTLERİN ELİNDE YÖNETİCİLERİN KASETLERİ VAR.......kaseti olmayan yöneticilerede İran üzerinden mesaj verdiler,dediklerimizi yapmazsanız kuş gibi avlarız,şimdilik ekonomik saldırılarla yetindiğimize bakmayın.

    Yanıtla (0) (0)