
"Ey Rabbimiz! İçinde bulunduğumuz şu durumda bize doğruyu gösterip bir çıkış yolu hazırla”
10- “Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, ‘Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize doğruyu gösterip bir çıkış yolu hazırla’ demişlerdi.” (Kehf/10)
اِذْ اَوَى الْفِتْيَةُ اِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَٓا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ اَمْرِنَا رَشَدًا ﴿١٠﴾
10- “Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, ‘Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize doğruyu gösterip bir çıkış yolu hazırla’ demişlerdi.”
Onlar mağaraya sığınmıştılar. Bunu onlara onlardan biri teklif etmişti. Gençti bunlar, dinçti, dinamikti. Bir mağaraya saklanma gereği hissettiler.
Ey Rabbimiz katından bir rahmet ver ve başladığımız şu işimizde rüşdü, doğruyu göster dediler. Yâni şöyle diyorlardı; Ya Rabbi, Sen tarif buyur, biz yapalım, sen göster, biz gidelim, sen söyle biz yapalım diyorlar. Rahmet istiyorlar, ama Allah’ınkinden olsun. Çünkü her kime Allah’ın rahmeti ulaşmışsa, o artık cennettedir, cehennemden kurtulmuştur.
Bize bu işimizde, vahyini tanıyıp onunla yol bulma işimizde kolaylıklar ihsan et, raşadâ ihsan buyur da hak nedir, bâtıl nedir bileyim. Önümdeki, arkamdakileri şeylerin lehime mi, yoksa aleyhime mi olduğunu bileyim. Cennete mi, yoksa cehenneme mi gittiğimin farkında olan birisi olayım diye dua ettiler.
Sığındılar gençler mağaraya. Allah’ın rızasını aramak adına. Allah düşmanlarından Allah’a sığınmak adına girdikleri bu mağarada şöyle dediler: Ey Rabbimiz! Ey adına hayatımızı adadığımız Rabbimiz! Ey adına her şeyimizi terk ettiğimiz ve sadece kendisine kulluk yapabilmek için müşrik toplumumuzdan yüz çevirdiğimiz Rabbimiz! Katından bize bir rahmet ver! Biz bu zalim toplumdan ve bu zalim toplumun İlahlaştırdığı zalim idarecilerinden senin rahmetine sığındık! Biz senin rahmetine muhtacız! Senin rahmetini ümit ediyoruz! Ya Rabbi şu anda ve her zaman muhtaç olduğumuz rahmetini merhametini bizimle beraber kıl! Bize rahmetinle nazar kılıp işimizde bize bir kolaylık, bir çıkış nasip eyle! Senin yol göstermenle biz doğruyu bulalım, senin inâyetinle hidâyete erelim, yanlışa düşmeyelim, hata etmeyelim.
Yâni bizim âkıbetimizi, sonumuzu güzelleştir. Bizi dünya hayatının zilletinden, dünya hayatında bu kâfir ve zalimlerin elinde oyuncak olmaktan ve böylece dinimizi kaybetmekten ve âhiretimizi berbat etmekten bizi koru.
İşte bu dua kıyâmete kadar her dönemde dinlerini korumak isteyen kimselerin yapacakları en güzel duadır. Ve işte bu tavır îmanları tehlikeye girdiği andan itibaren kıyâmete kadar tüm müslümanların küfür ve kâfirleri terk etmek îmanlarını fitnelerle karşı karşıya bırakmamak için toplumlarına karşı takınmaları gereken en meşru tavırdır.
BASAİRUL KUR’AN
Bu ayette gençler, içinde bulundukları çaresiz ve zor durum karşısında iki ana talepte bulunmaktadır:
Gençler, öncelikle Allah'tan (c.c.) kendi katından bir merhamet (rahmet) dilemişlerdir. Bu, yalnızca dünyevi bir kurtuluş değil, aynı zamanda manevi bir lütuf ve himaye isteğidir.
İkinci olarak ise, "durumlarından bir kurtuluş yolu" yani ayette geçen Arapça ifade ile bir "rüşd" (doğruluğa ulaşma, başarı, doğru yol) hazırlamasını istemişlerdir.
Bu duanın, inançları uğruna her şeyi göze alıp sığınanların, zor ve çıkışsız gibi görünen durumlarda dahi ümidi kesmeyip doğrudan Allah'a yönelmelerinin önemini vurgular. Gençler, kendi güçlerinin tükendiği noktada, kendilerini Allah'ın rahmetine bırakmış ve O'ndan, bu sıkıntılı durumdan en doğru, en isabetli ve en hayırlı şekilde çıkış yolunu göstermesini niyaz etmişlerdir.
Rüşd kelimesi, tefsirlerde sadece bir kurtuluş veya başarı olarak değil; aynı zamanda doğruluk, olgunluk, isabetli karar verme ve amaçlanan en doğru sonuca ulaşma anlamlarını da kapsayacak şekilde açıklanır. Bu bağlamda, duanın sadece fiziki bir kurtuluşu değil, aynı zamanda inanç ve davranışlarında da doğruyu bulmayı hedeflediği belirtilir.
MEHMET OKUYAN TEFSİRİ











HABERE YORUM KAT