1. YAZARLAR

  2. Umur Talu

  3. Günlük'teki kırılma anı!
Umur Talu

Umur Talu

Yazarın Tüm Yazıları >

Günlük'teki kırılma anı!

05 Aralık 2009 Cumartesi 23:09A+A-

HANİ futbol literatürünün demirbaşı bir laf var ya, "Kırılma anları" diye.

Memleketin "darbe müsabakaları" içinde de böyle çok an var tabii.

Biri de, "darbe komuta kademesi"nin, Genelkurmay Başkansız (Özkök) kaldıktan sonra bir de birbirlerinden yoksun kalması.

Bu "üniformalı" dönem elbette.

"Üniformasız" dönem, aynı zamanda "fiilen darbesiz ama kaos beklentili" süreç olmalı; ayrı konu.

*

Kırılma anına gelirsem:

Aslında, Genelkurmayı Başkanı karşı olunca, darbe heveslerinin üstünde en çok durduğu kişi belli ki dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman.

Lakin, "darbe heveslisi", (aynı bugün iktidar eteğindeki kimi çevrelerin de yaptığı gibi) o günlerin yaygın "dinleme, takip, belge, şantaj" furyasında, bizzat en yakınındaki "üst ve astı"na da aynı yöntemi uygulamış.

Çok sayıda "günlük ve not"un satır araları iyi okunursa...

Sadece "karşı" Özkök'ün değil...

"Dost kuvvet" saydıkları Yalman'ın da...

Daha sonraki "üniformasız komutanlar" döneminde de, Özkök'ün halefi iki Genelkurmay Başkanı'nın da benzer "dosyalar"ın konusu hale getirildiği seziliyor.

Sezilme demek, hafif kalsa da!

*

"Örnek Günlük"teki bir ifade böyle:

"Yalman da ziyaretime geldi. Değerli bir dosttan ayrılmanın sıkıntısı içime çökmüştü. Çok sıkıntılı bir yıl geçirmiştik. Eruygur'un, bildiğimiz dışında bazı işler yaptığını ondan öğrendim. O kadar ileri gitmişti ki, BİZ BİLE TASFİYEYE TABİ İMİŞİZ. Bunlar dehşet verici bilgilerdi."

Başka not ve günlüklerdeki, "Genelkurmay Başkanı'nın, bir komutanın özel hayatıyla ilgili bir dosyayı önüne koyduğu ve dize getirdiğine" dair satırları da hatırlarsanız...

"Teorim" şöyle:

"Birbirlerini bile tasfiyeye tabi" görenlerin birbirlerine de tehdit ve şantaj dosyaları Genelkurmay Başkanı'nın da (belki hükümetin de) elindeydi. Ve dosyalar, "tasfiyeciler" ile komuta kademesindeki müttefikleri arasında "kırılma anı" olarak ortaya kondu.

Birer hayal kırıklığı, pişmanlık, bölünme ve tasfiyecilerin tasfiyesi için kırgınlık, hatta kızgınlık anı!

*

belki, dün Habertürk'te yer alan "Hava Kuvvetleri Komutanı Fırtına" notlarındaki hikâye:

"Hedef şahısların biyografik istihbaratı kapsamında, hassas taraflarının tespit edilmesi ve başkaları tarafından kullanılan şantaj unsurlarının da elde edilmesi, gerektiğinde bu şahıslara karşı kullanılmak üzere arşivlenmesi."

Bu nevi "hassas taraflar ile şantaj unsurları" belli ki elden ele dolaştı; hâlâ da öyle.

Karşıtı tasfiye etmek, sıkıştırmak isteyen, onun başkası için hazırladığı dosyayı da kullanabildi, kullanıyor.

*

Neyse...

Uzatmadan, damdan düşer gibi, "Teorim"in "en uçuk" kısmını da söyleyeyim:

Bence, evet tabii ki bence...

"Örnek günlükleri"nin kaynağı bizatihi Örnek!

Sadece "müellif", yani yazan manasında değil!.. Ve sadece kendisi değil.

Ve günlüklerin "Nokta"ya ulaşması da tesadüf değil!

Hatta, belki Sevgili Alper de kızacak ama, çalışanlar elbet bir yana, o "Nokta"nın sermayesinin "askeri" ilişkileri de tesadüf değil.

Tabii ki bunlar "Netice" yanında "Hatice"; ama her "Hatice" de "Netice"ye dair fikirlerimizi zenginleştirir...

Ben de şahsen, Türkiye'de bir, iki, üç... daha fazla "darbe" önlenmesini en önemli "Netice" saysam da.

"Teorim" hakikat dışıdır belki; ama bu doğru en azından!

HABERTÜRK

YAZIYA YORUM KAT