وَاِنْ مِنْ قَرْيَةٍ اِلَّا نَحْنُ مُهْلِكُوهَا قَبْلَ يَوْمِ الْقِيٰمَةِ اَوْ مُعَذِّبُوهَا عَذَابًا شَد۪يدًاۜ كَانَ ذٰلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا ﴿٥٨﴾

 

58- “Hiçbir ülke yoktur ki biz onu, kıyamet gününden önce yok etmiş veya şiddetli bir azaba uğratmış olmayalım. Bu, Levh-i Mahfuzda böyle yazılıdır.”

Bu ayet, kafirlerin kendi memleketlerinin tehlike veya azaptan uzak olduğu konusundaki zanlarını ortadan kaldırmak amacındadır. Ayet her memleketin zaman eseri veya Allah'ın azabı ile helâk edileceğini bildirmektedir.

Allah’ın takdirine göre, kıyamet günü gelmeden önce yeryüzünde hayat izi kalmayacaktır. Bu belirlenen kıyamet gününden önce her canlı yok olacaktır. Aynı şekilde işlemiş oldukları günahlar yüzünden bazı şehir halkları da azap ile yok edileceklerdir. Bu Allah’ın bilgisinde değişmez bir gerçektir. Yüce Allah şu anda olanları bildiği gibi, gelecekte olacak şeyleri de bilir. Çünkü Allah’ın bilgisi açısından olmuş ve olacak her şey aynıdır.

     FİZİLALİL KUR’AN

Prof. Dr. Mehmet Okuyan'ın tefsir yaklaşımında, İsra Suresi'nin 58. ayeti, Allah'ın evrensel yasaları ve toplumsal bozulmanın kaçınılmaz sonuçları bağlamında değerlendirilir.

Evrensel Yasa ve Kitap'ta Yazılı Olma:

Ayetteki "Kitap'ta yazılıdır" ifadesi, bu uygulamanın keyfi bir karar olmadığını, Allah'ın değişmez ilahi yasalarının bir parçası olduğunu gösterir. Yani, toplumların helak edilmesi veya cezalandırılması, kendi eylemlerinin ve *"toplumsal bozulma"*larının doğal, kaçınılmaz sonucudur.

Helak ve Azabın Sebebi: Toplumsal Bozgun

Ayeti kerime bir toplumun helak edilmesinin sebebini, o toplumun "günaha saplanması" ve "toplumsal bozulma" yaşamasına bağlamaktadır.  Bu, sadece bir inanış meselesi değil, aynı zamanda ahlaki, sosyal ve ekonomik çürüme demektir.

Ayette geçen "helak etme" veya "şiddetli azapla cezalandırma" ifadeleri, tamamen yok etmenin yanı sıra, o toplumu büyük zorluklar, felaketler ve acı tecrübelerle terbiye etme anlamını da taşır.

Ayetteki "Kıyamet gününden önce" kaydı, bu ilahi yasanın tarih boyunca sürekli işlediğini gösterir. Bir toplum, helak edilecek veya cezalandırılacak duruma geldiğinde, bu ceza kıyameti beklemeden dünyadayken tahakkuk eder.

Bu ayet, bir yandan Mekke müşriklerine bir uyarı niteliği taşırken, diğer yandan Kur'an'ın tarih felsefesini ortaya koyar: Hiçbir toplum, işlediği kötülüklerin ve zulmün cezasından muaf değildir.

Allah'ın adaleti çerçevesinde, kendi elleriyle bozgun çıkaran ve günaha saplanan toplumların akıbetinin Kitap'ta yazılı kesin bir ilke olduğu vurgulanmaktadır.

MEHMET OKUYAN TEFSİRİ